"Aileler talep etmedi"

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ''Yurt dışında vefat eden yurttaşlarımızın mezarlarının getirilmesi tamamen ailelerinin isteğine bağlı. Ama benim bildiğim kadarıyla ne Nazım Hikmet'in oğlunun ne de Ahmet Kaya'nın eşinin böyle talepleri var'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ziyaret ve incelemelerde bulunmak, Çukurova Üniversitesi'nin (ÇÜ) yeni akademik yıl açılışı ile yazar Yaşar Kemal'e fahri doktora unvanı verilmesi dolayısıyla düzenlenen törene katılmak için geldiği Adana'da, Vali İlhan Atış ve Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak'ı ziyaret etti.

Günay, Vali Atış'ı ziyaretinde yaptığı konuşmada, Yaşar Kemal'in Türk edebiyatının büyük isimlerinden, Türkçenin büyük ses kaynaklarından biri olduğunu belirterek, Çukurova Üniversitesi'nin Adana'ya yakışan bir şekilde kendisine fahri doktora unvanı vereceğini söyledi.

Bu törende hazır bulunacak olmasının kendisi için bir onur olduğunu belirten Günay, şöyle devam etti:

''Yaşar Kemal bizim dilimizin dünyadaki en büyük temsilcilerinden birisi. Aynı zamanda Çukurova'yı, Türkiye'ye ve dünyaya tanıtan en önemli temsilcilerinden de biri. Bir dil onun kullanıcılarıyla, şairleriyle, yazarlarıyla evrenselleşir ve geleceğe gidebilir. Yaşar Kemal bu açıdan toplum yaşantımıza, edebiyatımıza çok önemli katkıları olmuş büyük bir yazarımız ve dil ustamız. Onunla ilgili olarak ÇÜ'nün düzenlediği tören de özel bir anlam taşıyor. Çünkü, Çukurova ile Yaşar Kemal bir anlamda bütünleşmiştir. Üniversitenin düzenlediği törende özelikle bulunmak istedim.''
 

Nazım Hikmet ile Ahmet Kaya'nın mezarlarının taşınması

Bir gazetecinin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın AKP 3. Olağan Büyük Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Nazım Hikmet ile Ahmet Kaya'dan bahsettiğini hatırlatarak, ''Her iki sanatçının da mezarlarının Türkiye'ye getirilmesiyle ilgili bir çalışmanın olup olmadığı'' yönündeki sorusu üzerine Günay, şöyle konuştu:

''Biz bu konularda gerekenleri daha önce de söyledik. Yurt dışında vefat eden yurttaşlarımızın mezarlarının getirilmesi tamamen ailelerinin isteğine bağlı. Ama benim bildiğim kadarıyla ne Nazım Hikmet'in oğlunun ne de Ahmet Kaya'nın eşinin böyle talepleri var. Biz onların önünde, eğer böyle talepleri olursa yasal ve siyasal bir engel olmadığını, yaşayanları kucaklamaya, vefat edenleri de topraklarımızda ağırlamaya hazır olduğumuzu ifade ettik. Şu anda bizim yapacağımız başka bir şey yok.''

Günay, bir gazetecinin, inşaatı yarım kalan kültür merkezlerinin durumuyla ilgili sorusunu da şöyle yanıtladı:

''Ne yazık ki Türkiye çapında 90'lı yıllarda başlamış ve ardı ardına plansız, siyasal gerekçelerle temeli atılmış çok sayıda kültür merkezi var. Yüzde 50'nin üzerinde olanları sıraya koyarak, eksiklerini tamamlayarak topluma kazandırmayı amaçlıyoruz. Adana'da da bu tarz yerler var. Türkiye'nin birçok yerinde sadece temeli atılmış, 15 yıldan bu yana üzerine bir tek harç atılmamış kültür merkezi çukuru var. Ne şekilde? Nasıl tamamlayacağız? Bazen yerel yönetimlerle, bazen TOKİ'yle, bazen il özel idareyle sonuç almaya çalışıyoruz, ama plansız yatırım kamunun geçmiş yıllarda yaptığı önemli yanlışlardan biridir. Herhangi bir kaynak veya ihtiyaç hesabı yapılmadan yapılmış bu plansız yatırımlar Türkiye için büyük bir kaynak israfı, halkın malının ve görevin kötüye kullanılmasıdır. Ama ne yazık ki bu tarz çok sayıda örnek var.''