‘Alın teri yok sayıldı’
Saray’ın etkisiyle Hakem Kurulu’ndan çıkan karar 5 milyon memur ve memur emeklisinde hayal kırıklığı yarattı. 3600 ek gösterge başka bahara kaldı.
Mustafa Çakır
Erdoğan ve Albayrak’ın, Rusya’da oldukları sırada bile kuruldaki gelişmeler hakkında bilgi aldıkları belirtildi. 2012 sözleşmesinde yarım puan da olsa artış yapan Hakem Kurulu, bu kez aynen onaylama yolunu seçti. 3600 ek gösterge, sözleşmelilerin kadroya alınması gibi birçok temel talep ise reddedilerek, başka bahara kaldı. Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Mehmet Balık, “AKP talimat verdi, hakem onayladı” derken, KESK de “kurulun hükümetin emirleriyle hareket ettiğini, sürecin Saray’dan koordine edildiğini” bildirdi.
Direniş çağrısı
Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Mehmet Balık, “Davul da, tokmak da AKP iktidarında... AKP iktidarı, hakem heyeti ve yandaş konfederasyon günlerdir danışıklı görüşmeler yaparak ve pazarlık etmiş gibi davranarak kamu emekçilerinin aklıyla dalga geçmişlerdir. Ancak tüm kamu emekçileri; satıcıyı, tüccarı ve noteri günlerdir oynadıkları kötü tiyatrodan tanımaktadır” dedi.
Balık, heyetin “kölelik koşullarındaki” yüzdelik dilimleri onaylayarak kamu emekçilerinin alın terini ve haklarını yok saydığını belirtti. Kararı meşru görmediklerini belirten Balık, “AKP iktidarı istihdam ve teşvik paketleriyle patronların cebini doldururken, kamu emekçilerine dayatılan sefalet oranlarına örgütlü mücadelemizle karşı çıkacağımızı, tüm konfederasyonları genel direnişe davet ettiğimizi, gerekirse iş bırakma ve genel grev kararı alacağımızı ilan ediyoruz” dedi.
18 yılın en kötüsü
KESK, Hakem Kurulu’nun hükümetin “noteri” olduğuna işaret ederek, “Hakem kurulu kararı ile toplu görüşmeler süreci de dahil son 18 yılın en kötü toplusözleşme sonucu ortaya çıkmıştır. Kriz emekçilere fatura edildi” ifadesini kullandı. Enflasyonun bile altındaki artışla emekçilerin açlığa, yoksulluğa mahkûm edildiklerini vurgulayan KESK, “Kurulun hükümetin emirleriyle hareket ettiği itiraf edildi. Bu sonucun ortaya çıkmasında her aşamada yandaş konfederasyonun payı ve sorumluluğu vardır” dedi.
160 TL İLE 6 AY
Memur-Sen’in öz eleştiri yapıp yapmadığının sorulması üzerine Yalçın, “Gelen teklif ortada, kimse bizden yüzde 14’lük zamma imza atmamızı beklememeliydi” dedi. Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci de “Bu kararla en düşük memur maaşına 120 TL, ortalama memur maaşına 160 TL’lik bir artışla altı ayı geçirmek zorunda kalacak olan kamu görevlileri yeni bir ekonomik cendereye sokuldu” dedi.
HAKEM DEĞİL NOTER
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın “İşvereninin teklifi yetersizdi, hakemin kararı ise adaletsiz” diye konuştu. Kaybı imzalamadıklarını belirten Yalçın, “Kamu işvereni müzakerelerde uzlaşılan konuları hakeme götürmedi. Kamu işvereni, kanuna aykırı olarak; uzlaşılan ve uzlaşılmayan konuların ayrı ayrı tutanağa işlenmesi hükmünü çiğnedi. Uzlaşmazlık tutanağı düzenlemekten kaçındı. Yetkili 11 hizmet kolu sendikası hazır bulunmasına rağmen sendikalar uzlaşmazlık tutanağı için çağrılmadı” dedi. Yalçın, hakemin de masada uzlaşılan konuları yok saydığını dile getirdi. Hakemin geçen dönem kazanımları dışında sadece 3 yeni maddeyi onayladığını belirten Yalçın, “Bu 3 madde hakemliğin haysiyetini kurtarmaz. Hakem Kurulu Başkanı, ‘800’ü aşkın maddenin pek çoğunda oybirliği sağladık. 3’te 2’sini oybirliğiyle 3’te 1’ini de oyçokluğuyla aldık’ derken neye göre bunu söylüyor anlamış değiliz. Hakemlik kurumuna leke sürüldü. Hakem heyeti adaletten şaştı. Hakem, kamu işverenine adeta noterlik yaptı ve tarafgir davrandı” diye konuştu. Yalçın, kurulu “Kamu İşvereni Hakem Kurulu” olarak gördüklerini söyledi. “Biz hakem kurulu biliyorduk noter çıktı” diyen Yalçın, şu soruları yöneltti:
“Kamu işvereni bürokratlarının tuttuğu tutanaklar ve bakanın da her ihtimale karşı ben de tutuyorum dediği tutanaklara ne oldu? Uzlaşılan teklifler neden yasaya rağmen masaya gelmedi? 11 hizmet kolu sendikası genel başkanı orada hazır olduğu halde uzlaşmazlık tutanağı neden düzenlenmedi? Sendikalar neden çağrılmadı?”
Yalçın, sürecin 3 şeyi tartışılır hale getirdiğini belirterek, bunları da “Kamu işvereninin güvenilirliği, hakem heyetinin özerkliği, 4688 sayılı yasanın yeterliliği” olarak sıraladı. Yalçın, “Masada uzlaşılan maddelerin, uzlaşılmadı sayılması hakikaten hayret verici” diye konuştu.