Aidiyetten savrulduğumuz kadarız
Mehmet Şenol Şişli ya da daha bilinen ismiyle MŞŞ rock müzik ve yeraltı edebiyat alemlerinin en özel isimlerinden. Onu daha çok Kargo grubunun efsane bas gitaristi ve söz yazarı olarak hatırlamanız da olası. Şişli, bir süredir biriktirdiklerini aramıza salmak için demliyordu ve o gün geldi çattı. MŞŞ'nin yeni kitabı “Masa Tenisçisisinin Güncesi ya da Savaşçının Yolu” artık aramızda.
Ali Deniz Uslu / Cumhuriyet-“Biriktirdiklerimin zamanı geldi” geldi demiştiniz son buluşmamızda. Oyunyayınevin'ni de açtınız. Konserler devam ederken “Masa Tenisçisisinin Güncesi ya da Savaşçının Yolu”geldi. Nedir bu kitabın hikayesi?
Biriktirdiklerimiz bize ait değil, ne şiirler ne de şarkılar. Aidiyetten savrulduğumuz kadarız. Oyun Yayınevi alt-kültürün kaynağı Kadıköy'ün sesi, burada yaşayanların ve direnenlerin kollektifi aynı zamanda. Kitaba gelince her şey yıllar sonra masa tenisi oynamaya başladığımda not tuttuğum bir defterle alevlendi. 2010 yazıydı sanırım, sonrası malum; Gezi ruhuna ve kaybettiklerimize saygı duruşuyla bitti.
-Şehirli ozan geleneğinin son kalelerindensiniz ve yazdıklarınız her zaman derin yaralar açar ya da açık yaralara şifa olur. Nasıl bir ruh haliyle yazıyorsunuz?
Şairin yüreğine iğnelenmiş bir muska değil miydi şiir? Öyle değil miydi, neydi? Nefes almanın ruh hali olmaz, bizler birer köprüyüz ustalarımızla çıraklarımız arasında.
- “Ve en zoru:Başlamak. Başlangıcı neresi olduğu bilinmeyene başlamak.” yazıyor kitapta. Neye başlayacağımıza karar vermek de çok zor, nasıl başlar kişinin devrimi?
Köleler artık köle olduklarını anlamadan, görünmez kelepçelerle tutsaklar. Kader beyaz bir sahip haliyle. İnsanın devrimi ben kimim sorusuna cevap aramakla başlıyor desek mi?
-Kesmeşeker, Cenk Taner ile sahne devam ediyor. Müzikte neredesiniz?
Konserler devam ediyor, “Yoldan Çıkmış Şarkılar” albümü yayınlandığından beri bir buçuk yıl geçti, yeni albümler için hazırlıklar başladı. Cenk Taner, Veysel Çolak ve Gökhan Özcan ile yakaladığımız kimyayı geliştiriyoruz, yeni bir albüm için hazırlık var. Bu arada bu yılın içerisinde yayınlanmasını planladığımız solo albümümün kayıtları da sürüyor. “Mavi Sakal”ın tekrar toplanması ayrı bir güç kattı. Yıl içerisinde farklı çalışmalarda biraraya gelinebilir. Aslında sürekli birbirleriyle çalan grunge gruplarına benziyoruz. Eh, zaten bir kere haykır adını ama tam haykır...
-MŞŞ evreni hep karanlık. Mesela ben ve benim gibi pek çok kişi Bad'lik Amiri'ni kanımızda taşırız. Ve yine kitaptan bir cümle “dinleyen olduğunda, şarkı yuvasına ulaşmış olur.” Yazıyoruz, çiziyoruz nereye ve ne zaman ulaşacağını bilmeden. Demek ki epey kimsesiz hikayelerimiz var değil mi?
Bad'lik Amiri 2015'in sonbaharında Esen Kitap etiketiyle çizgi roman olarak yayımlanacak. Çizerimiz Murat Bozkurt. Bir şarkının çizgi romanlaşması ilginç, ne kadar tuhaf di mi? Belki yuvasına ulaşır. Bize ait olmayan hikayelerimiz var, şarkılarımız, bedenlerimiz, ruhlarımız da diyelim mi, diyelim... Bize ait olan tek şey haksızlığa karşı dimdik durmak!