Allen Hulsey: İçinde müzik olmayan bir iş yapamam
Amerika müzisyen Allen Hulsey bu topraklara hiç yabancı değil. Hatta sahnesiyle tanınırlığı giderek de artıyor. Hulsey tutkulu bir adam, bildiğini okuyanlardan. Hayallerinin peşinden giderek yaşıyor. Hayatında müzisyenliğin yanında, şefliği, çocuk eğitim programlarını ve belki bilmediğimiz daha pek çok şeyi barındırıyor.
Ali Deniz Uslu / Cumhuriyet
“PLAN YAPMAYI SEVMİYORUM”
Hulsey “iki yıl önce New York'tan ayrılır mısın?” diye sorsaydın “asla” derdim diyor, iki yıl sonra da neler olur düşünmüyor. Çünkü plan yapmayı sevmiyor. Hayatı gelişine yaşayanlardan. Tabii hikaye bu kadar da değil. Hulsey, bir dönem de Boston'da, Çocuk Psikolojisi, Çocuklar için Müzik ve Edebiyat, 0-6 Yaş Arası Çocuk Gelişimi dallarında eğitim almış. New York'ta 2006 yılından beri sürdürdüğü özel derslerinin yanı sıra, Kidville, Free To Be Under Three ve Hepburn Music School gibi New York'un en başarılı eğitim programlarında çocuklarla çalışmış. Allen, derslerinde hem İngilizce hem de Türkçe şarkılarla çalışıyor. Çocuklar için en doğru eğitim metotlarının etkileşim ve pozitif yönlendirme olduğunu savunuyor. Bu yüzden her sınıfı çocukların yaş aralıklarına göre belirleyerek, her çocuğun eşit derecede katılım ve etkileşim şansı bulmasını sağlıyor.
HEM YEMEK HEM MÜZİK
Hulsey durmayı sevmeyenlerden. Yeninin ve farklının peşinde. İyi de bir aşçı. Bu yüzden “Gourmet Guitar” konseptini hayata geçirmiş. Yemek ve müzik kültürünü bir arada harmanlayarak keyifli ve özgün etkinlikler yapıyor. Müzik ziyafeti ile damak zevkini birleştiren “Gourmet Guitar” etkinlikleri New York'ta başlamış ve Amerikan futbolcularından, hokey oyuncularına; tasarımcılardan film prodüktörlerine; sanatçılardan belgeselcilere; borsacılardan müzisyenlere; avukatlardan çocuk eğitim kurumlarına gitmiş. Allen, her organizasyona özel olarak hazırladığı gurme menülerin ardından tatlıyla birlikte akustik gitar performansını servis ediyor ve gelenlere özel bir konser ziyafeti çekiyor. “İki yaşımdan beri yemek yapıyorum desem abartmış olmam” diyor Hulsey, “çocuklarla ve yemekle aram iyidir!” “Bir dönem New York'ta restoranda çalıştım. Şeflik de dahil akla gelebilecek her işi yaptım. Büyük para vardı, bazen günden 700 Dolar kazanıyordum ama bu paradan korktum. Çünkü hayat standartlarımı değiştiriyordu ve para için yaşayan bir adam olmak istemiyordum. Derdim az da olsa her kuruşu müzikten kazanmaktı. Bunu fark ettiğimde orayı bıraktım, gittim metro da müzisyen oldum. Benim pusulam tutkum, sanırım doğru yoldayım.” Buna rağmen, mutfaktan ve şeflikten de çok uzak kalamamış, anlatıyor; “Hem fark ettim insanlar acıkınca sahici oluyorlarlar. Müzik de bu arada onlara hem eşlik ediyor da hem de ruhlarına ulaşıyor. Sohbeti ve müziği sevdiğim için bu gürme işini yapıyorum. Dost olma ihtimaliniz yüksek insanları biraraya getiriyorum. İleri de ise çok kalabalık sokak yemekleri yapmak istiyorum!” Peki ya aşk Hulsey için nerede duruyor? Yanıtı düşündürücü; “aşk hayatın acı da aşkın bir büyük bir parçası!”
http://www.allenhulsey.com/