Akıncı Üssü Davası'nda ÖKK'li üsteğmen: işkence yapan polisler bunları videoya alıp yayınladı

Ankara'da devam eden Akıncı davasının 39. celsesi Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) personeli eski üsteğmen İlhami Yıldız'ın savunmasıyla başladı. İşkence iddialarını gündeme getiren Yıldız, "14 Temmuz'da 'TSK'de FETÖ'cü yok' diyen Genelkurmay başkanı şimdi neden suskun?" diye sordu.

cumhuriyet.com.tr

Ankara'da devam eden Akıncı davasının 39. celsesi Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) personeli eski üsteğmen İlhami Yıldız'ın savunmasıyla başladı.

Odatv'nin haberine göre, hakkında üç dosya olduğu halde hiçbir savcının ifadesini almadığını, hiçbir karar verme yetkisi olmayan polislerce "Fetö"cü, darbeci ilan edildiğini belirten Yıldız gözaltında yaşadıklarına dair şu iddialarda bulundu:

 "işkence yapan polisler bunları videoya alıp yayınladı"

"Çatışmalarda ele geçirilen bölücü teröristler bile güzel sözlerle ikna edilip, ikramlarla karşılanırken, yıllarca teröristlerle mücadele eden ben işkenceye maruz kaldım. İşkence yapan polisler bunları videoya çekip yayınladı. Beni mahkemeye götüren polis, bir yandan nasıl ifade vereceğimi söylerken, 'nasılsa daha çok beraberiz' ve afedersiniz 'bizim karımızsınız artık' dedi. Cezaevinde, 'vatan hainleri bunlar güzel günleriniz' diye karşıladı. Ancak 9 ay sonra 'günaydın' demeyi öğretebildik. Hakkımda hiçbir delil yok. Tek suçum, komutanlarım tarafımdan seçilip, koruma tatbikatına katılmış olmamdır.”

Fetö'nün tehdit olduğunu Kuleli'de öğrenciyken öğrendiğini anlatan Yıldız, "Bu 2004 yılı MGK kararıyla sabitti. Buna rağmen bu örgüte destek olmuş herkesin 15 Temmuz'da payı var" dedi.

"Kanunsuz emir almadım. Kaldı ki, asker kanunsuz emri de yapar"

 Koruma tatbikatı için gittiği Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayından 16 Temmuz sabahı helikopterle götürüldüğü, hiç bilmediği Akıncı'da bulunduğu 20-25 dakika yüzünden 16 aydır tutuklu olduğunu anlatan Yıldız, şöyle devam etti:

"Kanunsuz emir almadım. Kaldı ki, asker kanunsuz emri de yapar. Avukatlar da soruyor, 'darbe oluyor, sen ne yaptın' diye. Ben askerim, kafama göre hareket etmem. Bu üniformayı 14 yaşında giydim. Piyade okulundayken o zamanki EDOK Komutanımız Erdal Ceylanoğlu, 'Binbaşı altında düşünen subay istemiyorum. Düşünmeyecek, uygulayacaksınız' derdi. Bizi böyle yetiştiren komutanlar neden gelip, biz bunları böyle yetiştirdik demiyor. Komutanlarımıza kırılma hakkımız yok ama Genelkurmay Başkanı ve Özel Kuvvetleri Komutanı’na kırgınım.

"14 Temmuz'da 'TSK'da FETÖ yok' diyen Genelkurmay Başkanı 15 Temmuz'dan sonra niye sustu?"

Huzura çağırılsınlar, çok basit sorular soracağım. 14 Temmuz'da ÖKK'ndaki mezuniyet töreninde TSK'da Fetö'cü olmadığını dile getiren Genelkurmay Başkanı 15 Temmuz'dan sonra niye sustu? Biz alt rütbelilerin suçsuz olabileceğini söylemekten niye kaçındı? Öl deyince ölmeyeceğimizi düşündükleri için arkamızda durmadılar? Veya Genelkurmay Başkanı bir gün önceki konuşmasında yanıldığını ve hepimizin Fetö'cü olduğunu mu düşünüyor?”