AKP’den ‘taktiksel’ engelleme
CHP Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu: ‘Erdoğan’ı savunmaktan kaçınmış’.
Ayşe Sayın / CumhuriyetCHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrasında Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “muhatap alınmaması”, “sayın, başbakan” gibi hitap biçimlerini yasaklamasını, hükümet ilginç bir “fırsata” dönüştürdü. CHP’liler, “muhatap almama” politikası nedeniyle Erdoğan’a sormak istedikleri soruları, “hükümet sözcüsü” sıfatıyla Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a yönelttiler. Normalde bakanlar, Başbakan adına soru önergelerine yanıt vermelerine karşın, Arınç’ın, özellikle yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ile ilgili soruları, “bu konular görev alanıma girmiyor” bahanesiyle geri çevirdiği ortaya çıktı.
CHP yönetiminin, yerel seçimler öncesinde aldığı karar uyarınca, partililerin Erdoğan’a “sayın”, “başbakan” diye hitap etmeleri, ayrıca milletvekillerine de “Başbakan” hitabı içeren sonu önergesi verme yasağı getirilmişti. CHP milletvekilleri bu karar nedeniyle, Başbakan Erdoğan’a yönelik soru önergelerini, “hükümet sözcüsü” sıfatıyla Başbakan Yardımcısı Arınç’a vermeye başladılar. Ancak CHP’lilerin büyük bölümü yolsuzluk ve rüşvet operasyonu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve “paralel yapı ile ilişkiler”e son 1 aydır Arınç’a yönelttiği sorular, “yanıtsız” olarak geri döndü.
10’larca önerge geri döndü
Bu kapsamda Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun 43 önergesinin yanı sıra aralarında yine Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Antalya Milletvekili Gürkut Acar, Konya Milletvekili Atilla Kart’ın hem yolsuzluklar, hem de farklı konularda yönelttikleri sorulara Arınç, “Görev alanına girmediği” gerekçesiyle yanıt vermedi. TBMM İçtüzüğü’ne göre, soru önergelerine başbakan adına başka bir bakanın yanıt verebilmesine karşın, Arınç’ın, CHP’lilerin önergelerini “Soru önergesinde dile getirilen konuların bakanlığıma bağlı kuruluşların görev alanlarıyla herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır” gerekçesiyle yanıtlamaktan kaçınması dikkat çekti. Arınç, Tanrıkulu’nun “yolsuzluk ve rüşvet” iddialarıyla ilgili soru önergelerini ise “Önergede dile getirilen konuların tek amacının istişare sağlamaktan ibaret olduğu değerlendirilmiş olup, bakanlığım sorumluluğundaki kurum ve kuruluşların görev alanlarıyla hiçbir ilgisi bulunmamaktadır” gerekçesiyle geri çevirdi.
Kılıçdaroğlu’na iletildi
Arınç’ın, soru önergelerini geri çevirmesi üzerine çok sayıdaki milletvekili, soru önergelerine yanıt alamamaları nedeniyle, Erdoğan’a “soru yasağı”nın kaldırılması talebini parti yönetimine de iletti. Ancak Kılıçdaroğlu’nun şimdilik bu tavırdan vazgeçmeme yönünde görüş bildirdiği belirtilirken, bazı milletvekilleri kararın yeniden gözden geçirilmesini, Erdoğan’ın ismini anmadan da önerge verilebileceği görüşünü savunuyor.
Tanrıkulu’ndan farklı bakış
Sezgin Tanrıkulu ise önergelerin geri çevrilmesine tepki göstedi. Tanrıkulu, “Sonuçta hükümetle ilgili bir soruyu da başbakan yardımcısılarına soruyoruz. Bu hem hukuki, hem de ahlakidir. Ama Arınç kendi adına cevap vermekten kaçınmış, dolayısıyla aslında Erdoğan’ı savunmaktan kaçınmış. Yani ‘Muhatabı değilim, Başbakan bu işleri yapmıştır, dolayısıyla gidin ona sorun’ demek istemiştir” görüşünü dile getirdi.
Oran’a da Çiçek sansürü
Öte yandan TBMM Başkanı Cemil Çiçek ise CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran’ın, Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’la yaptığı iddia edilen “paraları sıfırla” konuşmasıyla ilgili soru önergesinin de aralarında bulunduğu bazı yolsuzluk tapeleriyle ilgili soru önergelerini ise “suç oluşturacağı” gerekçesiyle geri çevirdiği ortaya çıktı. Çiçek, söz konusu tapelerin “özel yaşamın gizliliği, haberleşmenin gizliliği” ilkelerine aykırı olduğunu ileri sürdü.