Altın Portakal'da bugün
46. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde bugün ''İlkbahar Sonbahar'' ile ''Kosmos'' filmleri izleyiciyle buluştu.
cumhuriyet.com.tr46. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali Ulusal Uzun Metrajlı Film Yarışması'nda ödül arayan ''İlkbahar Sonbahar'' ve "Kosmos" filmleri sanatseverlerle buluştu.
"İlkbahar Sonbahar"
Yavuz Özkan'ın senaryosunu yazarak yönettiği filmin gala gösterimi, Antalya Kültür Merkezi'nde yapıldı.
Filmde, dünyanın gidişatından memnun olmayan 68 kuşağından bir sinema yönetmeninin hayata müdahale etmeye karar vermesiyle aileden kalma araziyi, kır evini ipotek etmesi, yeni bir üretim ahlakıyla bir film çekmek amacıyla internetten gençlere manifesto yayınlaması ve katılan gençlerin kolektif çalışma sancıları anlatıldı.
Gösterimin ardından düzenlenen söyleşiye yönetmen Yavuz Özkan katılmazken, filmin genç oyuncuları hazır bulundu.
Oyuncular Gizem Kaftan, Burcu Salihoğlu, Göksu Çam ve Murat Okay, filmdeki karakterler gibi kendilerinin de İstanbul'da metropol yaşamı sürdüren insanlar olarak, Armutlu'da arazide kolektif çalışma bilinciyle çekim mekanlarının yapımına katkı sağladıklarını söyledi.
Oyuncular, 68 kuşağı ruhundan çok uzakta yaşam biçimi olan günümüz gençlerinin, filmdeki gibi üretim için bir arada, kolektif çalışma mesajını algılamaları gerektiğini söyledi. 9 haftalık çekiminin ardından 1,5 yıl önce tamamlanan film, genç oyuncularının çoğunluğunun da rol aldıkları ilk sinema filmi olma özelliğini taşıyor.
"Kosmos"
Hırsız olan Kosmos'un, dağları aşarak bir sınır şehrine geldiğinde nehre düşen bir çocuğu kurtarmasıyla ortaya çıkan mucizevi yönleri ve şehirde yaşadıklarının anlatıldığı, Reha Erdem'in yönettiği ''Kosmos'', Antalya Kültür Merkezi'ndeki gala gösterimiyle sinemaseverlerle ilk kez buluştu.
İlgi gören filmin gösteriminin ardından düzenlenen söyleşiye, yönetmen Erdem ile oyuncular Sermet Yeşil, Türkü Turan, Hakan Altuntaş, Sabahat Doğanyılmaz, Korel Kubilay ve Akın Anlı katıldı.
Reha Erdem, filmdeki ''Kosmos'' karakterinin aksine, günümüzde insanların kendine, başka insanlara, doğaya ve hayvanlara zarar verdiğini belirterek, ''Hepimizin kafası karışık. Hayvanlara, kendimize, birbirimize zarar veriyoruz. Bu, Kosmos gibi bir erkek olamayışımızdan kaynaklanıyor'' dedi.
Şaman kültürünün etkilerinin görüldüğü karakterin, kutsal kitaplardaki metinlerden konuştuğunu da anlatan Erdem, ''Kosmos'un meczupluk hali ise çok derinlerden geliyor. Gündelik olana, gündelik gerçeklerin olduğu sinemaya karşıyım. Kosmos da gündelik yaşama uyum gösteremiyor'' diye konuştu.
Yönetmen Erdem, sinemanın yarısının görüntü, yarısının ise ses olduğunu vurgulayarak, filmde kullanılan seslerle görünmeyeni ve çerçevenin dışında kalan dünyayı yansıtmaya çalıştığını dile getirdi.
Reha Erdem, Kars'ta çekilen filmde sınır sorunuyla ilgili sahnelerle, Türkiye'nin son dönemdeki gündeminin benzerlikler gösterdiği yorumları üzerine ise ''Bu, konuların çakışmasıdır. Filmde Türkiye gerçekliği bağlamında sadece sınır meselesi tartışılmıyor. Askeri, insani, hayvani, kapalı ve açık toplum konuları da yer alıyor'' ifadelerini kullandı.