AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz'dan YSK ve İstanbul açıklaması (09.04.2019)
Seçimden bir hafta önce, 'dünyanın en güvenli seçimini yapıyoruz' diyen AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, düzenlediği basın toplantısında kendileri hariç herkesi suçladı. Yavuz, İstanbul'un 38 ilçesinde sayım yapılmaması kararını veren YSK'yi eleştirdi, sandık başkanlarını organize suç örgütüne üye olmakla suçladı. Büyükçekmece'de seçmen kütüklerine itiraz etmeyen teşkilatı için 'O kadar yere kısa sürede bakamazlardı' diyen Yavuz, 'Sandıklarda bulunan beş parti temsilcisi varken nasıl oyların nasıl değiştirildiği?' sorusuna net yanıt veremedi. Yavuz'un açıklamalarının ardaından AKP, Büyükçekmece için YSK'ya 'olağanüstü' itirazda bulundu.
cumhuriyet.com.tr<video:1336976>
Türkiye'nin en güvenli seçimi yapılıyor diye açıklama yapmıştı. Ali İhsan Yavuz'un konuşmasından satırbaşları...
''Biliyorsunuz İstanbul’da üç aşamalı bir çalışmamız olmuştu. Birinci maddi hata düzeltilmesi yoluyla taleplerimiz vardı. Onları büyük oranda gerçekleştirdik. Bir yandan o çalışma hala yürüyor. Çünkü maddi hata düzeltmeleri herhangi bir süreye tabii değildir.
İkincisi, geçersiz oyların sayımına ilişkin talebimiz vardı. Şu anda birçok ilçede geçersiz oylar devam ediyor. Üçüncüsü talebimiz de yeniden sil baştan sayımın gerçekleştirilmesine ilişkin idi talebimiz. Bu talebimiz 5 ilçenin haricinde tamamen kabul edilmiş değil. Ve 5 ilçede oyların tamamının sayımının cihetine gidildi. Sonuçta oyların tamamına ilişkin sadece yüzde 6 sayılmış iken, geldiğimiz noktada fark 29 binlerden 14 binlere indi. Bunu CHP’nin Sözcüsü de az önce ifade ettiler.
Zaten baktım metne, en net ve doğru ifade o kısım. Bunun haricinde dile getirilen hususları polemik konusu yapmadan açıklamak istiyorum.
Faik bey muhtemelen bilmiyor ya da kendisini yanıltıyorlar ya da işine böyle geliyor. Ben yine de bilmediğini düşünmek istiyorum. Diyor ki Öztrak Bey, sandık başında görevlendirilenlerle ilgili “Bu insanları sandık başkanlığına getiren sizin idari amirleriniz” diyor. Biz İstanbul’da da devamlı seçim kanunları kitapçığıyla kürsüye çıkmaya çalıştık. Çünkü bu süreç hukuki bir süreç. Ve şekil hukuku caridir seçim işlerinde. Onun için her şeyinizin kaynağı seçim kanunlarında bulunmalıdır ve ona göre bu süreç işletilmelidir. Biz de o yüzden kanunun ön gördüğü hususlar çerçevesinde taleplerimizi dile getirdik. Takibimizi de bu istikamette yaptık.
Dedik ki biz 298 sayılı yasanın 22’nci maddesi sandık başkanlarının nasıl olacağına ilişkin net bir hüküm koyuyor. Yeni sistem; yani 24 Haziran’ın hemen öncesinde yapılan değişikliğin ardından bu iş şöyle olmalı… Diyor ki yasa “O ilçede, ilçe sınırları içinde, Büyükçekmece sınırları içinde ne kadar kamu görevlisi varsa, mülki idare onu seçim kuruluna teslim eder. Mülki idare amirinin görevini o noktada bitti. Teslim etmiş mi? Etmiş. Seçim Kurulu Başkanı, bu teslim ettiği listeden kura çekimiyle sandık sayısının iki katı oranında ismi belirler. Sonra da o belirlediği isimlerden engeli olanları çıkartmak suretiyle kalanları sandık başına yerleştirir. Eğer göreve gelmeyen, kabul etmeyen kişiler varsa o önce çekilip de yedek olanlar kalanlar arasından bunu tamamlar diyor.
Kanun bu kadar net ve açık. Peki seçim kurulları ne yapıyor? 13 ilçeyi inceleyebildik. 5 bin kişi asıl başkanı ile memur üyesi anlamında; çünkü memur üye de aynı usulle… 16 bin kişi, küsüratlarını atarak, 16 bin kişi o listenin içinden yerleştirilmiş iken 5 bin kişi de o listenin dışından yerleştirilmiş. Mülki idare ya da Faik Bey'in ifadesiyle sizin idare amirleriniz diyor ya, böyle bir durum yok.
Listenin dışına çıkan, bu yetkiyi kullanan ilçe seçim kurulu başkanları. O zaman bunu nasıl böyle söyleyebiliriz?
CHP Sözcüsü'ne şunu söylemek istiyorum. Hem kendileri hem biz, demokrasiye, cumhuriyete, güvenli bir şekilde seçimlerin yapılmasına tarafız. Biz rakip partiler olabiliriz. Bir ili birimiz almaya çalışırız, başka ili başka parti alır. Bunlar demokrasinin güzellikleri. Meşru olan yasal olan bütün yollar da kullanılmak suretiyle orayı kazanmaya çalışmak yadırganacak bir şey değildir.
Biz diyoruz ki, bu usulsüzlükler aslında hiç bu işi yapmayacak olanların elinden sadır olmuş usulsüzlüklerdir. Geliniz bunun takipçisi olalım hep birlikte. “Siz iktidar değil misiniz” Evet iktidarız ama yargı bağımsız. Yargının bağımsızlığı diye bir şey var. bu yetki zaten onun için verilmiş. Demiş ki, yargı bunu tarafsız bağımsız şekilde kullansın. Biz diyoruz ki, bu böyle tam kullanılmamış.
Hatta iktidar partisinin yetkililerinden daha fazla CHP yetkilileri daha fazla bunun takipçisi olmalıdır. Bütün dünyada böyledir. Biz diyoruz ki, gelin burada bir sorun var gelin bunu takip edelim.
Hemen buradan başlamışken söylemek istiyorum. Sandık kurulu başkanları bu listenin dışına çıkmış. Sadece bu kadar mı? Kamu görevlisi olmayanlardan da var. “İlçe dışına çıkamaz” ilçe dışına çıkmış bu görevleri alırken… Ve bir kısım akrabalar özellikle yerleştirilmiş. Bizim başka fark ettiklerimiz var hatta. Bu kadarı yetiyor da bu işin dahası da var.
Yine diyor ki, e bunları zamanında niye itiraza konu etmediniz? Bütün arkadaşlarımız seçim işleriyle ilgilenen herkes bilir ki, seçim kurulları bu sandıkların listesini kimseye vermez. Ama sandık kurulu başkanlarına ilişkin ilçe seçim kurulları partilere yetki vermiyor. O listeleri gizli tutuyor. O listeler seçim kurulu nezdinde yapılıyor, bize de güvenmek düşüyor. Bugün ortaya çıkıyor. Mülki idare amirlerinin de listesini görüyoruz ve bakıyoruz ki bu işte bir şey var.''
''51 SANDIĞI SAYMANIN HİÇBİR ANLAMI YOKTUR''
YSK oyların tamamının sayılmasına gerek yoktur şeklinde karar verdi. 51 sandıkta oylar yeniden sayılsın diye bir kararı da var. Bu kararları eleştirme hakkımız var. Anlamış değilim. 51 sandığın sayımına karar verilmesini anlamış değilim. 51 sandığı dedik ki şurada tutanacak yapılmamış çizelge boş bırakılmış örnekler bunlar dedik. Yüzlercesi binlercesi var dedik. 51 sandığı saymanın hiçbir anlamı yoktur. İstanbul'da çok parçalı bir durum var. Sayılan yerlerde gördük ki çok büyük usulsüzlükler var çok büyük kaydırmalar var bizim aleyhimize kaydırılmış. Tüm sandıkların yüzde 6'sı sayıldı.''
''İSTANBUL'DA SEÇİMİN YENİLENMESİNİ İSTİYORUZ DİYECEĞİZ''
Olağanüstü itiraz yolunu kullanarak diyeceğiz ki seçimin sonucunu çok net etkileyecek olaylar ve haller var. İstanbul'da seçimin yenilenmesini istiyoruz diyeceğiz. Hiçbir seçimde sayım döküm çizelgeleri 3 güne kalmış değildir bu seçime kadar. Ama 3 gün geçtiği anda aldığımız kayıtlar 307 tanesi girmemişti.''
<haber-yatay:1336908>
''İNCE BİR İŞÇİLİK YAPILDIĞI HER HALİNDEN BELLİDİR''
Son milletvekili seçiminde en fazla oy almış orada seçime girme hakkı olan 5 siyasi partinin sandıkta görevlisi var. AK Parti'nin de var. Tutanak tutulmuş bu tutanak gelmemiş seçim kuruluna. Sayım döküm çizelgesinin altına imza atılmış orada boş girmişler. Sandık başkanının onu boş getirme şansı var mı? Orada bir sahtekarlık var bir usulsüzlük var. Sayım döküm cetveline imzalar atılmış rakamlar doğru ama oradan sandık sonuç tutanağına geçirilirken orada bir kaydırma yapmış. Bunların münferit hata olarak gözükmesi imkansız ötesi bir şeydir. İnce bir işçilik yapıldığı her halinden bellidir.''
YSK'YE BÜYÜKÇEKMeCE BAŞVURUSU
AKP Büyükçekmece için YSK'ya 'olağanüstü' itirazda bulundu.
İstanbul'da AKP'nin itirazları nedeniyle yeniden sayım işleri devam ettği için 'olağanüstü' itiraz başvurusu yapamadığı belirtiliyor.