Akit yazarı: Solcular idam cezası gerektiren suçları dağa yoğun işlerler

Berna Laçin'in idam cezası ile ilgili tweeti hakkında 1 yıl hapis cezası istemi ile açılan davayı yazan Akit yazarı, Laçin'in idam cezasına karşı çıkmasını tuhaf bir gerekçe ile açıklamaya çalıştı.

cumhuriyet.com.tr

Oyuncu Berna Laçin hakkında, Twitter hesabından yaptığı bir paylaşımda "halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" suçunu işlediği iddiasıyla 1 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

<haber-dikey:1036500>

 Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu'nca hazırlanan iddianamede, Laçin'in alınan savunmasında suça konu paylaşımı kendisinin yaptığını, o tarihte gündemde idam ve çocuk tacizine ilişkin sosyal medyada tartışmalar yapıldığını, takipçileri ile yazışırken Suudi Arabistan'daki düzen içerisinde tacizin ve tecavüzün olmadığına dair iddialarda bulunulduğunu, bunun üzerine kendisinin de söz konusu yorumu yaptığını, halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri aşağılama kastının bulunmadığını, söz konusu tweet'in konusunun da idama ilişkin olduğunu, sadece idama karşı olduğunu, çocuk ve kadınlara tecavüz, kadına şiddet suçları ile benzeri suçlarda idamın çözüm olmadığını anlatmak istediğini söylediği ifade edildi.

Akit yazarı: Solcular idam cezası gerektiren suçları yoğun olarak işlerler

Yeni Akit Gazetesi Yazı İşleri Müdürü ve gazetenin yazarlarından Ali İhsan Karahasanoğlu ise bugünkü yazısında Berna Laçin'in idam cezasın karşı çıkmasını tuhaf bir gerekçe ile savundu. Akit yazarının, solcuların idam cezası gerektiren suçları yoğun olarak işlediklerini" iddia ettiği yazısındaki satırlar şöyle:

“İdam gelmeli” deyince..

 Malum kesimler “İstemezük” temposu tutuyorlar..

 Oyuncu Berna Laçin de, onlardan birisi..

 “Ben solcuyum.. Solcular idam cezası gerektiren suçları yoğun olarak işlerler.. Dolayısı ile, solculuğa yönelimi durdurmamak için.. Kendi adamlarımızı idam ettirmemek için.. İdam cezasına karşı çıkmalıyız” diye düşündüklerinden midir?

 Yoksa..

 Bireysel hatalarla verilen yargı kararları akıllarına geldiğinden midir?

 Yoksa yoksa..

 En ağır cezanın bile.. “Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası” dediğimiz cezanın bile.. Bir süre ile sınırlı olduğunu.. Sonuçta bu cezayı alanların, bir süre sonra cezaevinden çıkmasının; “idam cezası diye bir cezanın olmamasının zorunlu sonucu” olduğunu bilmediğinden midir?

 Bilemiyorum..