Akşener: Parlamenter sisteme Erdoğan götürecek

İyi Parti lideri Meral Akşener, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin tutmadığını, toplumun yüzde 54-64'ünün parlamenter sistem istediğini dile getirdi. Kendi partisinin önerisinin de iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem olduğunu anlatan Akşener, "Tüm ittifaklar için ön koşulumuz bu" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın saraydan memnun olduğunu düşünmediğini belirtti. Saray sisteminin bir paralel evren olduğunu, halktan tamamen kopuk olduğunu savunan Akşener, "Ben parlamenter sisteme Türkiyeyi bizzat Erdoğan'ın götüreceğini düşünüyorum" dedi. Akşener, ülkeyi yönetmek için Erdoğan'ın 3 yılı olduğunu belirterek, "Ben erken seçim öngörmüyorum" değerlendirmesini yaptı.

Sertaç Eş

Medya temsilcileriyle öğlen yemeğinde bir araya gelen Akşener, partisinin üye sayısının 259 bin 410 olduğunu, hedeflerinin Haziran ayında bunu 300-350 bine çıkarmak olduğunu söyledi. Akşener'in değerlendirmeleri konu başlıklarıyla şöyle:

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi: Keşke tutsaydı. Yanılmış olsaydık ama maalesef tutmadı. Futbolcu ceza alıyor, "beni Cumhurbaşkanı severdi cezayı neden verdi" diyor. İddia ediyorum, Erdoğan'ın haberi bile yoktur. Tek adam uygulamalarının getirdiği sonuç, her konunun Erdoğan'ın tutumu nedeniyle olduğu şeklinde. Tutmadı, insanlar nefes alamıyor. Çözüm iyileştirilmiş, güçlendirilmiş parlamenter sistem. Sistemin, çağın ihiyaçlarına göre düzenlenmesi lazım. Kısa ve öz bir anayasa ile güçlentirilmiş parlamenter sisteme geçişin elzem olduğunu düşünüyoruz. Bu sistemi istemeyenler yüzde 54-64 arasında değişiyor. Saray Erdoğan'ı kapattı, steril bir hale getirdi. Saray öyle bir şey ki kendisine ait bürokrasi, kültür yaratır. Adeta paralel evren yaratır koparsınız. Uzun zamandır vatandaşla hasbihal ettiğini gördünüz mü? Erdoğan'ın 2023'te bu sistemle seçime gittiğinde seçilemeyeceğini görüyorum, matematiksel olarak. 

Yeni kurulan partiler ve ittifak: Yeni partilerin kurulmasıyla seçenek artırmak rekabet açısından iyi olur. Ama şunu söyledik, biz rakibiz. Her iki partiyle de, CHP ile de AKP ile de rakibiz. Hepimizin ayrı Türkiye tasavvuru var. Yarının ne göstereceği konusunda bugünden konuşmayı doğru bulmuyorum. Cumhur ittifakında iki tarafın seçmeni açısından itirazlaır olsa da liderler tarafından görmezden gelindiği duygusal bir ittifak var. Millet ittifakına bakınca bir güçbirliği, katolik nikah değil. Daha rasyonel ve başarı odaklı. Seçmene baktığımızda ittifakın devam etmesi yönünde bir irade var. Seçime Cumhurbaşkanlığı sistemi içinde gidilirse İyi Parti'nin ittifak içinde yer almasının ön şartı parlamenter sisteme dönmek şartıdır. Yeni kurulan partilerde de gördüğüm muhalefet partileri de bu noktada. 

Demirtaş-Tiyatro: İnsanların tercihlerine karışmayı kendimize yakıştırmayız. Sayın İmamoğlu'nun eşi, Sayın Kılıçdaroğlu'nun eşi tiyatro izlemeye gitmişler bir siyasi sonuç olarak bakabilir miyim bilmiyorum. Kılıçdaroğlu, HDP'nin PKK ile arasına mesafe koymadığı sürece CHP ile herhangi bir iletişimin olmayacağı beyanatı var. Bu değişiklik göstermediği sürece aileler üzerinden konuşmayı doğru bulmuyorum. Bana böyle bir davet gelseydi gitmezdim, eşime davet gelseydi o da gitmezdi. Biz de megri megri Emine Hanım'dan bahsettik mi hiç. Kadını tırmalamakta özne haline getirmekten vazgeçelim.

Erken seçim ve yeniden adaylık: Seçim ne zaman olur, kendimi Erdoğan'ın yerine koyuyorum. Elinize 2023'e kadar zaman var neden ortadan kaldırasınız. Seçim öngörmüyorum bu bir okuma.. Durup dururken neden seçim yapsın? Yeniden adaylık noktasında benim inatlaşmak gibi bir huyum yok. Referandumdan başlayan süreçten itibaren ben kendimi borcunu ödeyen bir insan olarak konumlandırdım. Bunu hamasi olarak görmeyin. 31 Mart meselesi teklifi bizim. İnatla, ben ben deme gibi bir yönüm yok. Bu milletin, hepimizin nefes almaya ihtiyacı var. İnsanları üzen taraf olmayız.

Hakkındaki FETÖ iddiaları: Ne kadar uğraşacaklarsa uğraşsınlar, benden bunu çıkaramayacaklar. Çünkü yok. Bunu en iyi Erdoğan biliyor. Akınca davası sonuçlandı. Yargıtay'a gitti. Tek şüpheli Meral Akşener'in olduğu davada 3,5 yıldır tık yok. Ortalama 40 günde bir dilekçe veriyoruz, ifademi alın diye. Ama bu işler laklaka gelmeyecek kadar ciddi işler. Bumerag ilgililerin boynuna geçer. Herkes elindek bilgiyi belgeyi savcılara götürecek gereğini yapacaklar. Eşim yiğenim ile düğündeyiz, çok üzgünüm fotoğraftan eşimi kaldırıp yanıma FETÖ liderini yerleştiriyorlar. İftira atmanın da bir delikanlılığı olmalı.