AKP'li Şükür: Hizmet ve hükümet ayrımı yok
AKP İstanbul Milletvekili Hakan Şükür, Hükümet ve Hizmet Hareketi'nin "iki taraf" olarak algılanmaması gerektiğine işaret ederek, "Aslında dış çembere çıkıp üçüncü bir göz olarak bakıldığında aynı duygulara sahip insan toplulukları olduklarını görürsünüz" dedi.
AA
Hükümet ve Hizmet Hareketi'nin "iki taraf" olarak algılanmaması gerektiğini belirtan Şükür, "Aslında dış çembere çıkıp üçüncü bir göz olarak bakıldığında aynı duygulara sahip insan toplulukları olduklarını görürsünüz" dedi.
Şükür, "MGK veya fişleme gibi ortaya atılan iddiaları, dershane gibi eğitim merkezli bir tartışma platformunu farklı bir mecraya çekmenin veya birbirleriyle bağlantılıymış gibi sunmanın büyük bir vebal doğuracağını" savunan, "Dershane olayının tamamen eğitim perspektifinde değerlendirilmesi gerektiğini" söyledi.
"AK Parti benim takımım"
"Kimse unutmasın, burası benim takımım ve ben AK Parti milletvekiliyim" diyen Şükür, "2002 Eylül ayında DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel beni ifadeye çağırmıştı. Sebep ise düşüncelerimi ve hissiyatımı alenen dile getirmemdi. Gittim DGM'de ifade verdim. Dün nasıl DGM'ye ifade vermekten çekinmeyecek kadar fikrimde netsem, bugün de o kadar netim" dedi.
Şükür, ayrıca dershaneler ile ilgili tartışmalarda, olayın ticari bir rant gibi sunulmasına üzüldüğünü belirterek, "Ben 25 senedir Hizmet Hareketi'ni çok iyi bilen birisi olarak söylüyorum: Hizmet Hareketi eğitimde devletinde resmi kontrolüyle çok önemli bir açığı kapatıyor; bu yüzden dershanelerin eğitim hizmetlerine devam etmesi gerektiğini düşünüyorum" ifadesini kullandı.
"Kapanacak denilmiyor ama 2015'e kadar dönüşecek deniliyor" sözleri üzerine ise Şükür, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın konunun muhatapları ile son bir toplantı yaptığını ve orada güzel diyaloglar geçtiğini söyledi. Şükür, "Peki süreç değişebilir mi?" sorusuna, "Süreç değişebilirmiden ziyade, eğitim sistemi ile dershaneler arasındaki bu entegrasyonu sağlama noktasında bir karar alınmalı diye düşünüyorum" yanıtını verdi.
Eğitimin gençler için önemine işaret eden Şükür, şöyle konuştu:
"Okullardaki uyuşturucu madde bağımlılığı, sigara ve alkol çok erken yaşlara indi. Eğitim ve sporu biraraya getirebilmek için çalışmalar, projeler geliştiriyoruz. Gençlerimizin sporu da yaparken, eğitimi de alırken bütün bunlardan uzak olup bu ülkeye hizmet edebilecek bireyler olması lazım. Dershanelerin de bu açığı iyi kapattığını düşünüyorum. Bilhassa Hizmet Hareketi'nin dershanelerinde verilen o fedakar eğitim çok önemli."
Şükür, "Peki ne yapmak lazım?" sorusunu, "Taraflar ortak paydalara doğru gelmeye başladı zaten. Öncesinde farklı şeyler dışarı yansıdığında, insanlar duygusal reaksiyon göstermiş olabilir. Ama bizler siyasiler olarak, dershane temsilcileri ve eğitimciler ile öğrencilerimizin ihtiyaçlarına cevap verecek ortak bir mutabakat metni çıkarmak durumundayız" şeklinde cevapladı.
"2015'e kadar yeni diyalog zemini olacaktır"
2015 yılı eylül ayına kadar yeni bir diyalog zemininin meydana geleceğini belirten Şükür, "En azından daha sakin, empatiye açık olma fırsatı ortaya çıktı. Benim futbol hayatım da böyleydi, çok az kart gören, uzlaşmacı birisiydim. Benim için bir insanın inancı da önemli değil. İnsan olması, konuşulduğu zaman anlaşılabilecek birisi olması önemli. Bütün bunları kendi aramızda da konuşabiliriz. Kamuoyunda hak arayan, duygularını başka şekilde ifade eden insanların bizim hasletlerimize yakışmayan üslup kullanmalarından rahatsızlık duyuyorum. İki sene sonra dönüşüm belki gerçekleşir, belki başka şeyler çıkabilir. Ülke adına bütün kazanımların böylesine değerli bir konuda farklı bir hale dönüşmesini istemem. İnanıyorum ki önümüzdeki süreç bize her şeyi dört dörtlük gösterecektir" diye konuştu.
Şükür, "Kalpleri ancak Allah bilir. Bunun geçmişte örnekleri var ama samimi davalar her zaman başarıya gider. Bireysel ve takımsal başarılar da böyledir, mühim olan o samimi ortamı kaybetmemek. AK Parti samimi bir siyasal oluşumdur, Hizmet Hareketi'de samimi bir gönüllüler yürüyüşüdür" değerlendirmesinde bulundu.