Akar, askeri okulların kapatılmasını böyle savundu

Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişiği kesilen bir askeri okul öğrencisinin açtığı davada savunma veren Milli Savunma Bakanlığı, askeri okulların kapatılmasını savundu: TSK hedef alındı.

Sinan Tartanoğlu

Olağanüstü Hal döneniminde okulu kapatıldığı için TSK ile ilişiği kesilen bir askeri meslek yüksekokulu öğrencisi, KHK ile harp akademileri, askeri liseler ve astsubay hazırlama okullarının kapatılmasının anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle mahkemeye başvurdu. Ankara 17. İdare Mahkemesi, Milli Savunma Bakanlığı’ndan (MSB) savunma istedi.

Hulusi Akar adına gönderilen savunmada, “Özellikle hedef alınan TSK’da kadrolaşma süreci askeri öğrenciliğe girişte başlamış, bu şekilde önemli mevkilere kendi mensuplarının yerleştirilmesi amaçlanmıştır. Darbe girişimi sonrasında ülkemizin iç ve dış güvenliğini sağlamakla görevli bir kurum için personel yetiştiren askeri okullar hakkında düzenleme yapılması kaçınılmaz olmuştur. Bu nedenle, yapılan düzenlemelerin OHAL’e uygun olmadığından söz etmek mümkün değildir” ifadeleri kullanıldı.

Karar hukuka aykırı

TSK ile ilişiği kesilen askeri meslek yüksekokulu öğrencisi dava dilekçesinde, “OHAL yönetimi keyfi ve sınırsız bir yönetim değildir. OHAL ilan edilmiş bir ülkede Anayasal kurallar ortadan kalkmaz. Astsubaylık okuluna girmeye hak kazanmış, ilk yılını başarı ile tamamlamış birisinin, astsubay olmak için okuluna devam etmesi kamusal çıkarlar için gerçekten bir risk oluşturuyorsa, öğrenciliği bekletilebilir. Ancak herhangi bir risk olgusu kanıtlanmadan, hakkında herhangi bir adli soruşturma bile bulunmazken, hak ettiği astsubaylık öğrenciliğinin elinden alınması hukuka aykırı olacaktır” ifadelerine yer verdi.

‘İncelenmesin’

Ankara İdare Mahkemesi, anayasaya aykırılık gerekçesiyle MSB’dan savunma istedi. Akar adına gönderilen ve çeşitli mahkeme kararlarının özetlendiği 19 sayfalık savunmada şu ifadeler kullanıldı:

TSK’de egemen oldu: Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 6 Haziran 2016 tarihli iddianamesinde; FETÖ/PDY’nin en çok önem verdiği kurumun TSK olduğu, kadrolaşmanın uzun yıllar önce başladığı ifade edilmiştir. FETÖ’nün kuvvet komutanlıkları, jandarma ve Emniyet teşkilatı içinde on binleri bulan, devletten ayrı hiyerarşiye bağlı silahlı bir yapılanmasının olduğu, bir askeri darbe yapabilecek tek organize güç olduğu ifade edilmiştir.

Zorunluluk: Devletin içerisine sızmış olan FETÖ üyelerinin tespit edilerek, sızdığı kurumların revizyona tabi tutulması bir zorunluluk olarak ortaya çıkmıştır. TSK bünyesindeki eğitim sistemininin/kurumlarının yeniden yapılandırılmasının örgütle mücadele açısından bir zorunluluk olduğu anlaşılmıştır.

OHAL’e uygun: Yaşanılan darbe girişimi sonrasında ülkemizin iç ve dış güvenliğini sağlamakla görevli bir kurum için personel yetiştiren askeri okullar hakkında düzenleme yapılması da kaçınılmaz olmuştur. Bu nedenle; yapılan düzenlemelerin OHAL’in gereklerine uygun olmadığından söz edilmesi mümkün değildir.