AKP'den Bursa'ya '100 büyük proje'
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Elimden geldiğince bu süre içerisinde Bursa'yı, Bursalı işçi, çiftçi, esnaf, sanayici, öğrenci ve memur kardeşlerimi dillerinden dinlemeye; Bursa'yı fotoğraflar, broşürler, televizyon haberleri yerine bizzat sokak sokak, köy köy, ilçe ilçe dolaşarak, gözlerimle görmeye çalıştım'' dedi.
cumhuriyet.com.trDevlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Hedef 2023 Projesi''nin tanıtım toplantısında, pazar günü yapılacak genel seçimlere 4 gün kaldığını, artık son viraja gelindiğini belirtti. 12 Haziran'da yapılacak seçimler için bütün siyasi partiler ve adayların mücadele verdiğini ifade eden Arınç, seçimlerin demokrasilerin temel direği olduğunu, bundan dolayı hem ülkeyi yönetmeye talip siyasi partilerin temsilcilerinin hem de oylarıyla geleceklerine yön verecek olanların, hep birlikte bu seçim sürecinde aynı zamanda bir demokrasi mücadelesi de verdiğini dile getirdi.
Arınç, Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde yaşanan bazı gerginlikler ve tatsız olaylara rağmen bu onurlu mücadelenin, Bursa'da güzel ve örnek sayılabilecek bir atmosfer içinde sürdürüldüğünü ifade etti. Adaylığının açıklanmasının ardından 16 Nisan'da Bursa'ya yaptığı ziyaretin üzerinden tam 53 gün geçtiğini anlatan Arınç, bu süre içinde Bursa'nın hemen hemen tüm ilçelerine, bazı belde ve köylerine ziyaretler yaptığını, kentteki birçok sivil toplum kuruluşuyla biraraya geldiğini hemşehri derneklerinin davetlerine katıldığını, sanayi bölgelerini dolaştığını, işçi ve işverenlerle biraraya geldiğini, esnaf ve çiftçilerin sorunlarını dinleme fırsatı bulduğunu kaydetti.
Arınç, gazeteciler cemiyeti, üniversite ve baroyu ziyaret ettiğini, Bursa medyasını temsil eden köşe yazarlarıyla biraraya geldiğini, medya kuruluşlarına ziyaretler gerçekleştirdiğini, yazılan makalelere haber ve yorumlara, kulak vermeye çalıştığını bildirerek, şöyle konuştu: ''Kapalı kapıların ardında, salonlarda siyaset yapmak yerine, sokaklara indim. Çarşı ve pazarda, halde dolaştım. İnsanlarımıza elimi uzatıp, sesini bizzat duymaya çalıştım. Birçok öğlen fabrikada çekiç sallayan, tornavida sıkan, kaynak yapan ateşin karşısında ter döken işçi kardeşlerimin cömert ve bereketli sofralarında geçirip, onların alın terleriyle kazandığı, helal lokmalarını paylaştım. Öğrenci kardeşlerimle biraraya geldim, onların genç ve aydınlık düşüncelerinden ilham aldım. Üreten istihdam sağlayan, ülkemizin geleceği için büyük mücadeleler veren çalışkan dürüst ve girişimci iş adamlarımızla sık sık biraraya gelerek, kentimizin kalkınması, sanayimizin gelişmesi için fikirlerinden istifade ettim. Şehrimizin kanaat önderlerini, sivil toplum liderlerini, manevi büyüklerini ziyaret ettim, tavsiyelerini dinledim, dualarını aldım. Pikniklerde, meydanlarda sevgili hemşehrilerimle buluştum. Kısaca özetlemem gerekirse, elimden geldiğince bu süre içerisinde Bursa'yı, Bursalı işçi, çiftçi, esnaf, sanayici, öğrenci ve memur kardeşlerimi dillerinden dinlemeye; Bursa'yı fotoğraflar, broşürler, televizyon haberleri yerine bizzat sokak sokak, köy köy, ilçe ilçe dolaşarak, gözlerimle görmeye çalıştım. Bursalı kardeşlerime de kendimi televizyon ekranlarından, gazete sayfalarından değil, bizzat tokalaşarak, kucaklaşarak, onlara dokunarak, muhabbet ederek, tanıtmaya gayret ettim. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; geldiğim günden bugüne kadar Bursa'dan ve Bursalı dostlarımdan, kardeşlerimden, 7'sinden 77'sine hep muhabbet ve samimiyet gördüm. Onlar geldiğim gün bana teklifsiz bir şekilde kucaklarını açtı, bugün de yüreklerinde yer veriyorlar. Bunu hissedebiliyorum. Ben de siyaset yaptığım süre boyunca bu sevgiyi bu içtenliği, bu kadirşinaslığı, gösterilen bu izzet ve ikramı hiçbir zaman unutmayacağım.''
'Türkiye'yi hızlı trenle tanıştırdık'
Arınç, siyaseti bugüne kadar Allah'ın rızası ve milletin memnuniyeti için yaptıklarını, bundan sonra da öyle olacağını söyledi. İnsanlardan gördüğü içtenliği karşılıksız bırakmayacağını, gücünün yettiği kadar Bursa'ya ve Bursalılara hak ve hukuk çerçevesinde adalet ve dürüstlükle hizmet edeceğini dile getiren Arınç, ''Bizim anlayışımızda siyasetin birinci amacı, topluma hizmet etmektir. Siyasetçi içinden çıktığı topluma, yaşadığı şehre ve ülkeye hizmet etmekle sorumludur'' diye konuştu.
Arınç, siyasetçinin hizmetten başka bir işinin olamayacağını vurgulayarak, şunları kaydetti: ''AK Parti olarak 9 yıla yaklaşan iktidarımız boyunca bunu kendimize amaç edindik ve bu anlayışla iktidar olduğumuz günden bugüne ülkemizin kronikleşen bütün sorunlarını bir bir çözdük. Reform niteliğinde işlerin altına imza attık. 'Yol medeniyettir' dedi. Şehirleri, ülkeleri, güvenli ve konforlu duble yollarla, hızlı trenlerle, artık herkesin binebildiği uçaklarla birbirine bağladık. 6 bin 100 kilometre olarak devraldığımız bölünmüş yollara 13 bin 600 kilometre daha ekledik. Bugün Türkiye'nin 19 bin 700 kilometre bölünmüş yolu var. Türkiye'ye hızlı trenle tanıştırdık. Ankara-Eskişehir'i çoktan bitirdik. Ankara-Konya sürüşleri başlattık. Eskişehir-Bursa-İstanbul'u Ankara-Sivas'ı inşa ediyoruz. 'Konut medeniyettir' dedik. 81 ilde, 800 ilçede 490 bin modern, sağlıklı, sağlam konutun inşasını başlattık. 360 bin tanesini teslim ettik. 'Marka şehirler' dedik, her bir şehrimizi kendi değerleriyle, kendi potansiyeliyle, kendi zenginliğiyle birer dünya şehri yapmayı önümüze hedef olarak koyduk.''
'Projeleriyle ortaya çıkan tek parti biziz'
Arınç, 'Demokrasi yerelde başlar' diyerek, demokrasiyi, özgürlükleri, evrensel değerleri, köylerden beldelere, ilçelerden şehirlere büyütmek, güçlendirmek için cesur, kararlı adımlar attıklarını ifade ederek, şunları söyledi: ''Biz 8,5 yılda özgüvenini yitirmiş, krizlerin altında bocalayan, yol yapmak bir yana şehirlerin kanalizasyonlarını bile doğru dürüst yapamayan bir ülkeyi, kıtaları birbirinden ayıracak, kanallar yapan bir ülke konumuna getirdik. Bugün bu özgüven ve kararlılıkla onlarca yıldır hizmetten mahrum kalan insanımıza ve şehirlerimize hizmeti götürme yarışını sürdürmek istiyoruz. İstanbul'da İzmir'de Ankara'da Diyarbakır'da Antalya'da, Gaziantep'te Türkiye'nin diğer illerinde, projeleriyle ortaya çıkan tek parti biziz. Bursa'da yine biz varız.''
'Manevi cazibe merkezi'
Bursa ile ilgili daha önce açıklama fırsatı bulamadıkları, 2023 yılına kadar yapmayı planladıkları bazı projeleri ve hedefleri bugün bu salonda paylaşmak istediklerini belirten Arınç, şöyle devam etti: ''Biz millet olarak büyükşehirler inşa etmiş, dünyaya şöhret salan şehirleri imar etmiş büyük bir medeniyetin mensuplarıyız. Başta Bursa, Konya, Edirne, İstanbul olmak üzere, bizim şehirlerimiz tarihte insan merkezli kurulmuş, her sokağı her caddesi hatta her taşı insanı yansıtan bir anlayışla şekillenmiştir. Yine tarihte Diyarbakır, Kayseri, Adana, Trabzon, İzmir, Ankara gibi şehirlerimiz bir medeniyet bilincinin eseri olmuştur. Bursa maddi ve manevi değerleriyle dünyanın en nadide şehirlerinden birisidir. Bir medeniyetin başlangıç noktası, aynı zamanda bir dünya medeniyetinin de başkentidir. Bu şehir üzerinde taşıdığı Yeşil Türbe'si, Ulu Camii, Koza Hanı, Kervansaraylarıyla bir açık hava müzesidir. Bağrında sakladığı Osmangazi, Orhangazi, Murat Hüdavendigar ve Emir Sultan'ıyla bir manevi cazibe merkezidir. Bu şehre hizmet etmek, şanına yakışır projelerle onu yaşatmak, hem tarihi bir sorumluluk hem de ecdadımıza ve insanımıza karşı bir borcumuzdur. İşte bu bilinç ve duyarlılıkla, hem tarihi hem kadim hem de modern bir şehir olan Bursa ile ilgili 2023 vizyonumuzu kentleşme, ulaşım, sulama, tarım, sağlık, eğitim, spor, turizm ve ekonomiden oluşan 9 başlık altında topladığımız projelerimizi sizlerle paylaşmak istiyoruz.''
'Bursa'ya özel kentsel dönüşüm yasası çıkaracağız'
Arınç, Bursa'ya yapılacakları 9 ana başlıkta ele aldıklarını söyledi. ''Kentleşme''de ''Bursa Özel Dönüşüm Kanunu'' çıkacağını ifade eden Arınç, 600 bin yapı stokunun bulunduğu kentte 250 bin konutun ya yıkılması ya da deprem güçlendirilmesinin yapılması gerektiğini anlattı. Bülent Arınç, 600 bin konut stokunun yüzde 60'nın kaçak ya da ruhsata aykırı inşa edilmiş durumda olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu: ''Bu durum, deprem kuşağındaki Bursa'da ciddi bir risk teşkil ediyor. Riskin yanı sıra yapı stokunun bu manzarası, marka kent olmak isteyen Bursa'nın ulaşım, eğitim, asayiş ve çevre gibi önemli sorunlarını içinden çıkılmaz bir hale getiriyor. Sorunu çözmek için Bursa'ya özel kentsel dönüşüm yasası çıkarıyoruz. Ankara ve Boğazlar örneğinde olduğu gibi yasa kapsamında Bursa'yı yeniden planlayacağız. Yasa çıkar çıkmaz, büyükşehir ve ilçe belediyelerimiz, Uludağ Üniversitesi, Bursa Teknik Üniversitesinin yanı sıra inşaat, şehir plancıları, jeoloji, mimarlar, yapı denetim, jeofizik ve ziraat mühendisleri ve odaları gibi akademik oda temsilcilerinin de katılımıyla dönüşüm planlaması yapacağız. Dönüşüm, Bursa'nın tarihi dokusuna ve mimarisine uygun olacak. Başta Hanlar Bölgesi ve Ulu Cami olmak üzere bütün tarihi ve kültürel mirasın çevresini açacağız. Yeni ulaşım aksları ve yeni meydanlar ile yeni cazibe merkezleri oluşturacağız. Projeyle öncelikle deprem kuşağındaki Bursa'yı depreme dayanıklı bir kent haline getirmiş olacağız.''
Tüm yapıların, planı ve tapusuyla birlikte bir değer kazanacağına dikkati çeken Arınç, turizmin canlanacağını, istihdamın artacağını bildirdi. Arınç, 2023'te nüfusu 4 milyona ulaşması beklenen Bursa'nın, yaşanabilir, marka kent olma yolunda atağa geçmiş olacağını ve estetik bir görünüme kavuşacağını söyledi.
Bölünmüş yol ağı
Ulaşımda da önemli projeleri hayata geçireceklerini belirten Arınç, şöyle devam etti: ''Tüm yollar Bursa'da kesişecek. 8,5 yıl öncesine kadar karayolu standartları açısından ciddi sorunlar yaşayan Bursa, Cumhuriyet tarihinin en önemli ulaşım yatırımlarını hükümetimiz döneminde aldı. Toplam 364,5 kilometre şehirlerarası karayolu ağına sahip Bursa'da, 2002'de 201,6 kilometre bölünmüş yol bulunurken, 2003-2011 yılları arasında tam 138,9 kilometre bölünmüş yol inşa ettik. Bursa'nın bölünmüş şehirlerarası karayolu ağını 340,5 kilometreye çıkardık. Halen tek şerit olan 24 kilometrelik bölümünü ise en kısa tamamlayacağız.''
Arınç, İstanbul-İzmit-Bursa-Balıkesir-Manisa-İzmir Otoyolu ile Bursa-İstanbul arasının, 1 saate ineceğini, Avrupa'nın en büyük, dünyanın 5 büyük otoyol projesinden biri olan 421 kilometrelik İstanbul-Bursa-İzmir Otoyolu Projesi'nin ihalesinin yapıldığını anımsattı. Projedeki İzmit Köprülü Geçişi'nin dünyanın en büyük ikinci köprüsü olacağını dile getiren Arınç, 11 milyar dolara mal olacak proje tamamlandığında Bursa-İstanbul arasının 1 saat, İzmir'in ise 2 saate ineceğini, milletin ve Bursa'nın kazanacağını kaydetti.
'Bursa-Uludağ yolu yenileniyor'
Bursa ve Ankara'yı otoyol ile birbirine bağlayacaklarını bildiren Arınç, şunları söyledi: ''2023 vizyon projelerimiz kapsamında yap-işlet-devret modeliyle 203 kilometrelik Sivrihisar-Bursa Otoyolu Projesi inşa edilecek. Başkent ile Bursa arasındaki mesafe kısalacak. Bursa-Uludağ yolu yenileniyor. Toplam 23,1 kilometrelik Bursa-Uludağ yolunu genişleteceğiz. Bursa'yı ulusal yüksek hızlı tren ağına bağlayacak olan Bursa-Ankara Hızlı Tren Projesi artık bir hayal değil. İhalesinde son aşamaya gelinen hızlı tren projesinin temelini önümüzdeki günlerde hep birlikte atacağız. Bursa, yüksek hızlı tren hattıyla hem İstanbul'a hem de İzmir'e bağlanmış olacak. Bursa-Ankara hattıyla İzmir-Bursa-İstanbul hattı birbirine bağlanacak. Böylece bölgenin önemli 3 kenti otoyol projesinin ardından yüksek hızlı tren hattıyla da birbirine adapte olacak. Bu adaptasyon, Bursa ekonomisi için önemli kazanımlar getirecek. Bursa, yüksek hızlı tren yatırımıyla birlikte sadece Ankara, İzmir ve İstanbul'a değil, Eskişehir, Konya, Sivas ve Antalya ile de birbirine bağlanmış olacak.''
'Bursa firmaları, demiryolu ile dünyaya açılacak'
Mevcut BURSARAY hattının, doğuda İnegöl, kuzeyde Gemlik ve Orhangazi, batıda Karacabey ve Mustafakemalpaşa'ya ulaşacağını anlatan Arınç, Bursa'daki organize sanayi bölgelerinin raylı sistem bağlantısına kavuşacağını bildirdi. Sanayi bölgelerinin Gemlik Liman bağlantısı sağlanacağını anlatan Arınç, böylece Bursa firmalarının demiryolu ile dünyaya açılma imkanına da kavuşacağını söyledi.
Arınç, Gemlik'in lojistik merkez olacağını dile getirerek, ''Otoyol ve yüksek hızlı tren hatlarıyla birlikte Bursa Gemlik Limanı, stratejik açıdan daha da önem kazanacak. Bu çerçevede Gemlik Limanı'nı, uluslararası önemli bir liman haline getireceğiz'' dedi. Bursa'nın dünyaya açılan penceresi olan Yenişehir Havaalanı'nın yeni dönemde aktif hale geleceğini belirten Arınç, seferlerin artırılacağı Yenişehir Havaalanı'ndan 60 kişilik uçaklarla Anadolu'nun birçok kentine doğrudan ulaşabilmenin mümkün olacağını kaydetti.
Sulama alanındaki projeler
Arınç, sulama alanında da önemli projeleri hayata geçireceklerini söyledi. İnegöl Projesi kapsamında Babasultan Barajı'nı bitirdiklerini, şimdi sulama regülatörünü inşa ettiklerini belirten Arınç, ''Yüzde 80 oranında gerçekleştirilen İznik 2. Merhale Projesiyle İznik Gölü çevresinde yer alan Orhangazi ve İznik İlçelerindeki toplam 31 köy ve beldenin 16 bin 433 hektar alanlık tarım alanının sulama suyu ihtiyacını karşılayacağız'' diye konuştu. Arınç, Gemlik ilçe merkezi ile Narlı, Kocaeli, Büyükkumla, Küçükkumla, Kurşunlu ve Gençali Yerleşim alanları ile Gemlik Organize Sanayi Bölgesi'nin içme-kullanma suyu ihtiyacını karşılayacak yatırım kapsamında planlanan ''Büyükkumla Barajı''nın tatbikat projesini yakında ihaleye çıkaracaklarını belirterek, ayrıca isale hatlarının inşaatına da başladıklarını ifade etti.
''Karacabey bölgesinde toplam 3 bin 515 hektar alanlık tarım arazisinin sulamasını sağlayacak 'Karacabey Yeşildere 1. Merhale' projemiz kapsamında planladığımız 'Gölecik Barajı''nı önümüzdeki süreçte bitiriyoruz'' diyen Arınç, şöyle devam etti: ''Büyükorhan ilçemizde 530 hektar alanlık tarım arazisini suyla buluşturacak 'Büyükorhan Cuma Barajı'nı önümüzdeki 5 yıl içinde devreye alıyoruz. Cansuyu Projeleri hız kesmeyecek. Halen inşaatı devam eden Büyükorhan Kınık, Keles Dağdibi, İznik Mahmudiye, Nilüfer Güngören, Orhaneli Göynükbelen, Yenişehir Çiçeközü, Orhaneli Karıncalı, Orhaneli Söğüt, Mudanya Küçükyenice, Çayırköy Ovası sulaması, İznik Hisardere, Kestel Nüzhetiye, Büyükorhan Durhasan, Büyükorhan Gedikler Gölet projelerimizi sırasıyla çiftçimizin hizmetine açacağız. Yeni hedeflerimiz, tüm bunlarla birlikte Bursa için yeni yatırım planları yapıyoruz. Bu kapsamda İnegöl Hocaköy Barajı, Bursa-Gölbaşı Barajı yükseltilmesi, Yenişehir Selimiye Barajı, İznik Derbent Göleti, Yenişehir Fethiye Göleti, Büyükorhan Ericek Göleti, Orhaneli Altıntaş Göleti, Büyükorhan Gedikler Göleti, Kestel Ağlaşan Kayacık Göletini planlarımıza aldık.''
Tarım projeleri
Arınç, Bursa'da tarım arazilerinin susuz kalmayacağını, halen 136 bin hektarı sulanabilir ve toplam 290 bin hektar olan tarım arazilerinin tamamına yakınını su ile buluşturacaklarını anlattı. Tarım arazilerinin bölünmeyecek arazi toplulaştırılması uygulamasına devam edileceğinin altını çizen Arınç, ''Ekonomik işletme büyüklüğünün sağlanması ve bunun devamlı hale getirilmesi için tarım arazilerinin bölünmesinin tam anlamıyla önüne geçilecek'' dedi.
Arınç, tarımsal sanayinin de güçleneceğini ifade ederek, tarımsal ürünlerin pazar değerinin artırılması için 2006 yılında başlatılan ''Kırsal kalkınma yatırımlarının desteklenmesi programı'' kapsamında 2011 yılına kadar yapılan 68 tesise ilave olarak 2015 yılına kadar 100 yeni tarımsal ürün işleyen veya paketleyen tesisin yüzde 50 hibe yoluyla Bursa'ya kazandırılacağını ifade ederek, şunları kaydetti: ''Bursa tarımsal sanayide dünyanın en önemli merkezlerinden biri olacak. Verimli topraklar korunacak. Yoğun yerleşim ve sanayi baskısı altında bulunan Bursa, Karacabey, Mustafakemalpaşa, İnegöl ve Yenişehir ovaları, koruma planlarıyla tarımsal üretimin kalbi olmaya devam edecek. Yeni dönemde Bursa'ya yerli tohum üretim ve genetik araştırmalar merkezi kuracağız. Bursa bu merkezle hem Türkiye'de hem de dünyada önemli bir tohumculuk merkezi haline gelecek. Bu merkezde üniversitelerimiz, Ziraat odaları ve diğer çiftçi örgütlerimiz birlikte çalışacak. Keles, Orhaneli, Harmancık, Büyükorhan, Yenişehir ve İnegöl Türkiye'nin en önemli hayvancılık merkezi haline getirilecek. Özellikle 4 dağ ilçemize kurulacak et kombinası bu projemizin en önemli başlığı olacak. Yörede süt ve hayvancılığın gelişimi için yeni tarımsal işletmeler teşvik edilecek. Bursa, meyve suyu, dondurulmuş gıda ve salça üretiminde Türkiye'nin en önemli merkezi konumunda. Ancak bu konuda faaliyet gösteren firmalar dağınık vaziyette. Bu nedenle Karacabey ve Mustafakemalpaşa'da ortak bir ihtisas sanayi bölgesi oluşturacağız. Benzer şekilde bir ihtisas sanayi bölgesi de Yenişehir, İnegöl ve Kestel üçgeni için kurulacak. Bu bölgemizde özelikle konserve sanayinin gelişimi için planlama yapılacak.''
Bursa'ya 5 ayrı lisanslı tarım deposunun kurulacağına değinen Arınç, çiftçilerin bu depolara ürününü teslim edip, karşılığında ürün senedi alacaklarını, bu belgeyi bankalarda kredi teminatı olarak kullanabileceklerini, ayrıca ürünü piyasa fiyatlarının en uygun olduğu dönemde satabileceklerini vurguladı. Arınç, hali hazırda süren termal kaynak arayışlarından elde edilen sonuçlar çerçevesinde Bursa ovasındaki belirli bölgelerin seracılık faaliyetlerine açılacağını, ovada kışın da tarımsal üretim yapılmasının sağlanacağına değindi.
Sağlık projeleri
''Bursa, Türkiye ve Avrupa'nın sağlık üssü olacak'' diyen Arınç, konuşmasına şöyle devam etti: ''Samanlı Bölgesinde 465 bin 380 metrekarelik alana bin 500 yataklı sağlık kompleksi planladık. Komplekste 700 yataklı bölge eğitim ve araştırma, 300 yataklı onkoloji, 300 yataklı fizik tedavi ve rehabilitasyon, 100 yataklı akıl ruh ve 200 yataklı yüksek güvenlikli adli psikiyatri hastaneleri yer alacak. İnegöl'e planladığımız 300 yataklı devlet hastanesinin proje ihalesini yaptık. En kısa sürede temelini atacağız. 200 yataklı Mustafakemalpaşa Hastanesini temel atma aşamasına getirdik. İlçemize hayırlı olsun. Mudanya'ya planladığımız 100 yataklı hastanemizin temelini önümüzdeki günlerde birlikte atacağız Türkiye'de bir ilki gerçekleştiriyoruz. Mudanya ilçemizde yeni hastane inşaatını tamamladıktan sonra mevcut eski hastane binasını Geriatri Enstitüsü ve Hastanesine dönüştürüyoruz. Karacabey'e planladığımız 150 yataklı hastanemizin temelini bu yıl atıyoruz. Hastanemizi 2012 yılında hizmete açmayı planlıyoruz''
Arınç, söz verdikleri gibi Orhaneli Devlet Hastanesini bu yıl hizmete açacaklarını, 50 yataklı bu sağlık kurumunun AB projelerine göre inşa edildiğini söyledi. Orhangazi ilçesinin 75 yataklı hastanesine 2012 yılında kavuşacağını, İznik Devlet Hastanesine 60 yataklı ek bina kazandıracaklarını vurgulayan Arınç, diğer projelerle ilgili şunları ifade etti: ''İnegöl'e 40 ünitelik ağız diş sağlığı merkezi kuracağız. Keles'e 20 yataklı yeni bir entegre devlet hastanesi kuruyoruz. Bursa ve bölge için oldukça önem taşıyan Dörtçelik Akıl ve Ruh Sağlığı Hastanesini en kısa sürede hizmete açacağız. Çekirge Devlet Hastanesinin mevcut hastane arsasına 200 yataklı genel hastane ve 200 yataklı kadın doğum ve çocuk hastanesi kuracağız. Bursa'nın gelişen yüzü Nilüfer'e yeni bir devlet hastanesi kazandıracağız. Fethiye Mahallesi'ndeki araziye 250 yataklı devlet hastanesini 2011 yatırım planına aldık. Proje ihalesini ise bu yılın Şubat ayında yaptık. Nilüfer Beşevler Mahallesi'nde 50 ünitlik ağız diş sağlığı merkezi kuruyoruz. Önümüzdeki günlerde hep birlikte temelini atacağız. Gemlik ilçemizde tam donanımlı 250 yataklı bölge hastanesi kuruyoruz. Yıldırım Şevket Yılmaz Araştırma ve Devlet Hastanesinin yerleşkesine Kardiyo Vasküler Cerrahi ve Kardiyoloji Hastanesi inşa edeceğiz.''
Arınç, sağlık turizmi konusunda ise Şevket Yılmaz Devlet Hastanesinin yerleşkesinde yabancılara hizmet verecek bir merkez kuracaklarını ifade ederek, Gemlik, Nilüfer ve Mustafakemalpaşa'ya birer, Osmangazi'ye ise 2 ağız diş sağlığı hastanesi oluşturacaklarını, halen Bursa'da 36 olan acil servis istasyon sayısını 50'ye çıkararak, yine 50 olan ambulans sayısını 75'e çıkaracaklarını belirtti.