Almanya'dan Mesut Özil açıklaması

Mesut Özil’in milli takımdan ayrılmasının başlattığı tartışma sürerken Başbakan Merkel adına açıklama yapan hükümet sözcü vekili, Almanya'da yabancı düşmanlığına yer olmadığını vurguladı.

cumhuriyet.com.tr

Almanya Başbakanı Angela Merkel, Mesut Özil’in milli takımdan ayrılması, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları ve Türkiye’den yöneltilen “faşizm” suçlamaları hakkında, sözcüsü aracılığıyla önemli açıklamalar yaptı. 

DW Türkçe'de yer alan habere göre Federal Basın Merkezi’ndeki olağan basın toplantısında hükümet sözcü vekili Ulrike Demmer’e, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Özil hakkındaki açıklamaları ve bazı Türk hükümet üyelerinin “faşizm” benzetmeleri soruldu. 

“Merkel herkesin başbakanı”

“Türk cumhurbaşkanının açıklamalarını not ettik, bunlar hakkında yorum yapmak istemiyorum” diyen Demmer, Merkel adına şu değerlendirmeleri aktardı:

"Türk Cumhurbaşkanının, Almanya’da yaşayan Türk kökenli insanların çıkarlarını desteklediği bilinmekte. Kendisiyle bu konuda çok sık görüşmeler gerçekleştiren Başbakan Merkel’in de daha önce defaatle dile getirdiği gibi, Almanya Başbakanı bu ülkede yaşayan herkesin, kökenleri başka ülkelere dayananların da dahil, herkesin başbakanıdır.”

“Bizi zenginleştiriyorlar"

Almanya'da üç milyondan fazla Türk kökenlinin yaşadığını, bir buçuk milyonunun Alman vatandaşı olduğunu söyleyen Demmer, “Almanya’da yaşayan Türkler iyi uyum sağlamış durumdalar. Gayet tabii ki Türk kökenlerini muhafaza ediyorlar ve zaten bu yolla da ülkemizi insani, kültürel ve siyasi olarak zenginleştiriyorlar” diye konuştu. 

Almanya’da toplamda 18 milyondan fazla göçmen kökenli insanın yaşadığına dikkat çeken sözcü vekili, “Bizim için burada yaşamaları, kendilerini evlerinde hissetmeleri önemli. Bu insanlar, bu ülkenin evleri olduğu konusunda şüphe etmemeliler. Çünkü bu ülkenin bir parçası gibi hissedebilmek de uyumun bir parçasıdır” sözlerini kaydetti.

"Özil'in kararını saygıyla karşılıyoruz" 

Başbakan Merkel’in, Mesut Özil’i çok başarılı bir futbolcu olarak gördüğünü, Özil’in milli takıma büyük katkılar sağladığını vurgulayan Demmer, Merkel’in Özil’in kararını da saygıyla karşıladığının altını çizdi. 

Özil'in ayrılmasıyla birlikte Alman kamuoyunda başlayan ırkçılık tartışmasına da değinen Demmer, şunları söyledi:

“Başbakan Merkel ve federal hükümet, kesin olarak, net ve kararlı bir şekilde her türlü nefret ve yabancı düşmanlığına karşıdır. Almanya’da yabancı düşmanlığına yer yoktur. Ne yazık ki Almanya’da ayrımcılığa maruz kalan hatta ırkçı tehditlere maruz kalanlar oluyor. Buna karşı durmak ve bizim için önem taşıyan değerlere sahip çıkmak görevimiz, tüm toplumun görevidir”

Bir gazetecinin, Özil’in milli takımı bırakma sürecinin, Türkiye’den gelen sert açıklamaların, 2024 Avrupa Şampiyonasına ev sahipliği konusundaki rekabetle ilgili olup olmadığını sorması üzerine Demmer, “Konuyla ilgili söyleyebileceklerimi aktardım” demekle yetindi.

"Diktatör” benzetmesi soruldu

Basın toplantısında ayrıca, Almanya Tarım Bakanı Julia Klöckner’in, Mesut Özil’in Erdoğan ile buluşmasını eleştirdiği ve Erdoğan’ı “diktatör” olarak nitelendirdiği sosyal medya paylaşımı da soruldu. 

Toplantıda hazır bulunan Tarım Bakanlığı sözcüsü, “Bu sayın Klöckner’in kişisel bir tweeti, kişisel bir paylaşımıydı. Bakanlık sözcüsü olarak buna ilişkin bir değerlendirme yapamam” yanıtını vermekle yetindi.

Israrlı sorular üzerine hükümet sözcü vekili Demmer yeniden söz aldı ve “yabancı düşmanlığı bağlamındaki tavırlar bizim temel değerlerimizle örtüşmemektedir ve esas itibarıyla Türkiye bizim için yakın ve önemli bir partner. Türkiye ile ilişkilerimizin iyi olmasını istiyor, zor konular da dahil diyaloğumuzun sürmesini istiyoruz” diye konuştu. 

Gazetecinin, “Yani bir diktatörlük değil diyorsunuz?” sözleri üzerine Demmer sözlerini şöyle tamamladı:

“Görüş ayrılıkları var. Zor ve karmaşık bir dönem ama aynı zamanda ortak çıkarlar var. Federal hükümet açısından da bunun için güvene dayalı bir ilişki gerekli”

Alman Tarım Bakanı Julia Klöckner, önceki gün Twitter paylaşımında, “Basın ve düşünce özgürlüğünü kısıtlayan bir diktatöre verilen desteğe tepki göstermek gerçekten ırkçılık mı?” sorusunu yöneltmişti.