Altın Kız aspirin bile içmedi
3 yıllık doping cezasının ardından altın madalyaya koşan Nurcan, küllerinden doğdu.
Arif Kızılyalın / CumhuriyetNurcan Taylan... Türkiye’nin ilk kadın olimpiyat şampiyonu. Bizim topraklarda doğup, Mamak lisesinin salonunda sporla tanışan, altına girdiği bar sayesinde dünya rekorları kıran, zafer sarhoşuyken, doping belasına yakalanan ama yılmayıp 32’sinde yeniden tavan yapan genç bir kadın o...
Eskilerin bir lafı vardır, “Onun başına gelen, pişmiş tavuğun başına gelmedi” diye.
Gerçekten de Nurcan için söylenmiş bu söz.
Fırtına gibi esti
11 yaşındayken, ufak tefek fiziğine bakmadan hocası, sonrasında yol arkadaşı ve ağabeyi Mehmet Üstündağ’ın ısrarıyla haltere merak sarıyor. Hatta, annesi ve babası, “Nereden çıktı halter, fiziğin bozulacak voleybola gitsene” dese de o ağırlıkların altına girip çıkmaya başlıyor. Elbette o yıllarda esen Naim ve Halil fırtınasının da Nurcan’ın ‘illa ki halter’ inadında payı yok değil. Şampiyonluklar ve madalyalar gelince, hele hele 2004 Atina’da kürsüye çıkınca o da etkileniyor bu ışıltılı yaşam tarzından.
Taciz krizi
Ama her şeyin toz pembe olmadığı da yadsınamaz bir gerçek. Önce, takım arkadaşları Sibel’le Aylin’in ‘taciz’ davası açtığı hocası Mehmet Üstündağ’ı savunduğu için kötü kişi ilan ediliyor, takımdan çıkartılıyor. Sonra bir dizi doping soruşturması, milli takıma dönüş, yeniden madalyalar derken yine doping...
Tökezledi
Belki, spordaki başarı ve şöhret basamaklarını teker teker değil de 3’er 5’er atlamasının da payı var bu beklenmedik tökezlenmelerde.
‘Doktor kontrolsüz aspirin bile almam’
Ve Nurcan’ın halterle birlikte en çok adının geçtiği ikinci konu doping oluyor ister istemez. Bilinçli mi kullanıyor, antrenörü, doktoru mu veriyor, tedavi amaçlı aldığı ilaçların yan etkisi mi bilinmez. Dopingle daha 15 yaşında 1999’da tanışıyor. O gün de, şimdi de, “Doktor kontrolsüz baş ağrısı hapı bile almam” diyecek kadar da cesaretli. Ama yaptırımlardan kurtulamıyor. 2012’de 2011’de kazandığı madalyalarına mal olan doping olayı ise onun hayatındaki dönüm noktası.
Anımsatıldığında sesi titriyor, “Başkası olsa çoktan bırakır, spordan uzaklaşırdı. Hayatımın en kara dönemi. En formda günlerimde halterden uzak kaldım.”
Ama o, masum olduğuna öylesine inanmış ki çevresini de ikna etmekte zorlanmıyor
Önce ömür boyu cezaya hükmeden Gençlik Spor Genel Müdürlüğü, sonra Halter Federasyonu huzurunda aklıyor kendisini. Sonra da anti doping ajansı WADA ile CAS’ta verdiği hukuki mücadeleyle cezalarını yarı yarıya indirtiyor. Elbette mahkemeler, koşuşturmalar, itirazlarla geçiyor günleri...
Yeni hedef Rio
Sonra mı? Gürcistan’daki Avrupa Şampiyonası’nda madalyaları topladı yine Hafikli Nurcan Taylan. Şimdi yaşı 31, gelecek yıl Rio Olimpiyatları’na göz dikmiş durumda. Elbette bu hedefler için çok çalışması ve ondan önce dopingden uzak durması gerektiğinin bilincinde.