Altın Lale aşka ve kadınlara gitti
İKSV tarafından düzenlenen 39. İstanbul Film Festivali Ulusal Yarışma ve Ulusal Kısa Film Yarışması ödülleri, Sakıp Sabancı Müzesi’nde 11 gün süren gösterimlerin ardından, sanatçıların yoğun katılımıyla verildi. Festival, TC Kültür ve Turizm Bakanlığı desteği ve Anadolu Efes’in katkılarıyla Sabancı Müzesi’nin boğaz manzaralı terasında düzenlendi.
Yazgülü AldoğanAçık havada, yeni normalde birbirine kavuşmanın ve yarışmanın heyecanıyla sosyal mesafenin pek de korunamadığı ortamda, İstanbul Film Festivali Ulusal Yarışma’nın ödül töreni kazananı aşk ve kadınlar oldu: Ümit Ünal’ın yönettiği “Aşk, Büyü, vs.” sadece en iyi film ödülünü değil, başrolü paylaşan iki kadın oyuncu, Selen Uçer ve Ece Dizdar’a paylaştırılan en iyi kadın ödülüyle birlikte kadınlara da gitmiş oldu!
Bir de senaryo ödülüyle “aşk”a diyelim! Jürilerin bolca ödül verdiği iki film daha vardı, en iyi yönetmen, en iyi kurgu, üzerine bir de FİPRESCİ ödülünü alan “Nasipse Adayım”la Onat Kutlar anısına verilen jüri özel ödülü ve Seyfi Teoman en iyi ilk film, en iyi görüntü, en iyi özgün müzik ödüllerini toplayan Orçun Behram’ın yönettiği Bina.
AŞK, BÜYÜ VS.
Başkanlığını yönetmen Mehmet Fazıl Coşkun’un yaptığı ulusal jüriden sonuçlar açıklanana kadar pek bilgi sızmamıştı ki ödül töreni öncesi verilen davette heyecan da katılım da yüksekti. Coşkun da sonucu açıklamadan önce jürinin ve kendisinin çektiği sıkıntıyı dile getirdi: “Hepsi arkadaşım, kimse kırılmasın, ödülleri belirlerken de sonuçlarını söylememek için de çok zorlandık.” Ödüllerini alanlar da elbette çok heyecanlıydı, Selen Uçer daha önce de Antalya’da en iyi kadın oyuncu ödülünü almış, hatta bu ödül iki kadına birden verilmeliydi, Ece Dizdar’ın da hakkıydı denilmişti. Nitekim bu hak yeme İstanbul Lale’siyle düzeltildi, ödül ikisine birden verildi.
Selen Uçer ödülünü Metin Akpınar’dan almanın önemini vurgularken “kendilerini yaşamak için yerlerinden yurtlarından olmuş bütün lgbt bireyler adına alıyorum” diyor ve “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” diyen bütün kadınlara ve annesine özel olarak teşekkür ediyordu. Ece Dizdar da annesini duygulu bir biçimde anarken, erkeklerin pek anneye teşekkür etmemesi dikkatimi çekti, Oscar törenlerinde bütün sanatçıların anne babasını, ailesini anmasına çok alışmışız, bizimkilerin pek aklına gelmedi! Tabii şimdi filmleri seyretmemiş olanların aklına geleni tahmin ediyorum, iyi de ödüllü filmlerin özelliği neydi? En iyi film ödülünü alan Ümit Ünal’ın “Aşk, büyü, vs.” Büyükada’nın büyüleyici dekoru içinde geçen, iki kadının birbirine olan tutkusunu, romantik ve mizahla karışık anlatan bir film.
Eleştirmen Erdoğan Mitrani’nin deyimiyle “Ümit Ünal’ın hem müthiş bir olgunluk eseri hem de müthiş bir genç işi çalışma.” “Nasipse Adayım” da Ercan Kesal’ın 2015’teki adaylık macerasını yazdığı kitaptan, kendi senaryolaştırdığı, kendi oynayıp kendi çektiği filminden kısaca bahsetmiştim. Ödül beklentisi yüksekti ve “En İyi Yönetmen” ve FİPRESCİ ödülü de hiç azımsanacak ödüller değil. “Bina”, ilginçtir bir gün önce eleştirmenlerin katıldığı bir Zoom toplantısında konumuz olmuş ve beğeni yerine hayli eleştiriye muhatap kalmıştı.
Festival jürilerinden büyük beğeniler almasının nedeni değerlendirenlerin yaş farkı olabilir mi? Filmi izlemediğim için kendi görüşüm saklı, ama Bina’yı beğenenler ve tahammül edemeyenler keskin biçimde ikiye ayrılacak. En iyi erkek oyuncu ödülünü ise Körleşme ile Fatih Al kazandı ve hayli heyecanlıydı.
METİN AKPINAR’A SELAM!
Ödül töreninin bir diğer armağanı ise Metin Akpınar belgeseliydi. Tiyatro ve hatta sinemanın usta oyuncusu, bilge insan Metin Akpınar’ın hayatını konu alan belgeseli Zeynep Miraç’ın senaryosundan Selçuk Metin iki yılda çekmiş. Müzik Murat Evgin, seslendirme Tilbe Saran. Perran Kutman, Demet Akbağ, Ferhan Şensoy, Nevra Serezli, Demet Taner, Zeynep Oral, Suat Sungur, Cihat Tamer, Kandemir Konduk, Selam sonat ve Dikmen Gürün’ün anlatımlarıyla ve tabii ki Metin Akpınar’ın tatlı tatlı anekdotlarıyla tadına doyulmadan, kah gülerek, kah hüzünlenerek ve çoğu zaman geçmiş günlere haset ederek izlenilen bir belgesel olmuş. Emeği geçen herkese teşekkürler. Hele Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Turgut Özal gibi siyasetçilerin kendilerini nasıl eleştirdiğini izlemek için sık sık seyircisi olduğu ustanın bir açıklamasından ötürü mahkeme kapısında tutuklanmayı beklerken elinde tost ve ayranıyla oturduğu kare, hepimizin yüreğini dağlıyor, nereden nereye geldik dedirtiyor!
İŞTE ÖDÜLLER
ULUSAL YARIŞMA
- Altın Lale En İyi Film – Aşk, Büyü vs. / Ümit Ünal
- Onat Kutlar anısına Jüri Özel Ödülü – Bina / Orçun Behram
- En İyi Yönetmen – Ercan Kesal (Nasipse Adayız)
- En İyi Senaryo Ödülü – Ümit Ünal (Aşk, Büyü vs.)
- En İyi Kadın Oyuncu Ödülü – Selen Uçer & Ece Dizdar (Aşk, Büyü vs.)
- En İyi Erkek Oyuncu Ödülü – Fatih Al (Körleşme)
- En İyi Görüntü Yönetmeni Ödülü – Engin Özkaya (Bina)
- En İyi Kurgu Ödülü – Ali Aga (Nasipse Adayız)
- En İyi Özgün Müzik Ödülü – Can Demirci (Bina)
SEYFİ TEOMAN EN İYİ İLK FİLM ÖDÜLÜ
- En İyi İlk Film – Bina / Orçun Behram
ULUSAL KISA FİLM YARIŞMASI
- En İyi Kısa Film – Siyah Güneş / Arda Çiltepe
- Mansiyon – Ahtapot / Engin Erden
FIPRESCI ÖDÜLLERİ
- FIPRESCI Ödülü Ulusal Yarışma – Nasipse Adayız / Ercan Kesal