AKPM’den Venedik kriterleri uyarısı
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin seçim için görevlendirdiği heyet, sürece endişeli başladı. İlk temasların ardından yapılan açıklamada, “Seçim sistemindeki değişiklik süreci Venedik Komisyonu’nun tavsiyelerine uymuyor” denildi. Adayların medyada eşit yer almadığına işaret edilirken mühürsüz oyların geçerli sayılması ve sandıkların taşınmasına ilişkin kaygılar paylaşıldı.
Duygu GüvençAvrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin (AKPM) seçim için görevlendirdiği ön seçim heyeti sürece endişeli başladı. İlk temasların ardından yapılan açıklamada, “Seçim sisteminde yapılan değişiklikler ve seçim kararı arasında böylesine kısa bir zamanın olması, Venedik Komisyonu’nun tavsiyeleriyle ve Türkiye’nin bugüne kadar seçimlerde izlediği tutumla bağdaşmıyor” denildi. Siyasi partiler ve adaylara eşit medya erişimi sağlanması gerektiğine dikkat çeken heyet açıklamasında, “ YSK’nın radyo ve televizyon yayınlarına yönelik 687 nolu KHK ile, yayıncıların seçim döneminde tarafsız ve siyasi olarak yansız olmasına yönelik yaptırımlarını iptal etmesinden üzüntü duyar” ifadelerine yer verdi.
AKPM gözlemcileri, 24 Haziran seçim hazırlıklarını izlemek üzere yaptıkları 2 günlük temasları sırasında AGİT gözlemcilerinin ve diplomatik misyonunun yanı sıra siyasi parti temsilcileri, gazeteciler, sivil toplum örgütleri, YSK Başkanı, RTÜK Başkan Yardımcısı ve üyeleri ile TBMM Başkanı ile görüştüklerini duyurdu. Yapılan açıklamada “Bu seçim parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçişi sağlayacağı için çok önemli. İlk defa parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimleri birarada yapılacak” denilirken, endişelerini 13 farklı başlıkta paylaştı. AKPM gözlemcilerinin ilk seçim öncesinde duyurdukları endişeleri ise şöyle:
*6 adayın olması seçmenlere özgün ve çoğulcu seçim şansı tanıyacak. Ancak ne yazık ki yine kadın adayların sayısı az.
*Türk yetkililer ‘özgür, adil, şeffaf ve uluslararası standartlara uygun ve seçmenin bilinçli tercih yapabileceği ve seçim sistemine ülke çapında güvenebileceği’ bir seçimin gerçekleşmesi için ellerinden geleni yapmalı
*Seçimin ilanından yalnızca bir ay önce seçim kanunda değişiklik yapılması ve seçim ilanının ardından uyum yasalarının çıkartılmasını heyet not etti. Seçim sisteminde yapılan değişiklikler ve seçim kararı arasında böylesine kısa bir zamanın olması, Venedik Komisyonunun tavsiyeleriyle ve Türkiye’nin bugüne kadar seçimlerde izlediği tutumla bağdaşmıyor.
*Görüşmelerde, seçim güvenliği ve şeffaflığı konusunda ve yürütmenin seçim sürecine müdahale riskini karşı önlemlerin zayıflatılmış olduğu yönündne endişeler dile getirildi. Özellikle sorunlu olan maddeler, “mühürsüz oyların geçirli olarak tanınması, güvenlik nedeniyle oy sandıklarının yerinin değiştirilmesine valililerin insiyatifiyle izin verilmesi, sandık bölgesinin kısıtlanması ve polis güçlerinin seçim merkezlerinde bulunma olasığının arttırılması”
*Taşınabilir (mobil) seçim sandıklarının getirilmiş olması olumlu bir adım; ki böylece engellilerin siyasi katılımı için yeterli tedbir alınmış olacak.
*Bir muhalefet partisi seçim kanunundaki bazı hükümlere AYM’de itiraz etti. Ayrıca AKPM Denetleme Komitesi de Venedik Komisyonu’na yeni seçim kanunu ve uyum yasalarıyla ilgili görüş sordu. Ne yazık ki, kapsamlı değişikliklere karşın, Avrupa’daki en yüksek olan yüzde 10’luk seçim barajı da dahil, AKPM ve AGİT/ODIHR’ın önceki seçimlerde dile getirdiği endişeler dikkate alınmadı.
*İfade ve toplanma özgürlüğüne yönelik sınırlamaların yanı sıra, Güneydoğu’da devam eden güvenlik operasyonların ve çok sayıda politikacı ve gazetecilerin tutuklanmasının olağanüstü hal ile getirilmesinin, seçim atmosferini olumsuz yönde etkilediği ve seçim kampanyasında kritik önemde olan demokratik bir tartışma ortamını kısıtladığı belirtildi.
*Heyet, seçim kampanyaları sırasında şiddete yönelik haberleri duymaktan endişelidir.
*Bazı muhalif temsilciler, serbest, güvenli ve engelsiz kampanya özgürlüklerinin engellenmesinden yakındı. HDP, cezaevinde olan başkan adaylarının tutuklu yargılanmasının, kampanya yapamamasının ve birçok HDP’linin adaylıklarının önlendiğini belirtti.
*Basın özgürlüğü konusundaki büyük endişelerin yanı sıra medyada farklı siyasi partiler ve cumhurbaşkanı adaylarına hükümetin ve şu anki cumhurbaşkanının faydasına olacak şekilde az yer veriliyor. Heyet birkez daha farklı siyasi güçler ve adaylara eşit medya erişimi imkanı sağlanmasının ve kampanyanın tarafsızca sunulmasının, seçmenlerin bilinçli tercih yapması için temel şart olduğunu tekrar anımsatır. Bu nedenle YSK’nın radyo ve televizyon yayınlarına yönelik 687 nolu KHK ile, yayıncıların seçim döneminde tarafsız ve siyasi olarak yansız olmasına yönelik yaptırımlarını iptal etmesinden üzüntü duyar.
*Heyet, AKPM’nin ve GRECO’nun seçim kampanyası ve siyasi partilere yönelik, seçim kampanyalarının ve siyasi partilerin finansmanı konusunda; önceki tavsiyelerinin dikkate alınmamasından üzüntü duyar. Devlet kaynaklarının, yönetimdeki parti tarafından seçim kampanyaları için kullanılması riskinden haberdar edildi.
*Heyet, içeriğindeki son yasal düzenlemelerle tarafsız sandık kurullarının seçim günü için yeterli olamayacağı endişelerinden haberdardır.
*Heyet, seçimin şeffaf olması ve seçmenin seçime güvenmesi için, siyasi partilere, ‘seçimin yürütülmesindeki tüm aşamalarda kendi temsilcilerinin gözlemci olarak bulunması için bütün güçlerini kullanmaları çağrısında bulunur.