Altan kardeşlerin avukatları salondan atıldı
15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan yazarlar Ahmet ve Mehmet Altan ile Nazlı Ilıcak'ın yargılandığı davada, savcının mütalaasından önce savunma tarafına söz verilmesi gerektiğini söylemeye çalışan Altanlar'ın avukatları tek tek salondan atıldı.
CANAN COŞKUNDuruşma başlangıcında mahkeme başkanı Kemal Selçuk Yalçın, duruşma savcısına esas hakkındaki mütalaa için söz verdi. Bu sırada Altan kardeşlerin avukatlarından Ergin Cinmen, söz alarak beyanda bulunmak istedi. Cinmen'in konuşması sırasında mahkeme başkanı Yalçın, Cinmen'e söz vermediğini belirterek, konuşmaya devam etmesi durumunda salonda atacağını söyledi. Cinmen, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu uyarınca mütalaadan önce savunma tarafına söz verilmesi gerektiğini söylerken, başkan Yalçın, Cinmen'i duruşmadan attığını, duruşmaya ara verdiğini söyledi. Verilen ara sırasında Cinmen, 40 yıllık meslek hayatında ilk kez duruşmadan atıldığını belirtti.
20 dakikalık aranın ardından duruşmaya devam edildi. Bu sırada Altan kardeşlerin avukatlarından Figen Çalıkuşu söz aldı. Başkan Yalçın, Çalıkuşu'na söz vermediğini, söz sırasının savcı da olduğunu söyledi. Beyanda bulunmaya devam etmesi üzerine başkan Yalçın avukat Çalıkuşu'nu da duruşmadan attığını söyleyerek, duruşmaya ara verdi. Aranın ardından başlayan duruşmada bu kez de Altan kardeşlerin avukatlarından Ferat Çağıl beyanda bulunmaya çalıştı. Başkan Yalçın, kendilerini reddettiklerini söylediği sırada avukat Çağıl'ı da duruşmadan attığını söyleyerek, duruşmaya bir kez daha ara verdi. Verilen aranın ardından Altan kardeşlerin avukatlarından Melike Polat, reddi hakim taleplerini karara bağlamaları gerektiğini söyledi. Polat'ı da beyanda bulunduğu için salondan atan başkan Yalçın, duruşmaya öğle arası verdi.
Ergenekon sanıkları ve TBMM şikayetçi
Altanların hiçbir avukatının olmadığı duruşmanın öğleden sonraki kısmında savcı esas hakkındaki mütalaasını hazırlayamadığını belirterek süre istedi. Savcı Altan kardeşler ve Ilıcak'ın aralarında bulunduğu 6 tutuklu sanığın bu hallerinin devamı yönünde karar verilmesini talep etti. Mütalaanın ardından Ergenekon davası sanıklarından emekli yüzbaşı Hasan Ataman Yıldırım ve avukat Serdar Öztürk, TBMM avukatı ve CHP Milletvekili Dursun Çiçek davaya katılma talebinde bulundu. Yıldırım, katılma talebine gerekçe olarak Taraf gazetesinde hakkında çıkan haberleri gösterdi.
'Darbe komisyonu beni dinledi'
Mütalaaya yönelik beyanı sorulan Mehmet Altan, 'Darbelerin Ekonomisi' adlı kitabını cezaevinden çıkaramadığı için heyete gösteremediğini kaydederek, “Bu kitap Türkiye'de darbelerin önlenmesi için yazılmıştır. 30 yıllık bir iktisat profesörü olarak darbeleri engellenmek için ne yapılması gerektiğini Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Hasan Esat Işık, İhsan Sabri Çağlayangil ile konuşularak hazırladım. Darbeleri Araştırma Komisyonu da bu kitabı yazan 28 Şubat mağduru bir akademisyen olan beni o komisyona çağırdı ve dinledi. Bu da dosyadadır” dedi.
Hakim: Sesinizi kısın, rahatsız oluyoruz
“Hukukun firarda olduğunu biliyorum” diyen Altan, bunu fiilen yaşadığını, 429 gündür tutuklu olduğunu ve birbirinin aynı sulh ceza hakimliği kararları dışında hiçbir şey görmediğini söyledi. Duruşma savcısının iddianameyi okuyup okumadığını soran Altan, “Okumadıysa tutukluluğumuzun devamını nasıl istiyor? Okuduysa TCK'de subliminal diye bir şey var mıdır? Bana bir tane delil gösterin” dedi. Bu sırada Mehmet Altan'ın sözünü kesen mahkeme başkanı Yalçın, “Sesiniz yüksek geliyor. Öğleden sonra rahatsız oluyoruz. Yüksek sesle konuşmaya devam ederseniz kısarım” dedi.
Mütalaaya ilişkin konuşan Ahmet Altan da, haklarındaki dava ile ilgili AİHM'e başvurduklarını anımsatarak, “BM müdahil oldu ve rapor hazırladı. Raporda bu mahkemenin bir tiyatro olduğu söylendi. Biraz evvel savcının repliklerini dinlerken bu tiyatroda bir aktör olduğunu anladım. Dosyaya hâkim olmayan bir savcı nasıl böyle ezberden konuşabiliyor. Böyle hukuk olmaz, böyle mahkeme olmaz” dedi.
Ilıcak ise, 3 duruşmadır üye hakimler ve duruşma savcının değiştiğini belirterek, bu durumun adil yargılama açısından normal olup olmadığını sordu. Darbeci suçlamasını sindiremediğini söyleyen Ilıcak, zor şartlar altında kaldığı için tahliyesini talep etti. Ilıcak, konuşması sırasında zaman zaman gözyaşlarına engel olamadı. Mahkeme, ara kararında, tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. TBMM’nin müdahillik talebini kabul eden heyet, Serdar Öztürk, Dursun Çiçek ve Hasan Ataman Yıldırım’ın bu talebini ise reddetti. Reddi hakim taleplerinin duruşmayı uzatma amacı taşıdığını savunan heyet bu istemi geri çevirerek, duruşmayı 11 Aralık’a erteledi.