Albay Temizöz'ün yargılanmasına devam edildi (17.09.2010)

Kayseri eski Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz ve Cizre eski Belediye Başkanı Kamil Atağ'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın yargılanmasına devam edildi.

cumhuriyet.com.tr

Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Albay Temizöz, Kamil Atağ, Tamer Atağ, Fırat Altın (Abdulhakim Güven), Hıdır Altuğ, Adem Yakin ve Kukel Atağ katıldı.

Duruşmada, tanık Mehmet Nuri Binzet'in ifadeleri üzerine, terör örgütü PKK'nin ''KCK/TM Yapılanması'' soruşturması kapsamında tutuklu bulunan İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Muharrem Erbey ifade verdi.

İHD'ye çok sayıda başvurunun olduğunu ve bunları değerlendirdiklerini bildiren Erbey, cezaevinde tutuklu bulunan tanık Mehmet Nuri Binzet'in 2009 yılı mart ayında kendileriyle görüşme isteğinde bulunduğunu söyledi.

Diyarbakır E Tipi cezaevinde tanık Binzet ile görüştüğünü kaydeden Erbey, şöyle dedi:
''Midyat'taki dernek yöneticimiz, Mehmet Nuri Binzet adında birinin bizimle görüşmek istediğini bana iletti. Ben de o esnada Diyarbakır'da bulunan Binzet ile cezaevinde görüştüm. Bize başvuruda bulunanların kim olduklarına bakmadan sadece mağdur kimliklerine bakarak görüşmede bulunuruz. Ona, İHD'nin başvuru formunu götürdüm, hukuki açıdan yapabileceğimiz bir şey varsa ona bunu anlattım. O da bana 1993 yılında çocuk yaştayken korucu olduğunu söyledi. Davaya konu olaylarla ilgili bir şey anlatmadı. Bildiklerini savcıya anlatmış. Biz her zaman dernek olarak köprü görevi görürüz. Mağdurları adliyeye ve savcılara yönlendiririz. Ben, Binzet'e İHD'ye resmi bir başvurusu olmaması halinde kendisine yardımcı olamayacağımı söyledim.''

Tanık Binzet'in mağdur olduğu için kendisinden para istediğini ifade eden Erbey, ''Görüşmeden ayrılırken Binzet bana, 'Mersin'den Midyat'a oradan da Diyarbakır'a aynı elbiseyle geldim. Bana bir tişört ve pantolon gönderebilir misin?' dedi. Ben de (Tamam) dedim. Sonra elimden tutup başını öne eğerek, 'Üzerimde para yok. Burada borç aldım. Bana para verebilir misin? Borç olarak, sonra öderim' dedi. Ben de üzerimdeki 150 lirayı ve daha sonra da 100 lirayı cezaevi yönetimine makbuz karşılığında verdim'' dedi.

Tanık Binzet'i herhangi bir şekilde yönlendirmediğini kaydeden Erbey, ''Mersin'de adam kaldırma suçundan 13 yıl hapis cezası alan birini nasıl cezaevinden çıkartıp Avrupa'ya gönderebilirim. Bu hayatın olağan akışına aykırı'' diye konuştu. Tanık Binzet ile kısa ve insanı bir görüşme yaptığını sözlerine ekleyen Erbey, iddiaların gerçeği yansıtmadığını savundu.

Erbey'in ifadesinin ardından söz alan sanıklardan Temizöz, KCK/TM yapılanması iddianamesinde İHD'nin söz konusu yapı içeresinde aktif bir rolü bulunduğunun anlatıldığını söyledi.

Temizöz, tanık Binzet'in İHD yöneticileri tarafından yönlendirildiğini ileri sürdü. Bunun üzerine müdahil ve sanık avukatları arasında yaşanan sözlü tartışma mahkeme başkanı müdahalesiyle sona erdi.

Tanık Erbey, İHD olarak hiç kimseden asla talimat almadıklarını ve bunun söz konusu olamayacağını söyledi.
 

''KCK üyesi değilim''

''KCK/TM Yapılanması'' soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Erbey, KCK/TM iddianamesinde kendisiyle ilgili bölümlerde yer alan görüşmeleri inkar etmediğini söyledi.

Bölgede yaşanan bazı olaylarla ilgili gazetecilerle yaptığı görüşmelerin KCK/TM iddianamesinde yer aldığını ifade eden Erbey, şunları kaydetti:
''Savcılıkta yaptığım görüşmeleri kabul ettim. Çünkü onların suç olduğunu düşünmüyorum. Şiddetin bir hak arama aracı olmadığını her zaman dile getirdim. Ben insan hakları savunucusuyum. 10 aydır cezaevindeyim. Ben yaptığım konuşmaları ve değerlendirmeleri cezaevinden çıktıktan sonra yine yapacağım. Birilerinin yanlışları söylemesi gerekiyor. KCK üyesi değilim ve bir bağlantım bulunmamaktadır.''
Sanık avukatlarının tanık Erbey'e sorularının ardından duruşmaya ara verildi.
 

Binzet'in iddiası

Tanık Binzet, önceki duruşmada verdiği ifadede, sanıklar aleyhine ifade vermesi için kendisine para teklifinde bulunanların olduğunu anlatarak, ''İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Muharrem Erbey, bana 'Senin ismini Kürdistan tarihine yazacağız' dedi. Ben de kendisine 'PKK'nın getireceği Kürdistan'ı istemiyorum' dedim. Kendisi hesabıma bir iki defa para yatırmıştır. Bana 'Cezaevinden çıktıktan sonra seni Avrupa'ya göndereceğim' dedi. Onun PKK yandaşı olduğunu fark edince, hesabıma yatırılan paraların iadesi için cezaevi yönetimine dilekçe verdim'' demişti.

İstenen ceza

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanıkların TCK'nın ''adam öldürmek'', ''cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak'' ve ''adam öldürmeye azmettirmek'' suçlarından cezalandırılmaları isteniyor. Sanıklardan Cemal Temizöz'ün 9, Kamil Atağ'ın 7, Tamer Atağ'ın 2, Adem Yakin'in 7, Hıdır Altuğ'un 3, Fırat Altın'ın (Abdulhakim Güven) 6, Kukel Atağ'ın ise bir kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.

Sanık Temizöz'ün 1993'te Cizre'de ''terörle mücadele ediliyor'' görüntüsü altında ''korucu, itirafçı ve uzman çavuşlardan bir grup oluşturduğu'', ''Söz konusu grubun, süreç içerisinde asli görevinden ayrılarak, terör örgütü PKK'ya yardım ettiğinin değerlendirildiği ya da özel sebeplerden dolayı gözaltına aldıkları kişileri sorguladığı'' anlatılan iddianamede, grubun bu sorgulanan kişilerden bir kısmını öldürdüğü öne sürülüyor.