Alman gazetecinin Türkiye araştırması
Bild Gazetesi muhabiri Claudia Weingaertner, ''Almanya'da tabiki tam anlamıyla uyumu sağlamış Türkler var. Ancak buna paralel olarak uyumu yakalayamamış Türk vatandaşlar da mevcut'' dedi.
cumhuriyet.com.trAlmanya'daki Türklerin uyum konusunun son dönemde ülkede en çok tartışılan konu haline gelmesi üzerine bir ''uyum testi'' yapmak için İstanbul'da bulunan Weingaertner, teste ilişkin soruları yanıtladı. Weingaertner, Türkiye'de bir burs kazanması nedeniyle iki aylığına İstanbul'a geldiğini belirterek, ''Madem iki ay buradayım ve Almanya'da uyum konusu bu kadar tartışılırken gerçekten bunun ne kadar kolay ya da zor olduğunu görmek için bu testi yapmaya karar verdim'' diye konuştu.
Testin temel düşüncesinin ''İnsan, İstanbul ya da Berlin gibi modern ve dünyaya açık şehirlere uyum sağlamak zorunda mı? Ya da hayatını aynı şekilde devam ettirebilir mi?'' olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: ''Yaklaşık 1 aydır Türkiye'deyim. Bu süre içerisinde başka bir ülkede başka bir şehre uyum sağlamayı kendi açımından 'şöyle böyle' olarak tanımlayabilirim. Bir taraftan burada gözlerinizi kapatıp Türk kültürüyle, Türk diliyle ve diğer tüm şeylerle hiç bir ilişkiniz olmadan devam edebilirsiniz. Diğer taraftan bunun tersi de mümkün. Bu saçma gelse de ben markette, manavda herkesle Türkçe konuşmaya çalışıyorum, her ne kadar yanlış olsa da. Ancak onlar bana yardımcı oluyor, İngilizce ya da Almanca konuşmuyorlar, beni düzeltiyorlar. Bunlar güzel şeyler.''
Weingaertner, Türkiye'deki Türkler'in Almanya'dakilerden çok farklı olduğunu ve kıyaslanamayacağını ifade ederek, ''Berlin'de kötü bir üne sahip olan Türkler var. Buradakiler ise çok misafirperver, yardımsever. Geçenlerde bir adresi bulamadım. Tarlabaşı'nda adresi sorduğum bir simitçi beni gideceğim yere kadar götürdü. Bu tarz olaylara Berlin'de rastlamamız mümkün değil'' dedi.
''Mesut Özil, uyumu sağlamış iyi bir örnek
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in, ''Ülkede çok kültürlülüğün başarısız kaldığı'' görüşüne tam olarak katılmadığını dile getiren Weingaertner, ''Bunu iki taraflı düşünmek lazım. Almanya'da tabi ki tam anlamıyla uyumu sağlamış Türkler var. Ancak buna paralel olarak uyumu yakalayamamış Türk vatandaşlar da mevcut. Mesut Özil Almanya'da tam entegrasyonu sağlamış Türkler için iyi bir örnek oluşturuyor. Gerçi Türkler onu Türk olarak görmüyor. O, o kadar iyi bir uyum sağlamış ki Türk'ten çok Alman...'' şeklinde konuştu.
Weingaertner, 'Farklı kültürlerden göçe artık ihtiyaç olmadığını söyleyen' Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) Genel Başkanı Horst Seehofer'e de katılmadığını dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Almanya'daki Türklerin durumunu Berlin ve Almanya'nın geri kalan kısmı olarak iki parçada değerlendirmek gerekiyor. Berlin'de burada olan her şeyin hemen hemen hepsi var, baklava dükkanları, döner restoranları, Türk terzileri, Türk kitabevleri gibi... Almanya'daki Türklerle ilgili olumlu izlenimler edindim. Çok iyi eğitim almış ve çok iyi pozisyonlarda bulunan ve tamamen uyum sağlamış Türkler tanıyorum. Ben bunları Alman arkadaşlarımdan ayırmıyorum. Uyum konusunda Türkler ile Almanya'daki diğer yabancılar arasında fark var. Berlin'deki Türkler'de kesinlikle daha fazla aidiyetlik hakim ve daha fazla kabul görüyorlar.''
Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff'un Türkiye ziyaretine de değinen Weingaertner, bu ziyaretin Türkler tarafından memnuniyetle karşılandığını düşündüğünü belirterek, Wulff'un iyi bir izlenim bıraktığını ve kendisiyle ilgili şahsi görüşünün de olumlu yönde değiştiğini kaydetti.
''Türklere karşı önyargım oldu"
Weingaertner, Türkiye'nin AB'ye katılmasıyla ilgili olarak da ''İstanbul'a baktığım zaman Türkiye'nin hemen AB'ye girmeye hazır olduğunu görüyorum. İstanbul Türkiye'nin önemli bir kısmını oluşturuyor, ancak ülkenin geri kalan kısmıyla ilgili bir gözlem yapmadığım için yorum yapamam. İstanbul çok modern bir şehir. Bana göre birçok Avrupa ülkesinin büyük şehrinden daha modern. İstanbul'a gelmeden önce ön yargılarım vardı. Şunu itiraf etmeliyim ki üç yıl önce Türk kültürüyle ilgilenmeye başlayana kadar Türklere karşı ön yargılarım oldu. Ancak bunlar yıkıldı'' dedi. Berlin'i henüz özlemediğini belirten Weingaertner, ''Burada her şey o kadar çabuk gelişiyor ki doğru tespitleri yapabilmek için zaman yetmeyecek diye korkuyorum'' diye konuştu.