Alev Coşkun'dan 'Beş Öncünün Öyküsü'
Alev Coşkun'un Siyaset Bilimi son sınıf öğrencisi torunu Yasemin Coşkun ile birlikte kaleme aldığı yeni kitabı Ödemiş'ten Zirveye Tırmananlar-Beş Öncünün Öyküsü (1860-1960), Ödemiş Belediyesi Yıldız Kent Arşivi ve Müzesi Yayınları tarafından yayımlandı.
cumhuriyet.com.trKitapta sırasıyla Belediye Başkanı Ali Haydar Efendi, Anadolu Kazaskeri Mustafa Fehmi Efendi, Belediye Başkanı Dr. Mustafa Bengisu, Başbakan Şükrü Saraçoğlu ve Sosyal Psikolog Prof. Dr. Muzaffer Şerif olmak üzere zirveye tırmanmış, hepsi idealist, hepsi cesur beş Ödemişli siyaset ve bilim adamının sancılı ve zorlu dönemlerde evrilen hayatları ile icraatları büyüteç altına alınıyor. Alev Coşkun, Ödemiş'ten Zirveye Tırmananlar-Beş Öncünün Öyküsü (1860-1960)'ı anlattı.
-Yasemin Coşkun ile birlikte kitabı bir Ödemişli olarak gönençle hazırlamanız sürpriz değil kuşkusuz... Tasarı nasıl kitaplaştı?
- Kentler, sadece sokakları, caddeleri, binaları, parkları ile değil, yarattıkları gelenek ve kültürleriyle de önem kazanırlar. Bir kentin gelişimine katkı sağlayan insanlar, kentin gelenek, görgü, sanat ve kültür öğeleri, özetle kent kültürü en az o kentin doğası ve binaları kadar önemlidir. Ödemiş; devlet adamı, kültür, edebiyat ve bilim insanı yetiştirmiş bir kenttir. Örneğin Cumhuriyetimizin en zor bir dönemi olan II. Dünya Savaşı'nda Dışişleri Bakanı ve Başbakan Saraçoğlu Şükrü gibi. Geçmiş dönemde yaşamış, aramızdan ayrılmış bu kişilerin öykülerinin bilinmesinin kent kültürüne büyük katkı sağlayacağı konusunda bir konuşma sonucu, Ödemiş Belediye Başkanı Sayın Bekir Keskin'in ısrarları ve özendirmeleri sonucu bu kitap tasarlandı ve ortaya çıktı.
- 1860-1960 yılları arasında zirveye tırmanan beş Ödemişli'nin öyküsünü okuyoruz kitabınızda. Özetle sorarsak...
- Bu beş kişinin 'zirveye tırmanmış' olmasına dikkat ettik. Zirve derken amacımız devlet adamı ya da bilim adamı olarak en üst düzeye tırmanmış olmalarıdır. Bu kitapta yer alan beş kişinin nitelikleri özet olarak şöyledir:
Ödemişli Mustafa Fehmi Efendi (1853-1912), Osmanlı Devleti'nde en önemli dini makam olan şeyhülislamlık kurumunun müsteşarlığına atandı ve sonra da Osmanlı Devleti'nin yönetim piramidinin en üst makamlarından biri olan Anadolu Kazaskerliğine yükseldi. Ödemiş'te isim yapan iki Belediye Başkanı, birincisi Osmanlı döneminde II. Meşrutiyet sırasında başkanlık yapan Ali Haydar Bey ve diğeri Cumhuriyet'in kuruluşu öncesi Kuvayı Milliyeci niteliğiyle ortaya çıkan ve sonra modern, çağdaş bir kentin oluşmasında önemli görevler yüklenen ve daha sonra da milletvekilliği yapan Dr. Mustafa Şevket Bengisu'dur (1880-1942).
Yunan İşgali sonrası duraksamadan Kuvayı Milliye hareketlerine katılan bir Ödemişli yurtsever de, II. Meclis'ten itibaren kesintisiz 27 yıl milletvekili (1923-1950), Milli Eğitim, Maliye, Adalet, Dışişleri bakanlıklarından sonra, başkanlık ve başbakanlık yapan Mehmet Şükrü Saracoğlu'dur (1887-1953). Kitabımızın son kişiliği Ödemiş'ten yetişip sosyal bilimler alanında dünya ölçeğinde isim yapan, yazdığı kitaplar bütün dünyada ve özellikle Amerika'daki üniversitelerin hemen hepsinde okutulan ve Sosyal Psikoloji'nin (Toplumsal Psikoloji) gelişmesinde son derece önemli katkıları olan bilim adamı Prof. Dr. Muzaffer Şerif Başoğlu'dur (1906-1988).
'HEPSİ İDEALİST, HEPSİ CESUR İNSANLARDI'
- Hepsi idealist, cesur ve sayısı gittikçe azalan bu görev insanlarının diğer belli başlı icraatları nelerdir?
- Evet, hepsi idealist, hepsi cesur. Örneğin beni 1900'lü yıllarda belediye başkanlığı yapan Ali Haydar Bey çok etkiledi.
- Dönemin Sadrazamı Tevfik Paşa'ya çektiği telgrafla düpedüz fırça atacak kadar da gözü kara, idealist olduğunu okuyoruz. Kitapta telgrafın bir örneği de yer alıyor...
- Evet, 31 Mart 1909 olayları sırasında, 7 Mart 1909'da Ödemiş Belediye Başkanı olarak çekiyor telgrafı. Bugünkü Türkçeyle telgraf şöyle: 'Yüksek makamdaki zorba yönetimin Sadrazamı Tevfik Paşa'ya. Hürriyete âşık olan ve bu uğurda kanlarının son damlasını akıtmaya her an hazır bulunan 85 bin nüfusu aşkın, fedakârlık ve yiğitliği ile ünlü ilçemiz vatandaşlarının yıkım ve zorbalık ürünü hükümetinize (kabinenize) zerre kadar güveni yoktur. Sadrazamlık makamını mezar taşınıza yazdırmak için kabul ettiyseniz üç gün de yeterlidir. Yok, vatanı yok etmek ve milleti alçak ve bağnazlık derecesine indirmek ve kan döktürmek için üstünüze aldıysanız bu alçaklıktır, hainliktir. Görevden ayrıl, yoksa indireceğiz.' Şimdi düşünebiliyor musunuz, bir belediye başkanı 100 yıl önce sadrazama telgraf çekiyor ve bunları yazabiliyor. Şimdi bunu yazmak olanaksızdır. Böyle bir cesur adamın ve dik duruşun öyküsünü vermek önemliydi.
'SANCILI DÖNEMLERDE GÖREV YAPTILAR'
- Hepsi sancılı, zorlu dönemlerde görev yapıyorlar ve yükseliyorlar.
- Evet, onun için bu kişilerin yaşamöyküleriyle birlikte, dönemin siyasal ve toplumsal koşulları da verilmiştir. Özellikle 1900-1950 arası sosyal ve siyasal oluşumlar üzerinde durulmuştur. Bu kitap yazılırken, torunum, Siyaset Bilimi son sınıf öğrencisi Yasemin Coşkun, bu konularda araştırmalar yaptı. Yardımcı oldu. Kitabı birlikte yazdık.
- Osmanlı'nın en çalkantılı döneminde yaşayan Ödemişli Mustafa Efendi ise hayli önemli bir makan olan kazaskerliğe kadar yükselebilmiş bir zat. Hem kazaskerliği bir anımsatalım hem de farklı bir kazasker Mustafa Efendi değil mi, aydın, ilerici bir din adamı? Sonra bir Dr. Yüzbaşı Mustafa Şevket Bengisu mesela... Mustafa Kemal ile cephede, savaş meydanlarında tanışıyor ve sınanmış bir dostluk oluşturuyorlar. Çok önemli olayların yine tam ortasında bir Ödemişli o da.
- Evet, Ödemişli Mustafa Fehmi Efendi Osmanlı'nın son döneminde Anadolu Kazaskeri olmuş. Osmanlı Devlet yapısında çok önemli bir makam. Kendisi ilerici bir ulema. Cumhuriyet döneminde belediye başkanlığı yapan Dr. Mustafa Bengisu da (1880-1942), evet, askeri doktor yüzbaşı olarak, Atatürk ile birlikte Trablusgarp ve Çanakkale Savaşlarında bulunmuş. Milli Mücadele sırasında, Rodos'a göç etmiş oradan, İtalyanlardan aldığı silahları Anadolu'ya kaçırmış. Cumhuriyet ilan edilince, Ödemiş'e belediye başkanı olmuş, modern bir kent yaradılışında etkin çalışmalar yapmış. Bu insanlar idealist, Kuvayı Milliyeci ve güçlü insanlar.
- Bilim insanı olarak Prof. Dr. Muzaffer Şerif'i ele alıyorsunuz sonra. Ondan da kısaca bahseder misiniz?
- Muzaffer Şerif (1905-1988), Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi'nde hocalık yaparken 1944'te komünizm propagandası yaptığı iddiasıyla tutuklandı. Tutuklandıktan sonra yabancı bilim adamları Muzaffer Şerif'i destekleyen bir kampanya başlattılar. I. Dünya Savaşı sürerken Amerikalılar onu ABD'ye götürdüler. Sosyal psikoloji alanında deneyler yaptı. Sosyal psikolojinin bilim dalı olarak gelişmesine katkılarda bulundu. Kitapları halen bütün dünya üniversitelerinde okutulmaktadır.
- Son sözünüz?..
- Belediyelerin sosyal ve kültürel hizmetler bağlamında yapacakları çok önemli işler vardır. Mesela, Ödemiş'te belediye eski Yıldız Hanı'nı restore etti, bir kent müzesine dönüştürdü. Başkan Bekir Yıldız bu konuda atılım yapıyor. Bu kitap, Ödemiş Belediyesi Yıldız Kent Müzesi tarafından yayımlandı; oradan temin edilebilir. Belediyeler sadece fiziksel yapılarla değil, kültür konularıyla da ilgilenmelidirler.