"AKP Cumhuriyete savaş açtı"
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Baykal'ın Ergenekon gözaltıları konusundaki sözlerine AKP'li grup başkanvekillerinden gelen yanıta sert tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, Ergenekon soruşturmasının bir hukuk katliamı olduğunu, AKP'nin cumhuriyete, aydınlanma ve demokrasiye belli yargı organlarını kullanarak savaş açtığını vurguladı.
cumhuriyet.com.trCHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal'la birlikte, kanser hastası olan "kot taşlama işçileri"nin sorunlarını dile getirmek üzere düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin, Baykal'a yanıt veren AKP Grup Başkanvekili Nihat Ergün'ün sözlerine ilişkin sorusunu yanıtladı. Ergenekon'un bir hukuk katliamı olduğunu başından beri söylediklerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Neden hukuk katliamı, Eğer bir davanın savcısı, bir ülkenin başbakanıysa o ülkede hukukun çalışmadığını, başbakan kendisi itiraf etmiş oluyor. Acaba sayın Ergün, Başbakanı böyle bir açıklama yaptığında, çıkıp televizyona bir yasama organının üyesi olarak 'Sayın Başbakan siz doğruyu söylemiyorsunuz, yanlış yapıyorsunuz, siz bir davanın savcısı olamazsınız' dedi mi, demedi?" diye konuştu.
"F Tipi örgütlenmeden güç alınırsa demokrasiden söz edilemez"
Anamuhalefet partisinin temel görevinin yanlışları kamuoyuna duyurmak olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, Nihat Ergün'ün yaptığı açıklamada "Türkiye bir hukuk devletidir, kimseye ayrıcalık tanınamaz" dediğini de hatırlattı. Ergün'e "Dokunulmazlık kimin ayrıcalığı? Dokunulmazlık kendisinin ayrıcalığı değil mi? Madem hukuk davasıydı, kimseye ayrıcalık tanınmıyordu, size niçin bu ayrıcalık tanındı?" diye soran Kılıçdaroğlu, Ergün'ün "Sayın Baykal'ın dinleme iddialarını gördük, bir komisyon kurduk" dediğini de hatırlattı. Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:
''CHP'de dinlenme olup olmadığını AKP, kimlerle kurduğu komisyonla belirledi. Sayın Ergün, hukuk devletinden söz ediyor. Bu ülkede yargının bağımsız olmadığını, AB İlerleme Raporlarından okumadı mı? Yargının bağımsız olmadığına yönelik Yargıtay Başkanlar Kurulunun bundan iki yıl önce açıkladığı bildiriyi duymadı mı? Yargının bağımsız olmadığını, savcılara baskı yapıldığını, en son dinlemeyle ilgili görev yapan bir savcının, pasif bir göreve atandığını Sayın Ergün duymadı mı? Ergün'e soruyorum: Dinlemeyle ilgili birimin başkanlığına, sadece Başbakanın imzasıyla atama yapan, dünyada acaba hangi demokratik ülke var? Demokrasi, yargının bağımsızlığı deniliyorsa, bunlar yok. 'Parlamentoda yasaları yapan AKP'dir' diyen söyleyen grup sözcüsü kim, Ergün bunu sordu mu? Parlamentoyu bile dışlayan, insanları gece yarıları alıp sorgulayan bir düzen, 21. yüzyılın Türkiye'sine yakışıyor mu? Siz bu ülkede F tipi örgütlenmeden güç alarak bir şeyler yapmak, AKP'yi eleştirenleri sabaha karşı gözaltına almak istiyorsanız, o ülkede demokrasiden söz edemezsiniz.''
"Yargı üzerinde olağanüstü baskı var"
AKP'nin kendisini eleştirenleri dinlemesi gerektiğine de işaret eden Kılıçdaroğlu, yargı üzerinde "olağanüstü bir baskı" olduğunu söyledi. AKP'nin hoşuna gitmeyen bir karara karşı Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu'nu, HSYK'nın değil Adalet Bakanı'nın harekete geçirdiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Nihat Ergün'ün, Teftiş Kurulu'nun Adalet Bakanlığı'na bağlı olmasının mantıklı bir açıklamasını yapıp yapamayacağı" sorusunu yöneltti.
"AKP Cumhuriyete, aydınlamaya ve demokrasiye savaş açtı"
Kılıçdaroğlu, AKP'yi "Cumhuriyete, aydınlanma ve demokrasiye karşı belli yargı organlarını kullanarak savaş açmak"la da suçladı. Vatandaşları duyarlı olmaya çağırmanın CHP'nin görevi olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, demokrasiyi Nihat Ergün ve AKP'den daha çok istediklerini kaydetti. Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
''AKP'nin demokrasi anlayışı, tek parti yönetiminin demokrasi anlayışıdır. Çoğunluk esasına dayanır, çoğulculuğa değil. Muhalefetin sesini kısma üzerine dayanır, onların özgürce konuşması üzerine değil. AKP'nin demokrasi anlayışı, medya üzerine baskı kurarak, kendi yandaş medyasını yaratma üzerine dayanır, bağımsız ve özgür haber yapmasını sağlamak değildir. Bu nedenlerle AKP, Genel Başkanımızın söylediği gibi Hitler ve Peron yönetimine ağır ağır giden bir görüntü sergilemektedir. Kimse, Yalçın Küçük'ün haklı bir gerekçeyle tutuklandığını bize izah edemez. Bu ülkede, şiddeti ve baskıyı, yargıyı kullanarak, bu dozda kullanan AKP'dir, demokrasilerde böyle birşey olmaz.''