''AKP demokrasi karşıtlığı destanı yazıyor''
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odası Birliği'nin (TMMOB) plan, projelerdeki vize ve onay yetkisini kaldıran düzenlemenin geri çekilmesini isteyerek, "Taksim Gezi Parkı nedeniyle ortaya çıkan tablonun faturasını, Hükümetin, bu şekilde sivil toplum örgütlerine çıkarma anlayışını protesto ediyorum. '' dedi.
cumhuriyet.com.trCHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, ''Bir yandan eli palalı insanlar Taksim'de dehşet saçarken, AKP de gece yarısı önergeleriyle burada bir başka terörü estiriyor" dedi.
Hamzaçebi, "Torba Kanun" teklifinin dünkü görüşmelerinde AKP tarafından verilen, "harita, plan, etüt ve projelerin; idare ve belirtilen yetkili kuruluşlar dışında, meslek odaları dahil başka kurum veya kuruluşun vize ve onayına tabi tutulamayacağına" yönelik önergeyle ilgili TBMM'de basın toplantısı düzenledi.
Hamzaçebi, AKP'nin, gece yarısı önergesiyle Türkiye'deki sivil toplum örgütleri içinde önemli yeri olan, yaklaşık 400 bin üyesi bulunan TMMOB'un çok önemli bir yetkisinin elinden alındığını belirtti.
Anayasanın 135. maddesine göre kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının, mesleğin gelişmesini sağlamak, mesleki standartları yükseltmek, halk ile meslek mensupları arasında güven ilişkisini kurmakla yükümlü olduğunu kaydeden Hamzaçebi, bu örgütlerin kamu tüzel kişiliklerinin bulunduğunu söyledi. Hamzaçebi, anayasanın 124. maddesine göre de kamu tüzel kişiliklerin, yönetmelikle, görev alanlarına ilişkin her türlü düzenlemeyi yapabildiğine işaret etti.
"Demokrasi karşıtlığı destan"
TMMOB'un da anayasada belirtilen bu amaçlara yönelik her türlü projenin, TMMOB'a bağlı odalardan geçmesi şartını getirdiğini anımsatan Hamzaçebi, odaların denetimden geçen projelerinin, ilgili belediyelere sunulduğunu, bu sırada odanın gelir elde ettiğini ifade etti.
Hamzaçebi, Hükümet'in, Taksim Gezi Parkı etrafında gelişen olaylar ve protestolar nedeniyle TMMOB'a dün gece bir fatura çıkardığını savunarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"TMMOB ve çeşitli sivil toplum örgütlerinin de içinde olduğu Taksim Dayanışması'nın, bu eylemlerle ilgili organizasyon rolünü üstlenen, kurum, kuruluş, inisiyatiflerin gücünü kesmek, onları susturmak, ceza vermek amacıyla dün gece yarısı, böyle bir önerge iktidar grubu tarafından Meclis'ten geçirildi. Bir yandan eli palalı insanlar Taksim'de dehşet saçarken, bir yandan eli sopalı insanlar Taksim ve etrafında güvenlik güçlerinin de desteğiyle vatandaş üzerinde terör estirirken, AKP de gece yarısı önergeleriyle burada bir başka terörü estiriyor. Palalı bir demokrasimiz vardı, şimdi bunun yanına önergeli demokrasi kavramı eklendi. Sayın Başbakan, 'Polis İstanbul'da destan yazıyor' diyordu; onun partisi de TBMM'de demokrasi karşıtlığı destanı yazıyor. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Artık 12 Eylül dönemi işkencelerinin yerini, polis fezlekeleri, savcı iddianameleri almıştır, bunun yanına dün geceyle birlikte AKP'nin önergeleri ilave edilmiştir. Yeni demokrasimizi şekillendiren unsurlar bunlardır. Bunların baskısı altında Türkiye'de demokrasi varlığını korumaya çalışıyor. Demokrasiler daima güçlü sivil toplumdan beslenir. Güçlü sivil toplumun varlığı, demokrasinin güvencesidir. Devletin baskı ve gücüne karşı, sivil toplum ne kadar öne çıkarsa, demokrasi o kadar güçlüdür. Ancak AKP'nin güçlü sivil topluma tahammülü yoktur. Bu bir sürek avına dönüşmüştür. Taksim Gezi Parkı nedeniyle gelişen protestolar üzerine Hükümet, kin ve intikam duygularıyla hareket etmekte. Bunların cezasını, sivil toplum örgütlerine ve eylemler içinde yer alan o örgütlerin yöneticilerine kesmektedir.
Taksim Dayanışması ve benzeri sivil inisiyatiflerin mensubu olan 35 kişi, dün gözaltına alındı. Bu kişiler, terör örgütü üyeliğiyle suçlanıyor. Terör örgütü üyesi olarak bu kişilerin kullandığı suç aletleri ise gaz maskesi, deniz gözlüğü ve su tabancası gibi eşyalardan ibarettir. Bireylerin yanlarında taşıdıkları, eylemlerde kendilerini korumak veya gösteri yapmak amacıyla kullandığı eşyalar, oyuncaklar AKP'nin gözünde artık suç unsuru, suç aletidir. Böylesi bir dönemi Türkiye hiçbir zaman yaşamadı. Hükümeti, Adalet ve Kalkınma Partisi'ni, dün gece kabul edilen önerge üzerinde bir daha düşünmeye, bu düzenlemeyi geri çekmeye davet ediyorum. Taksim Gezi Parkı nedeniyle ortaya çıkan tablonun faturasını, Hükümet'in bu şekilde sivil toplum örgütlerine çıkarma anlayışını protesto ediyorum."
Emniyet'in, evde saat 19.00 ile 07.00 saatleri arasında matkap ve motorlu aletlerin kullanılmasının yasak olduğuna yönelik açıklamasının sorulmasına karşılık Hamzaçebi, AKP'nin demokrasi anlayışı gözönüne alındığında, ileride polisin, kişilerin özel hayatına müdahale etme imkanının öne çıktığını söyledi.
Hamzaçebi, "Basında yer alan bu haber; yarın şikayet olmaksızın evdeki bir olayda, örneğin tencere, tavanının evde çarpılması, elektriklerin kapatılıp, açılması gibi eylemlere, polis müdahale edebilir şeklinde bir anlayışın habercisidir" dedi.