Akdeniz, göçmen mezarlığına döndü

Akdeniz’de ölen göçmenlerin sayısının 950 olmasından endişe ediliyor

DHA



Libya açıklarında önceki gece batan teknede 700 değil, 950 kaçak göçmen olduğu öne sürülüyor. Akdeniz’de tarihin en ölümcül faciası olarak nitelenen olaydan kurtulanların anlattıklarına göre, kaza anında 250 kadar kadın ve çocuk göçmen teknenin ambarında kilitliydi.
Sadece geçen hafta 450 umut yolcusunun can verdiği Akdeniz’deki göçmen dramı, Cumartesi gecesi yaşanan son faciayla devam etti.
İlk gelen bilgilere göre, 30 metrelik balıkçı teknesinde 700 kişinin olduğu kaydedildi.
Ancak kurtarılan 28 kazazede göçmenden Bangladeşli birinin İtalyan savcılara anlattıkları, teknede 50’ye yakını çocuk, 200’e yakını ise kadın olmak üzere 950 kişinin olduğunu ortaya koydu.
Söz konusu göçmen, erkeklerin güvertede, kadınlar ve çocukların çoğunun ise ambarda kilitli tutulduğunu anlattı.
Havadan ve denizden arama-kurtarma çalışmaları sürse de 900 ‘e yakın kişinin denizde can verdiğine kesin gözüyle bakılıyor.
Bu rakamının doğrulanması halinde Akdeniz’de yılbaşından beri 1800 göçmenin yaşamını yitirdiği kayıtlara geçmiş olacak.
Denizde bulunan 24 cansız beden ise Malta’ya götürüldü.

UYDU TELEFONUYLA YARDIM İSTEDİLER

Kapasitesinin çok üzerinde yolcusuyla Libya’dan hareket eden tekne, 60 mil açıkta batmıştı. Kazanın, “King Jacop” adlı Portekiz bandıralı bir yük gemisini görünce yardım istemek için heyecandan teknenin bir yanına yığılması sonucu meydana gelmişti.
İtalya basınına yansıyanlara göre, insan tacirlerinin kendilerine verdiği uydu telefonuyla Cumartesi öğleden sonra İtalya sahil güvenliğe ulaşan göçmenlerin İngilizce, “Yardım edin, yardım edin. Teknede çok fazla kişiyiz” diye acil yardım talep ettiği ortaya çıktı.

RENZİ: “İNSAN KAÇAKÇILIĞI KITAMIZIN VEBASI”

İtalya Başbakanı Matteo Renzi, facianın ardından yaptığı açıklamada, Akdeniz’in her gün toplu ölümlere sahne olmasını kabul edemeyeceklerini belirterek, Avrupalı liderleri insan kaçakçılığına karşı ortak eyleme davet etti. Renzi, ulusal güvenlik gereği de bunun öncelikli politikaları olacağına da işaret etti.
Renzi ayrıca, insan kaçakçılığını “Kıtamızın vebası” olarak nitelerken, Avrupa’yı bu konuda dayanışmadan yoksun olmakla suçladı.
Libya’daki mevcut karışıklıktan dolayı göçmen dolu teknelerin İtalya’ya doğru yola çıktığını belirten Renzi, “Daha çok kurtarma teknesi sağlamak değil, teknelerin yola çıkmasını engellemek çözüm yolumuz olmalıdır” dedi.
Bu arada, göçmen sorununda yalnız bırakıldıklarını öne süren İtalya Başbakanı Renzi ve Malta Başbakanı Joseph Muscat, bugün Roma’da bir araya gelerek, durum değerlendirmesi yapacak.

SCHULZ’DAN ÖZELEŞTİRİ
La Repubblica gazetesine konuşan Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz da özeleştiri yaparak, “Ne göçmenlerin ne de ölenlerin sayısında bir azalma oluyor. Bu trajedileri önlemek için Avrupa olarak çok az şey yaptık. Şimdi stratejimizi değiştirme zamanı” dedi.
“Hiçbir şey olmamış gibi Avrupa sadece başsağlığı dileklerinde bulunmamalı, çünkü böylece ertesi gün trajediler yeniden yaşanıyor” diyen Schulz, “Anlaşmalarımız çok açık. Göçmenlere karşı ortak bir politikamız olmak zorunda. Akdeniz’deki ölümlerin sorumluları, insan tacirleri ve suç örgütleridir, ancak biz de kendimize, ‘Bu ölümleri engellemek için yeterince çaba gösterdik mi?’ sorusunu yöneltmeliyiz” diye sözlerini sürdürdü.
Asıl meselenin Libya’daki durumdan kaynaklandığı hatırlatılan ve askeri bir müdahalenin çözüm olup olmayacağı sorulan Schulz, “Ben Libya’da askeri değil, siyasi bir çözümden yanayım” dedi.

24 İNSAN TACİRİ TUTUKLANDI
İtalyan yetkililer, bu olayın ardından Palermo’da yapılan operasyonda, suç örgütü üyesi 24 insan tacirinin tutuklandığını açıkladı.
Söz konusu suç örgütünün lideri olan “general” lakaplı Eritreli Mered Medhanie adlı kişinin telefon dinlemelerinde, “Ben Kaddafi’nin tarzında bir adamım, kimse benden daha güçlü olamaz. Bu yıl çok çalışıp, 7000-8000 göçmeni teknelere bindirdim. Herkes, teknelere aynı anda çok göçmen yığıyorum diye bana çok kızıyor, ama bu göçmenlerin suçu, çünkü hemen Libya’dan ayrılmak istiyorlar” dediği ortaya çıktı.

“TRİTON GÖÇMENLERİ KURTARMIYOR, ÖLDÜRÜYOR”
İtalya, 2013 yılında Lampedusa Adası açıklarında 360 göçmenin can vermesi üzerine ‘Mare Nostrum (Bizim Deniz)’ kurtarma programı başlatmış, ancak aylık 9 milyon Euro’luk masrafı olan bu operasyona 2014 yılının Ekim ayında son vermişti.
Bunun yerine daha az alanı kapsayan Frontex yönetimindeki, aylık 2,9 milyon Euro bütçeli Triton projesi devreye sokulmuştu.
Ancak bir kurtarma değil, devriye projesi olarak doğan Triton’a yönelik eleştiriler her geçen gün artıyor.
“Göçmenleri kurtarmıyor, öldürüyor” eleştirilerine tutulan Triton, araç filosunun kapasitesi ve kalitesi bakımından da yeterli görülmüyor.
Mare Nostrum, 50 deniz mili genişliğindeki uluslararası suları kapsıyordu, Triton ise sadece 30 deniz mili.
Bu mesafenin, teknelerin Kuzey Afrika’dan kalkışını caydırıcı olmadığı belirtiliyor.
Triton, İtalya’nın yönetiminde 29 Avrupa Birliği (AB) ve birlik üyesi olmayan ülkenin katılımıyla hayata geçirilmişti.
Bu arada, yılbaşından beri Avrupa’ya deniz yoluyla ulaşan mültecilerin sayısının 35 bin olduğu ifade ediliyor.
2014 yılında sadece İtalya’ya bu yolla ulaşanların sayısı ise 220 bin civarında.