Akşener'den Mersin açıklaması

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İYİ Parti'nin Mersin'de aday gösterememesi ile ilgili, "Ne yaparsanız yapın bu hain kumpası da, bu tuzağı da Allah'ın izniyle bozacağız." açıklamasında bulundu.

cumhuriyet.com.tr
<video:1257170>

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin belediye başkan adaylarını tanıtım toplantısında konuştu.

Akşener, İYİ Parti'nin Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday gösterememesiyle ilgili "Biliyorsunuz, Burhanettin Başkan Mersin’de işi bitirdi. Bunu herkes gördü. Bunu herkes biliyor. İyi insanlar; Cesur insanlar; İlk günden beri bir şey söylüyorum, diyorum ki; Mersin’i alacağız. Bu iddiayı çekemeyenler; Bu iddiayı hazmedemeyenler; dün kirli bir oyuna daha tevessül ettiler. Kurulduğu günden bu yana, türlü engeller, tuzaklarla karşılaşan İYİ Parti, bugün bir tuzakla daha karşı karşıya. Buradan ilan ediyorum, ne yaparsanız yapın, bu tuzağı da bozacağız! Allah’ın izniyle bu hain kumpası da bozacağız! Bu hain kumpas, aramızdan birilerinin ihmali gibi gösterildi. Çok açık söylüyorum; Bu bir ihmal değildir. Bu bir sorumsuzluk da değildir. Bu, İYİ Parti’ye yönelik “dahili” bir operasyondur. Sayın Burhanettin Kocamaz’ın ve dolayısıyla partimizin yoluna örülen bu duvar, Türkiye’de siyasetin getirildiği noktayı tariflemek bakımından ibret vericidir. Biz, bu tablonun asıl faillerini, bu operasyonun nedenlerini, niçinlerini, nasıllarını, çok iyi biliyoruz. Partimiz üzerinde oyun oynayanlar, ve onların maşalarıyla ilgili gerekeni yapmak, refahı için siyaset yaptığımız Aziz Milletimize karşı, boynumuzun borcudur. Bu ülkenin İYİ ve Cesur insanları olarak, “Daha Yeni Başlıyoruz!” İyi insanlar, cesur insanlar, gönlünüzü ferah tutun. Bizim içinde yer aldığımız hiçbir öykü, biz bitti demeden bitmez! Tereddüttünüz olmasın. Bu gerçeği herkes görecek. Burhanettin Başkan, yeniden Mersin’e iyi gelecek!" ifadelerini kullandı.

"SEÇİMLERİN BEKA İLE ALAKASI YOK"

İktidarın 31 Mart seçimlerini 'beka' sorunu olarak görmesini eleştiren Akşener, konuşmasını şöyle sürdürdü:

Türkiye’nin yaklaşan seçimini, “Beka” seçimi diye pazarlayanların, dil oyunlarına gelmeyeceğiz. Ülkemiz ve milletimiz için en büyük beka sorunu olanlara, gerçekleri, sadece gerçekleri haykıracağız. İki cümleyle, ördükleri ağı yırtıp, sözlerime devam edeyim. “Beka Beka” diyorlar ya yerel seçimler için… Muhtar ve Belediye Başkanı seçmenin bekayla ilgisi yoktur. Bu seçimde; Milletimizin ve ülkemizin bekasını değil, Devleti yönetenlerin bekasını değil, Milletine verdiği sözleri tutmayan belediye başkanlarını, 25 yılda, şehirlerimizi mahvedip, sonra da şikayet edenleri, Domates-biber kuyruklarını, Bitmeyen trafik çilesini, Yolsuzlukları, kayırmacılığı, Yüksek köprü ve tüp geçit fiyatlarını, Özetle, belediye başkanlarının icraatlarını oylayacağız.

Eğer, belediye başkanlarınızdan memnunsanız, devam diyeceksiniz. Şikayetiniz varsa, memnun değilseniz, değiştireceksiniz. Hepsi bu. Sonunda kıyamet kopmayacak. Hükümet dersini alacak, kendine çeki düzen verecek. Buna millet karar verecek, siz karar vereceksiniz. Kararınızla, esaslı bir ders vereceksiniz.

Aziz milletim; Bakmayın o laf kalabalıklarına. Size yalan söylüyorlar... Kulak verin, ben gerçeği söyleyeyim. Bekamıza bir tehdit varsa, o da ekonomik krizdir, işsizliktir, yoksulluktur. Bakın, ekonomi öyle bir hâle geldi ki, bu arkadaşlar, siyasi tarihimize “domates kuyruğuna sebep olan iktidar” diye geçecekler.

Yarının siyasetçileri de, millete şöyle seslenecek; “Eeeeyy gençler; Siz bilmezsiniz ama, AK Parti zamanında domates, biber kuyrukları olurdu. Üç saat kuyrukta beklerdin, en fazla 2 kilo domates, 1 kilo biber alabilirdin. Bunlaaaar domatesi biberi karneye bağlamışlardı karneye.”

Nereden nereye değil mi? Hayaller, göklerde milli uçak... Gerçekler domates-biber kuyrukları. Arkadaşım, koca Türk devleti çadır kurmuş soğan satıyor. Memleketi getirdikleri hale bakın… Tarihçiler Osmanlı’yı, “400 çadırdan Cihan devletine” diye tarif ederler. Bu arkadaşlar, o çadır işini de yanlış anladılar galiba... Atamız cihan devletine giden çadırlar kurmuştu, bunlar, çadırdan manavlar kuruyorlar. Bakmayın siz o laf kalabalıklarına. Gerçek olan, bu çadırların önündeki kuyruklardır... Tedbir alınması gerekenler bunlardır.

"BUNLARIN 'BEKA' DEDİKLERİ, KOLTUKLARININ BEKASI"

Biz, vatandaşımıza daha ucuza sebze-meyve satılmasın demiyoruz. Biz diyoruz ki; bizi bu noktaya getiren sorunları halledin. Devletin fabrikalarını ucuz pahaya satıp, şimdi Devlete esnaflık yaptırmak çözüm değil.

Biz gerçeği söyledikçe, onlar beka diyor. Türk Milleti beka meselesini, Sakarya’da, Dumlupınar’da çözdü. Allah o günleri bir daha göstermesin. Öyle bir tehlike olursa, Türk milleti zaten gereğini yapar. Ammaaa, size söyleyeyim; Bunların Beka dedikleri, koltuklarının bekasıdır. Ama telaşa gerek yok. Koltukları da sağlamda… Sayın Cumhurbaşkanı 4 yıl daha görevinin başında... Doğruları konuşan herkesi uzaklaştırdığı için, Sayın Bahçeli için de risk yok… Dolayısıyla, yerel seçimlerde beka diye bir mesele yooook.

"DERS VERİLMEZSE 1 NİSAN'DAN SONRA ZAM YAĞMURU BAŞLAYACAK"

İktidara sandıkta bir ders verilmediği takdirde 1 Nisan'dan sonra zam yağmuru başlayacağını ifade eden Akşener, "Ellerindeki belediyeleri tekrar kazanırlarsa, “Nasılsa millet halinden memnun” diyecek, ve her şeyi daha pahalı yapacaklar. Geçim daha da zorlaşacak. Ama oyları düşerse, emin olun ki anında kendilerine çeki düzen verecekler. “Milletimizin verdiği mesajı aldık” diyerek, kadrolarını, politikalarını gözden geçirecekler. Özellikle kadınlarımıza sesleniyorum; Terliği unutmayalım. Bunlara bir anne terliği fırlatın, bakın hemen nasıl da kendilerine geliyorlar. Kulaklarını şöyle bir çekiverelim, biraz kızartalım, bakın nasıl anında kendilerine geliyorlar, mutfaktaki yangına çare üretiyorlar. diye konuştu.

"BERABER ÜRETİP, HAKÇA PAYLAŞACAĞIMIZ BİR DÜZENİN ÖZLEMİNDEYİM"

Yurttaşlara bugüne kadar ne hizmet aldığını sorgulama çağrısı yapan Akşener, "Bu iktidarın miadı doldu. Bizler demokrasiye inanıyoruz. Esas olan ne partidir, ne de liderdir. Esas olan milletin huzuru, güvenliği, sağlığı, eğitimidir. Benim hasretim çocuklarımız için endişe etmediğimiz bir düzendir. Beraber üretip, hakça paylaşacağımız bir düzenin özlemindeyim. Biz asla milletimizi umutsuz bırakmayacağız. Bizim belediyecilik anlayışımız insana önem verecek. Huzurumuzu yeniden tesis edeceğiz. Ayrımcılık yapmadan herkesi kucaklayarak, yerel yönetimlerdeki farkımızı ortaya koyacağız" ifadelerini kullandı.

İYİ PARTİ'NİN BELEDİYECİLİK ANLAYIŞI

Akşener, İYİ Parti'nin belediyecilik anlayışını da açıklayarak, "İYİ Başkan Adildir, Şeffaftır, Mütevazıdır... Millî ve Evrensel Değerlere Saygılıdır… Tarihi ve Kültürel Değerleri Korur, Sanatseverdir… Proje Üretir, İnsana ve Her Canlıya Saygılıdır… Uzlaşmacıdır, Hukuka, Sosyal Adalete, Demokrasiye Sadıktır, Ortak Akılla Karar Alır. Peki, İYİ Başkan ne yapmaz? İYİ ; Lüks ve şatafat içinde yaşamaz... Lüks makam araçlarını kullanmaz… Kendisi ya da yakınları sebepsiz yere zenginleşmez; isimleri yolsuzlukla anılmaz… Personel alımlarında hısım-akraba kollamaz… İsimleri, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucu değerleriyle ters düşenlerle anılmaz… Dinî inançlarını siyasi malzeme yapmaz; Söylemlerine mukaddes dinimizi alet etmez… Çevreye, doğaya zarar veren projelere imza atmaz… Hayvan haklarını ihlal etmez, ihlale duyarsız kalmaz… Kimseyi küçümsemez… Toplum yararına olmayan gösterişli yatırımlar yapmaz. Falanca aileleri, filanca kişileri, falanca dernekleri, filanca vakıfları kayırmak, bizim yapacağımız iş değildir. Hak var, iltimas yok... Kayırmacı ve ballı ihaleler vermeyeceğiz. Eşe-dosta taşeron şirketler kurdurmayacağız." diye konuştu.

ADAYLARA ANT İÇİRDİ

Akşener, konuşmasının sonlarına doğru belediye başkan adayları ve belediye meclis üyesi adaylarını ayağa kaldırarak şu andı içirdi:

Aziz milletimize hizmette, Adalet ve eşitlik idealinden ayrılmadan, Vatandaş memnuniyetini esas alan, Milli, çoğulcu, katılımcı bir yol izleyeceğime, Gece gündüz ayırmadan, Yılmadan, yorulmadan çalışacağıma, İşimde hızlı ve çözümcü, Hesabımda temiz, Tutumlu ve şeffaf olacağıma, Tarihi ve kültürel değerlerimizi saygıyla, Doğayı ve çevreyi sevgiyle koruyacağıma, Kimsesizlerin kimsesi, Evsizlerin de yuvası olacağıma, Gariplerin suyunu, Aşını, İlacını, Gurebanın da, duasını almaya çalışacağıma, İYİ belediyecilik anlayışımızdan, büyük ve güçlü Türkiye Ülkümüzden, yaratılanı, “yaratan’ın emaneti” görüşümüzden, asla ayrılmayacağıma, Aziz Türk Milleti huzurunda, Namusum ve şerefim üzerine, and içerim!