'AKP iktidarında kamuda ayrımcılık had safhaya ulaştı'

Türk Büro-Sen, 8 yıllık AKP iktidarı döneminde kamuda ayrımcılık, baskı, kadrolaşma, sürgün ve kıyımların had safhaya ulaştığını savunarak, hükümetin bölücü terör örgütünün, eylemsizlik kararını gerekçe göstererek, Türkiye'nin milli birlik ve bütünlüğünü bozacak, ülkenin bölünmesine yol açacak eylem ve söylemlerde bulunduğunu iddia etti.

cumhuriyet.com.tr

Türk Büro-Sen Şube Başkanı ve İl Temsilcileri İstişare Toplantısı'nda alınan kararlara göre, 12 Eylül 2010 tarihinde gerçekleştirilen Anayasa değişikliliği, 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununda yeni düzenlemeler ön görüldüğü ve bu nedenle 4688 sayılı kanunun düzenlenmesinde sosyal taraf olarak sendikalarının görüşlerinin alınması gerektiği ifade edildi.

Türkiye Kamu-Sen'in 2011 yılı Toplu Görüşmeler sonunda Uzlaştırma Kuruluna başvurduğunun ve söz konusu kurulun 04.09.2010 tarihinde kararını açıkladığının dile getirildiği toplantıda, hükümetin halen konuyla ilgili toplantıyı gerçekleştirmediği ve Uzlaştırma Kurulu kararlarının değerlendirilmesi için biran önce gerekli toplantının yapılması gerektiği belirtildi.

'657 sayılı kanunda değişiklik yapılmasını öngören taslak geri çekilsin'

Hükümet tarafından hazırlanan ve TBMM'ye sevk edilen 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda değişiklilik yapılaması hakkındaki kanun taslağının geri çekilerek, sosyal taraf olan sendikalarla birlikte yeniden düzenlenmesini gerektiğinin ifade edildiği sendika kararlarında, hükümetçe gündeme getirilen ve kamuoyunca da tartışılmaya başlanan yeni Anayasa değişiklilik çalışmalarında toplumsal mutabakatın sağlanması adına tüm siyasi partilerin ve sivil toplum örgütlerinin görüş ve önerilerinin alınması talep edildi.

Türk Büro-Sen, yapılması düşünülen Anayasa değişikliğinde, Anayasanın ilk dört maddesi ile 66.maddesinde herhangi bir değişikliliği asla kabul etmeyeceğini, hükümetin bölücü terör örgütünün, eylemsizlik kararını gerekçe göstererek, milli birlik ve bütünlüğü bozacağı, ülkenin bölünmesine yol açacak eylem ve söylemlerden vazgeçmesini istediklerini ifade etti.

Hükümetin, başta basın ve medya kuruluşları olmak üzere, üniversiteleri, sivil toplum kuruluşlarını ve iş çevrelerini baskı altına alarak bir korku cumhuriyeti yaratmaya çalışmakta olduğunun ifade edildiği karar metninde, "Toplumda bölünmeye ve ayrıştırmaya neden olan bu antidemokratik uygulamalara biran önce son verilmesi gerekir. Yaratılmaya çalışılan korku cumhuriyetinin bir parçası olan telefon dinlemeleri toplumun tümü üzerinde psikolojik bir baskı unsuru haline gelmiştir. Aile bireylerinin birbirleri arasında dahi telefonla konuşmaya çekindiği bir ortama Türk Milleti asla layık değildir. Bu konuda alınacak tedbirlerle toplumun rahatlatılması gerekir" denildi.

Türk Büro-Sen karar metninde, 8 AKP iktidarı döneminde kamuda ayrımcılık, baskı, kadrolaşma, sürgün ve kıyımların had safhaya ulaştığı ifade edilerek, şöyle devam edildi: "Anayasada ve 657 sayılı D.M.K. siyaset yapma yasaklısı olan memur, AKP döneminde siyasetin batağına gömülmüştür. 'Bizden olan, bizden olmayan' şeklinde ayrıma tabii tutulan memur, devlet memuru olma sıfatını kaybederek adeta hükümet memuru haline getirilmiştir. Devlet dairelerine siyaseti sokan AKP il, ilçe başkanları, milletvekilleri, belediye başkanları vasıtasıyla gerek mülki idare üzerine gerekse de en üst amirinden hizmetliye kadar, tehdit ve baskıyla kendi memurunu yaratma çabasından derhal vazgeçilmeli."