Alman sanatçı Cumhuriyet'e konuştu: "Korktum ama yalnız değildim"
19. Onur Haftası Komistesi'nden Ceren Kalay, “Biz de bu ülkenin vatandaşıyız. Hak adalet ve eşitlik istiyoruz. Ve ayrımcılığa ne kadar çok uğradığımızı insanların görmesini istiyoruz” derken, yürüyüşte polis barikatı önünde yürüyüşüyle dikakt çeken Alman müzisyen Liana Georgi ise, “Korktum ama ben yalnız değildim, bir sürü kişiydik. Ve dedim ki hayır, yürüyüyoruz! Umut ve aşk var” diye konuştu.
Tuğba ÖzerDünyaca ünlü şarkıcı Madonna’nın “Neden bu kadar çok polis var” dediği 19. İstanbul Onur Yürüyüşü, tüm engelleme girişimlerine karşın yapıldı. Polisin yürüyüşteki sert müdahalesi konuşulmaya devam ederken LGBTİ+’larla yaşadıklarını ve taleplerini konuştuk.
Alman şarkıcı ve söz yazarı Liana Georgi, yürüyüşe damga vuran isimlerdendi.
'ANLIK GELİŞTİ'
Almanya’da psikoloji eğitimi gören 26 yaşındaki Georgi, bir Türk arkadaşı vasıtasıyla 2 yıl önce bisiklet turu ile geldiği İstanbul’dan bir daha ayrılamamış.“Türkiye bana umut, aşk, arkadaşlık ve aile verdi. Çok mutluyum” diyen Georgi, ancak bazen bir kadın ve LGBTİ+ olarak yaşamın zor olduğunu söylüyor.
Georgi, Onur Yürüyüşü sırasında yaşadıklarını şöyle anlattı: “Çok fazla polisi görünce şaşırdım ve biz sadece yürüyoruz bu nasıl bir problem olabilir diye düşündüm. Her sokakta polis vardı. Aslında yürüyüşüm çok anlık gelişti. Hava çok sıcaktı ve yavaş yürümek istedim ve bir şekilde polisler de beni dinlediler. Başta bana müdahale etmediler. Bunda yabancı olmamın payının olduğunu düşünüyorum. Ancak ben de itildim ve darp edildim. Elbette ben de korkuyordum. Ama önüme bakınca çok güzel bir manzara vardı; Cihangir Caddesi boyunca yürüyen LGBTİ+lar... Ben yalnız değildim, bir sürü kişiydik. Ve dedim ki hayır, yürüyüyoruz. Umut ve aşk var. Ben değişime gerçekten inanıyorum.”
‘BİZ SADECE VAR OLMAYA ÇALIŞIYORUZ’
Onur Haftası Komitesi’nden Ceren Kalay yürüyüş gününü anlattı. Kalay, “Tek amacımız basın açıklamamızı okuduktan sonra yürümek ve dağılmaktı. Bu yürüyüşün adının Onur Yürüyüşü olmasının bir anlamı var. Biz bütün renklerimizle, buradayız, varız demek için yapıyoruz. Biz sadece var olmaya çalışıyoruz. Türkiye’de doğmuş, hür ve eşit olması gereken insanlar olarak bizim protesto hakkımız var. Tamamen barışçıl olan bir eylemin nasıl kötü bir tarafı olabilir ki” diye sordu.
Kalay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her zaman bize baskı yapılıyordu. Ama son dönemde İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması konusunda bahane edildik ve taşıdığımız renklere dair de tahamülsüzlük arttı. Bizim varlığımıza, nefes almamıza tahammül edemeyen bir hükümet var. Biz de bu ülkenin vatandaşıyız. Hak, adalet ve eşitlik istiyoruz. Ve ayrımcılığa ne kadar çok uğradığımızı insanların görmesini istiyoruz. Sokak, Saray’da yaşayanların anlayabileceği bir yer değil. Sokaklar her zaman bizimdi, biz de orada olmaya devam edeceğiz.”
‘GÖRÜN İSTİYORUZ’
Ceren Kalay, “Biz de bu ülkenin vatandaşıyız. Hak adalet ve eşitlik istiyoruz. Ve ayrımcılığa ne kadar çok uğradığımızı insanların görmesini istiyoruz” derken polis barikatı önünde yürüyüşüyle dikkat çeken Alman müzisyen Liana Georgi ise şöyle konuşuyor: “Korktum ama ben yalnız değildim, bir sürü kişiydik. Ve dedim ki hayır, yürüyoruz! Umut ve aşk var. Değişime gerçekten inanıyorum.”