‘Ahmet yaşasaydı susmazdı’
Ahmet Kaya bugün 58 yaşında. Eşi Gülten Kaya, ‘Yaşasaydı ona mülteci çocuklar için şarkılar yazacağı yeni bir enstrüman alırdım’ diyor.
Ceren ÇıplakBugün Ahmet Kaya’nın doğum günü. Özgürlük ve demokrasi mücadelesinin bir neferi olarak kendisini tanımlayan Ahmet Kaya’nın bugün 58. yaş günü...
Ahmet Kaya, şarkılarında “Ne Yapmalı?” sorusuna cevap vermediğini, “Ne yapmak lazım?” diye sorduğunu belirtiyor bir röportajında. Peki, bugünkü Türkiye gündemine baktığımızda her şeyin daha iyi olabilmesi için ne yapmak lazım? Ahmet Kaya bugün aramızda olsaydı ne yapardı? Eşi Gülten Kaya, şu yanıtı verdi: “Bizim tarihimizden kan izleri hiç silinmedi. Ya da bu coğrafya huzurdan kovuldu. Tüm bunlar, yüz yıla yayılan yalanlar, yok saymalar ve hürmetsizlikle oldu. Demokrasi bakımından hep kuraklık yaşadığımız için, bugün yine bunlara dair şarkılar yazıyor olurdu. Durduğu yer daima mazlumların ve haksızlığa uğratılanların tarafı olduğu için bu değişmezdi yani hakkın, haklının, adaletin tarafıydı onun yeri ve Ahmet susmazdı, bu çok net!”
Kaya ayrıca Ahmet Kaya’nın parçalarının bugüne denk düştüğünü de şöyle vurguluyor: “Ahmet Kaya’nın referansı kendi şarkılarıdır. Hayatın gündeminde ne varsa Ahmet Kaya’nın şarkılarında da o oldu. Mesela, ‘Acılara Tutunmak’... ‘Yaprak döker bir yanımız bir yanımız bahar bahçe...’ Onun parçalarını dinledikçe Türkiye’de hiçbir şeyin değişmediğini görüyoruz.”
Peki, Ahmet Kaya bugün yaşasaydı ona ne hediye ederdi?: “Belki artık yurtsuz kalan sürgün, mülteci çocuklar için şarkılar yazacağı yeni bir enstrüman alırdım.”
Gülten Kaya, bu hayatın koordinatlarıyla oynandığını da belirtiyor: “Bu ülkenin Kürt meselesi ve demokratikleşme sorunu gibi iki temel meselesi var. Başka / yapay gündemler yaratılarak, manipülasyonlar yapılarak koordinatlar değiştirilmeye çalışılıyor. Bu iki konu sarmaldır; birbirini etkileyen ve belirleyen. Sadece Kürt olduğu için aramızdan ayrılanlar havada ‘Benim katilimi bulun’ talebini bıraktılar.”
Gülten Kaya, Ahmet Kaya gibi cesur, cüretkâr, taraf olmayan duruşa sahip insanlara da ihtiyacımız olduğunu ve belki de bu eksikliğimizden dolayı bugün bu noktada olduğumuzu da sözlerine ekliyor.