"Aleviler mal değildir pazarlanamaz"
DTP Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis, AKP'li Reha Çamuroğlu ile Cem Vakfı Genel Başkanı İzzettin Doğan'ı sert bir dille eleştirdi ve onların Alevileri temsil etmekten çok uzak olduklarını savundu.
cumhuriyet.com.trDTP Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis, AKP'nin geçen yıldan bu yana Alevi açılımından bahsettiğini ancak bunun samimi duygularla yapılan bir açılım olmadığını kaydetti.
AKP'nin Muharrem Orucu iftarına Alevileri temsil niteliğinde olan kimsenin katılmayacağını kaydeden Halis "Reha Çamuroğlu ile İzzettin Doğan Alevileri temsil etme noktasından çok çok uzaktır. Biri Türkiye'de kapısını çalmadık siyasi hareket ve örgüt bırakmamış bir kişidir. En uç soldan, AKP'ye gelmiştir. Diğeri yıllardır iktidarlara Alevileri pazarlamaya çalışan ve bugün de Fethullah Gülen'e övgüler dizen bir kişiliktir. Bunlar Alevilerin temsilcisi olamazlar. Olsa olsa Alevilerin pazarlamacıları olurlar ki, aleviler de mal değildir, pazarlanamazlar." diye konuştu.
"Alevilerin sorunları teolojik değil demokrasi sorunudur"
Halis, Alevilerin sorunlarının teolojik olmadığını, hukuksal, sosyal ve demokrasi sorunu olduğunu belirterek "Demokratik bir yaklaşımla Alevilere yaklaşmazsanız, sadece onları bölmek, parçalamak adına girişimlerde bulunmazsanız bu gerçekten hakaret olur, bunların yaptığı da budur" diye konuştu. Alevilerin 9 Kasım'da meydanlarda seslerini duyurduğunu AKP'li bir bakanın ise Alevilerin talepleri konusunda "uç fikirler" değerlendirmesinde bulunduğunu hatırlatan Şerafettin Halis, AKP'ye "Meydandaki örgüt liderleriyle görüşmeleri gerekirken, Fethullah Gülen'e övgüleri ile tanınan İzzettin Doğan'la görüşme yaptılar. Bir yandan Reha Çamuroğlu ile bir yandan İzzettin Doğan ile yola çıkmaya çalışmaları bunların art niyetli olduğunu gösteriyor" diye konuştu.
"Çamuroğlu ve Doğan Alevileri temsil etmiyor"
AKP'li Reha Çamuroğlu ile Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan'ın geçmişinde "Alevilere yönelik pazarlamacı" zihniyetlerinin olduğunu savunan Halis her iki ismin de "Alevileri pazarlamaktan öte bir anlamı"nın olmadığını kaydetti. AKP'nin alevi açılımında samimi ise Alevi örgütlerinin önderleri ile görüşmesi gerektiğine işaret eden Halis şöyle konuştu:
"Alevilik kavramını İslam içi ve İslam dışı diye bir tasnifle ele alıyorlar. Davete çağrılanlar da İslam içi olarak görülenlerdir. Aleviler nasıl ibadet ederler, nasıl düşünürler, kıblesi, kabesi neresidir,bu kimseyi bağlamaz. Sorun bunların sosyal haklarının verilip verilmemesi sorunudur. Bu yönüyle AKP'nin dün yaptığından farklı bir durum değildir vereceği iftar. Hızır Paşa Sofrasına Pir Sultan geleneğini kendisine rehber edinmiş hiçbir alevi katılmayacaktır."
"Samimi iseler geçmişle yüzleşsinler"
Yerel seçim öncesi Alevi açılımlarının "Alevileri oy deposu" olarak görme anlayışının bir sonucu olduğunu da dile getiren Halis, "Gerçekten samimiyet varsa geçmişle yüzleşmeyi de gündeme getirmek gerekiyor. Kanı kurumamış Maraş katliamının müsebbebi ve öznesi kimdi? Yapanları kimdi, bu noktada bir yüzleşme sağlansın. Dersim, Maraş, Çorum ve Gazi'ye kadar yapılan katliamların nedeni neydi ve öznesi kimdi? Bunlar ciddi şekilde açığa çıkarılmazsa, bu açılımların hiçbirinin samimiyeti olmaz. Sorun özür dileme sorunu değildir. Özür dilememekle sorun bitmez. Özür diledikten sonra bunları yapmayacağına dair güven politikalarını yaratmaktır. En azından Madımak'ın müze talebi dahi hala kabul görmüş değildir. Kültür Bakanı 'özür diliyorum' dese de gerisinin gelmesini de bekliyoruz. Ama bunu sayın bakanın kendi tasarrufunda oluşturabileceğini zannetmiyoruz." diye konuştu.