"AKP kapatılırsa rejim çöker"

SHP Genel Başkanı Hüseyin Ergün, muhalefetin AKP hakkında kapatma davası açılacağı söylentilerini "ağzı kulağında" izlediğini savunarak "Bu kadar basiretsizlik olmaz. AKP kapatılırsa çok partili rejim çöker ve muhalefet de altında kalır" diye konuştu.

cumhuriyet.com.tr

SHP Genel Başkanı Hüseyin Ergün, SHP'nin 13 Mart'taki 3. Olağanüstü kurultayı öncesi son kez yapılan Parti Meclisi (PM) toplantısında konuştu. 19 Aralık 2009'daki PM toplantısında Türkiye'nin bir rejim bunalımına sürüklendiğini, ekonomideki büyük sorunlara rağmen gündemi başka konuların meşgul ettiğini belirttiğini, "Hükümet zaaf içindedir ve yönetememektedir. Muhalefet güven verememektedir. Askeri ve sivil bürokrasi ve yargı dizginleri eline almıştır. Bunun adı rejim bunalımıdır" dediğini anımsattı.

Bugün rejim bunalımının derinleştiğini, üç gün önce Erzincan-Erzurum hattında "akla ziyan" işler olduğunu söyleyen Ergün, şöyle konuştu:

"Önceki gün bir gazetenin başlığı şöyle idi: 'Şanal adliyeyi bastı; Cihaner tutuklandı.' Osman Şanal Erzurum Özel yetkili savcısı, İlhan Cihaner Erzincan başsavcısı. Şanal'ı iktidar savunuyor, Cihaner'i ana ve yan muhalefet. O gece Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Şanal ve 3 özel görevli savcının özel görev yetkisini kaldırdı. Sabaha karşı, Adalet Bakanlığı HSYK'ya karşı zehir zemberek bir açıklama yaptı. Yargıtay ve Danıştay Başkanları birer açıklama ile HSYK'nın yanında yer aldılar. Millet şaşkın. Özünde sivil yönetimin üstünlüğü savaşı yaşanıyor. Bir tarafta askeri ve yargısal bürokrasi ile anamuhalefet öteki tarafta hükümet var. Bu yeni bir şey değil. Çok partili rejimin başından beri süregeliyor. Bu savaş arada darbelerle kesiliyor; çok partili döneme geçilince yeniden başlıyor hesaplaşma ve son günlerde yargı üzerinden yapılıyor."

Sağ iktidarların öteden beri devlette mutlak egemenlik kurmaya çalıştıklarını ama tek başlarına kaldıklarında bunu başaramadıklarını, çünkü demokrasi adı altında, aslında kendileri için daha fazla güç istediklerini dile getiren Ergün, "AKP de yanı şeyi yapıyor. 1 Mayıslar'da, işçi direnişlerinde, öğrenci gösterilerinde, Güneydoğu'da halka, çocuklara, başka muhalifler demir ökçe politikası uyguluyor. Kendi seçilmişliğini savunurken Güneydoğu'da seçilmiş belediye başkanlarını ve DTP'li/BDP'li politikacıları kelepçeleyip içeri atıyor. Ana ve yan muhalefet, yani CHP ve MHP ise askeri ve yargısal bürokrasiye dayanarak ve gerginliği tırmandırarak siyaset yapıyor" diye konuştu.
 

"İktidar kendi büroksasini kurmaya çalışıyor"

AKP'nin emniyetten yargıya kadar kendi bürokrasisini kurmaya çalıştığını, her kamu kurumunda "şu kadarı senden bu kadarı benden diye kelle hesabı yaptığını" ifade eden Ergün, iktidar ve muhalefetin gerginliği artırıp toplumu kutuplaştırarak oylarını sağlama almaya çalıştıklarını ve çok tehlikeli bir oyun oynadıklarını kaydetti. Ergün, alttan alta giden 'savaş'ın bazen Şanal-Cihaner vakası gibi yol kazaları ile açığa çıktığını savunarak "Burada, haklı-haksız aramak beyhudedir. Taraflar kamuoyunu kandırmak için her aracı kullanıyorlar. Yasanın aynı maddesini taraflar farklı yorumlayıp kendilerini haklı göstermeye uğraşıyorlar. Kısacası at izi it izine karışmış bulunuyor" dedi.
 

"AKP kapatılırsa rejim çöker"

Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in bu ortamda adalet reformundan söz ettiğini belirten Ergün, "Sayın Bakan, yedi yıldır aklınız neredeydi? Bu gerginlik ortamında hangi reformu yapacaksınız? Hanidir hangi projeyi, hangi açılımı sonlandırabildiniz?" diye sordu. Hükümet'in yıllık yirmi yıllık cezalarla hapiste yatan taş atan çocukları dışarı çıkaracak kanuni düzenlemeler yapmadığını, siyasal partilerin kapatılmasını zorlaştırmayı dahi yasalaştırmadığını vurgulayan Ergün, şöyle devam etti:

"Öte yandan Allahlık ana ve yan muhalefet Habur'dan girenlere takmış. Onları sınırda neden derdest edip Diyarbakır'a götürüp içeri tıkmadın diye hükümete saldırıyor. Barışa yönelik her adımı sabote ediyor. Memleketin bir tek meselesine çözüm önermiyor. Ak Parti hakkında kapatma davası açılacağı söylentilerini ağzı kulağında izliyor. Bu kadar basiretsizlik olmaz. Ak Parti kapatılırsa çok partili rejim çöker ve muhalefet de altında kalır. Tabii ilk seçimde de kapatılan partinin yeni versiyonu seni ezer geçer. Kaç kez böyle oldu, saydın mı Sayın Baykal?"
 

"İlhan Cihaner salıverilmelidir"

İktidar ve muhalefetin tansiyonu düşürmeye, hemen ortak bir demokratikleşme paketini Meclis'e sunmaya çağıran Ergün, "Öte yandan, hem siyasi dava hem de tutuklama despotik rejimlere özgüdür. Siyasal yargılamalarda, soğuk savaş dönemi kalıntısı tutuklama alışkanlığından vazgeçilmelidir. Bunu bize yaptınız bari başkasına yapmayın. Bu bağlamda bir yandan Ergenekon davaları sonuna kadar ciddiyetle ve hukukla yürütülmeli, öte yandan bu davalardaki tutuklular ve başsavcı İlhan Cihaner salıverilmelidir" dedi.
 

"Çağdaş solda buluşmayla soldaki boşluk dolacak"

Ergün, son günlerde yaşanan tek olumlu gelişmenin, 'Çağdaş Solda Büyük Buluşma projesi' olduğunu ifade ederek 1 yıla yakın çalışmalar sonunda, 13 Mart'ta Çağdaş Solda Büyük Buluşma projesinin hayata geçeceğini bildirdi. Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bununla Türkiye'de yelpazenin solundaki boşluk dolacak ve demokratik, sivil, barışçı, özgürlükçü, eşitlikçi ve kalkınmacı bir parti Türkiye siyasal yaşamında yerini alacak. Bu parti herkes için demokrasi mücadelesi verecek. Böylelikle, rejimin üzerindeki kara bulutlar dağılmaya başlayacak. Türkiye'de sivil yönetimin üstünlüğü bir hayal olmaktan çıkacak gerçeğe dönüşecek. Artık, devlet dairelerinde kimse kelle hesabı yapamayacak. Askeriyede, poliste, yargıda ve bürokrasinin diğer kesimlerinde herkes yasalar içinde görevini yapacak. Kamu görevinde tarafsızlık çizgisinden çıkanlar, siyasete karışanlar, kim olursa olsun, derhal görevden alınacak. İnsanlık ileriye, özgürlüğe ve eşitliğe doğru devasa adımlarla ilerliyor. Bu engellenemez. Artık, dünyanın bir köşesinde kelebek kanadını çırpınca, öteki ucunda, fırtına kopuyor. İran yönetimi gmail'i yasaklamış; bak göreceksiniz, gmail mollalar rejimini sona erdirecek."