Akil Adamlar ve Toplum Mühendisliği Görevleri

cumhuriyet.com.tr

Bilim kurumları ve insanlarını, ülkenin güvenilir kurumlarını, meslekleri ve odalarını değersizleştirme sürecine kavramların içinin boşaltılması da eklendi. Bu bir “toplum mühendisliği” olup farklı tiplerde devam edecektir. Toplumun sosyal doku ve tarihinden gelen yapısında köklü değişiklik yapmak, tepkileri, istekleri, kitlesel biçimde ifade edilen duyguları yönlendirmek, kontrol altında tutmak, paralize edebilmek yetisi şeklinde tanımlanan toplum mühendisliği bir projedir. Hedef, toplumu düşünemez, hareket edemez kılmak, dumura uğratmak ve felç etmektir.

Bu “mühendislik” meslek olmayıp finanse edilen, korunan, iletişim ve diğer araçlarla desteklenen çeşitli mesleklerden oluşan bir ekip tarafından yapılır. Son olarak ortaya atılan teröre çözüm sürecinde sorumluluk üstlenecek “akil adamlar” komisyonu da bu mühendisliğin bir uygulamasıdır. Dünyada yüzyıllardır uygulanan bu mühendislik iletişim teknolojisinin gelişimine koşut olarak daha da etkin olmuştur.
Akil adam “kâmil insan” olarak da tanımlanır. Genel olarak anlamı; deneyimi, bilgisi ve yaşı bakımından bir alanda sözü dinlenen, bir alanda çalışmaları ile kendini kabul ettirmiş, başarılı olmuş kişidir. Değerlere saygılı, ideal ve örnek kimliktir. Kimseye kin tutmaz, düşmanlık beslemez, hoşgörü sahibi ve alçakgönüllüdür. “Eline, beline ve diline sahip olan” insan demektir.
Yaklaşık 30 yıldır süregelen terörü sonlandırmak amacıyla kurulan “akil adamlar” komisyonu üye listesi yayımlandı. Listede bulunanların azımsanmayacak bir bölümü “TV yıldızları” olup en az on yıldır bu görevi hakkı ile yapmaktalar. Her şeyi bilen bu kadrolulara yeni görev verildi. Akil adam aynı zamanda “olgun insan” demek olup sözlüklerde “bilgi, görgü ve hoşgörüsü gereği kadar gelişmiş, ağırbaşlı kimse” olarak tanımlanmakta. Listede görev alanların bu tanıma ne kadar uygun olduğu kamuoyunun takdirlerine...
Bu komisyonun görevi, komisyonu kuran erk tarafından “Toplumun algılamasını yönlendirmek konusunda biz onlardan destek alırız” şeklinde açıklanmıştır. Halka öğüt vermekle görevlendirilen bu kurul “toplum mühendisleri” olarak toplumun algısını yönlendirecekler. Türk ulusunun parası ve devletin olanakları ile yasalara aykırılığı savunacak ve hukuk algısını değiştirecekler. Toplum tarafından birçok yönleri bilinen köşe yazarları, TV yıldızlar ve programcıları, yaklaşık on yıldır kendilerine verilen görevi gazetelerinde ve TV ekranlarında yerine getiren bir kadrodur. Yazdıkları gazeteler ve çıktıkları TV kanallarının çizgisi yeteri kadar bilgi vermektedir.
“Şöhretli akil adamlar” bizlere dayatılan, yürürlükteki yasalara ve hukuka, Cumhuriyet’in kuruluş felsefesine aykırı uygulamalara ve kararlara toplumu hazırlamak için görev aldılar. Hangi aklı görev olarak üstlendikleri açıkça belli. Ayrıca bunların konuşur-yazar olan bazıları kendisini o kadar “akil” görmekte ki yazdıklarını ve söylediklerini eleştiren, bunlara karşı çıkanları “barış karşıtı, Beyaz Türk, duygusuz, savaş ve kan dökülmesinden yana” gibi ağır suçlama hoşgörüsüne sahipler. Türkiye bu “görevlilerden” çok çekti ve umarım daha fazla çekmez.