AKP 'saraylara' yerleşiyor

Hükümetin, Erdoğan'dan sonra Gül'e de saraylarda ofis verme projesi tartışmalara neden oldu.

cumhuriyet.com.tr

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a Dolmabahçe Sarayı’nda üçüncü bir binanın ofis olarak verilmesi kararının ardından, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca Yıldız Sarayı’nın Mabeyn bölümünün başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olmak üzere, Başbakan ve bakanların yabancı konukları karşılayacağı mekân haline getirilmek istenmesi, tartışmalara neden oldu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, “AKP Cumhuriyet ışığından kaçmak istiyor. Padişahlık dönemine duyulan özlemin bir ifadesidir bu” derken; CHP Genel Saymanı Mustafa Özyürek, “Yakında Şah İsmail’in altın koltuğunu kullanırlarsa şaşmamak gerekir” görüşünü dile getirdi. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ise projenin arkasında olduğunu söyledi.

Hükümet, bundan sonra yabancı üst düzey konuklarını “saraylarda” ağırlayacak. Dolmabahçe Sarayı’nda daha önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın iki ofisi bulunuyordu. TBMM Başkanlık Divanı’nın AKP’li üyeleri geçen ay, sarayda Erdoğan’a ait bir üçüncü ofisin verilmesini görüşmüş ve Musahiban ve Matrah-ı Âmire dairelerinin yanında, sergi salonu ve Yıldız Porselen Fabrikası’nın satış yeri olarak kullanılan bina da Başbakanlık’a açılmıştı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de bir dönem çalışmalarını Huber Köşkü’nde sürdürmüştü. Şimdi de Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca Yıldız Sarayı’nın Mabeyn bölümü başta Abdullah Gül olmak üzere, Başbakan ve bakanların yabancı konukları karşılayacağı mekân haline getirilmek isteniyor. Bakanlığın bu projesi tartışmalara neden oldu.
 

‘Şah İsmail’in koltuğu’

CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, AKP’nin Cumhuriyetin aydınlığından ve Ankara’dan kaçmak için her türlü çabayı gösterdiğini belirterek, “Hükümet, padişahlık özlemini bu şekilde gidermeye çalışıyor. Son derece yanlış. ‘Astığım astık, kestiğim kestik’ diyen Başbakan’ın, ‘dikta heveslisi’ olması, farklı noktaya gelme arzusunun göstergesidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti Ankara’dır. Ne kadar kaçarlarsa kaçsınlar Cumhuriyetin ışığı onları rahatsız edecektir” görüşünü dile getirdi.

CHP Genel Saymanı Mustafa Özyürek, AKP’nin “Osmanlı özentisi”nin bulunduğuna dikkat çekerek, AKP’nin “Bir dönem padişahlar bu saraylarda yaşamışlar, orada konuklarını ağırlamışlardı, biz de oralarda konuklarımızı ağırlayabiliriz” düşüncesinde olduğunu söyledi.

Sarayların kullanılması değil korunması gereken tarihi eserler olduğuna dikkat çeken Özyürek, “Bu tarihe yapılmış bir saygısızlık olur. Tarihi eserler ne yazık ki hoyratça kullanılıyor ve tahrip ediliyor. Yani giderek Şah İsmail’in altın koltuğunu bile kullanırlarsa şaşmamak gerekir” dedi.
 

‘Sefahat düşünüyorlar’

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, “AKP öncesinde devlet adamları öncelikle ülkenin çıkarlarını düşünürlerdi. Kendi sefahatlerini değil. AKP ile çok şey değişti. Sayın Günay, Sayın Gül’e ve Erdoğan’a hizmet verebilir, ancak onlara hizmet vereceğim diye ülke çıkarlarını görmezlikten gelmemelidir. Şatafatı elinden bırakmayan, bir anlamda savurgan bir parti” dedi.

Kılıçdaroğlu, “Ülkede işsizlik ve açlık diz boyu. Beyefendiler yabancı konukları nasıl ağırlayacaklarını düşünüyorlar” diye konuştu. CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce ise “Ülkede kendisini padişah zannedenler varsa dalkavukları da olmalıdır. Batı’da dalkavuklar yoktur, soytarılar vardır. Dalkavuk padişahı eğlendirir sadece. Soytarılıkta ise bir miktar eleştiri vardır. Siyasi düşüncelerini ‘devre mülk’ gibi kiraya verip karşı tarafa geçenler, yeni takımına yaranmak için daha fazla ‘yağcılık’ yapmaktadır” dedi.

Eleştirilere tepki gösteren Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, “Yanlış anlaşılmasın, kimsenin bir yere yerleştiği yok. Devlet konuk evi olacak orası sadece. İstanbul’da yabancı konukları kabul edebileceğimiz düzende, ciddi bir mekân yoktu. Oysa yurtdışında devlet yetkilileri yabancı konukları son derece tarihi ve önemli yapılarda karşılıyorlar” dedi.

Yıldız Sarayı’nda yetki karmaşasının yaşandığını dile getiren Günay, sarayın bir bölümünün TBMM’ye, Milli Saraylar’a, Yıldız Üniversitesi’ne ve bazı vakıflara verildiğini söyledi. Günay, “Eleştirenlerin şimdiye kadar akılları neredeydi? Bu mekânlar terk edilmiş vaziyette birçok yerde. En iyi koruma yöntemlerinden biri de bilinçli kullanmadır. Bakanlık olarak benim görüşüm budur. Projenin sonuna kadar arkasındayım” şeklinde konuştu.