"AKP geride kalmıştır"

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, özel halk otobüsleri işletmecileri ile Bostancı Green Park Otel'de bir araya geldiği toplantıda, CHP'nin seçime, ''CHP sadece eleştiriyor, çözüm adına ortaya bir şey koymuyor'' şeklindeki genel eleştiriyi ters yüz edecek şekilde bir programla girdiğini söyledi.

Hayatın her alanına ilişkin, yurttaşların yaşamına ilişkin, ''hangi alanda hangi sorun varsa bu sorunların çözümü CHP'dir'' anlayışıyla gerçekçi bir programla yurttaşların karşısına çıktıklarını belirten Hamzaçebi, ''Sosyal devleti güçlü kılan, dar gelirliye, yoksula elini uzatan, herkesi devletin güçlü şemsiyesi altında toplayan bir anlayışla, ekonomide rekabetin verimliliğini öngören, işsizliği azaltan, her yıl ortalama 800 bin kişiye iş yaratacak bir ekonomik programla, insanın özgürlüğünü güçlü kılacak, insanın geleceğine endişeyle bakmasını engelleyecek bir programla hazırlandık'' diye konuştu.

''Bizim programımızı gerçekçi bulmayan, 'bunlar için kaynak yok, bunlar olmaz diyenler' bu gün bizim söylediklerimizin arkasından geliyorlar'' diyen Hamzaçebi, dar gelirli, yoksul yurttaşlara yönelik olarak 14 kuruluş tarafından oluşturulan Aile Sigortası Kurumu ile yoksulluğu ortadan kaldırmayı hedefleyen bir sistemi önerdiklerini anımsattı.

Hamzaçebi, ''Şimdi sayın Başbakan, bakanlıkların yeniden oluşturulmasına ilişkin açıklamalar yapıyor. Buna yönelik kanun hükmünde kararnameler hazırlıyorlar ve bizim aile sigortası kurumu olarak önerdiğimiz konuda, sayın Başbakan bakanlık kuracağını söylüyor. AKP geride kalmıştır. AKP bu alanda ve diğer birçok alanda Türkiye'nin dokuz yılını heba etmiştir. Biz, 'sözleşmelileri kadrolu yapacağız' dedik. Nitekim hükümet bir iki gün önce bir kararname açıklayarak, sözleşmelileri kadroya alacağını söyledi. Her konuda bunun örneklerini verebiliriz'' dedi.

Bugün uygulanan ekonomik programın istihdam ve iş yaratmadığını ön süren Hamzaçebi, bu ekonomik programın sonucunun ağır vergiler ya da ekonomik kriz olduğunu, onun için Türkiye'nin bu ekonomik programı sonlandırarak, istihdam yaratan, kendi tasarruflarına dayanan bir ekonomik programı uygulamak zorunda olduğunu, CHP'nin de böyle bir programı öngördüğünü belirtti.

Özel halk otobüsü işletmecilerinin İstanbul'da 2 bin 29, Türkiye'de 15 bin otobüsle hizmet yaptıklarını söyleyen Hamzaçebi, ''Sizler özel sektör eliyle kamu hizmeti yapan sektörsünüz. Bu nedenle önemlisiniz. Sizlerin sorunlarını çözmek, önünüzü açmak gerekir. Sizlerin karşısına tekrar devletin, belediyelerin bir güç olarak çıkmaması gerekir'' diye konuştu.

Hamzaçebi, Türkiye'de kent içi ulaşımı düzenleyen bir kanun olmadığını belirterek, kent içi ulaşımı düzenleyecek bir yasanın çıkması gerektiğini ve CHP olarak böyle bir yasal düzenlemeyi mutlaka yapacaklarını dile getirdi.
 

Büyükşehir Belediye Kanunu'ndaki değişiklik

Son çıkan ''Torba Yasa'' ile Büyükşehir Belediye Kanunu'nun 26. maddesinde bir değişiklik yapıldığını belirten Hamzaçebi, yasa çıktığından bu yana takibinde oldukları, çok acil çözüme kavuşturulması gereken bir sorun olduğunu dile getirdi. Değişiklikle Büyükşehir Belediyelerinin, kent içi trafiği düzenleme adı altında otobüs, minibüs ve taksi esnafının hizmet verdiği alanın, belediyenin kontrolü dışında belediyenin işletmesine alındığına işaret eden Hamzaçebi, şunları söyledi:

''Şimdi bu sözünü ettiğim değişiklikle halk otobüsleri işletmelerinin, taksici ve minibüs esnafımızın yaptığı hizmet belediyeler tarafından yürütülecektir. Şöyle bir örnek vermek istiyorum. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Otobüs A.Ş'yi kurarak sizin hizmet verdiğiniz bu alanda hizmet verebilecektir. Peki o zaman siz özel halk otobüslerini niye kurdunuz? Bir özel sektör kuruluşu kuruyorsunuz, bu şirket taşımacılık yapacak, istediği kişilere iş verecek, istemediği kişilere iş vermeyecek. İstediği kişilere hat verecek, istemediği kişilere vermeyecek. Böyle bir şey olamaz. Bu, taşımayı da bir rant işi gören bir anlayışın kanunudur.''

Bunun çok ciddi bir sorun olduğunu ifade eden Hamzaçebi, şöyle konuştu:

''Taksici esnafımızla ilgili olarak, büyükşehir belediyesi karar almıştır. Ticari taksi yönetim merkezi adı altında bir merkez kurulmak suretiyle bütün taksicilerin hatları, durakları o merkezin yönetimine alınmıştır. Şimdi ikinci adım taksici esnafını çok büyük problemlere yöneltebilir. O durakların, taksicilerin çalıştığı hatların hepsi büyükşehir belediyesinin kontrolüne geçecektir. Yani işine geldiği zaman hükümet özelleştirme yapıyor, işine geldiği zaman devletleştirme yapıyor. Bu bir devletleştirmedir.

Öte yandan hükümet, 36 milyar dolarlık özelleştirme yaptım, diye övünüyor. TEKEL'i sattım diye, Telekom'u sattım diye övünüyor. Onları satan hükümet, şimdi otobüs hatlarını kendi tekeline alıyor, istediği kişilere vermek üzere. Anayasa Mahkemesine bu düzenlemeyi götürüyoruz. İptal dilekçesi bu akşam saatlerinde hazır olmuş olacak. Yarın da Anayasa Mahkemesine dilekçemizi vermiş olacağız. Bu yanlış hukuktan dönecektir.''