Ahmet Ümit: Ben artık Bergamalıyım

Ahmet Ümit yeni romanı “Kayıp Tanrılar Ülkesi”nin tanıtımını Bergama antik kentinde düzenlenen özel bir etkinlikte yaptı. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen etkinlikte konuşan Ümit, çarpıcı ifadeler kullandı.

Emrah Kolukısa

Pergamon Akropolünde görkemli sütunların gölgesinde konuşuyor Ahmet Ümit… Zeus’un çağlar ötesinden yükselen sesi gibi tutkulu, yer yer alabildiğine öfkeli, arada sesi titreyerek ve boğazı düğümlenerek anlatıyor son romanının serüvenini ve daha önemlisi tarihle olan ilişkisini: “Bundan 23 yıl önce, yine böyle bir yaz günü Gaziantep’te, Fırat nehrinin kıyısında bir seyahat yapıyordum. Birden sağ tarafta yıkıntılar gördüm, ören yerleri, sütun başları, burada gördüklerimiz gibi… Çok etkilendim, nehrin kıyısında, bunlar ne dedim… Ve bunlar benim hemşerilerim. O zamana kadar tarihle ilgili bilgilerim bize ilkokulda öğretilen bilgilerdi. Alparsan 1071 yılında bir  Cuma sabahı kefenini giyip… 1071 yılı… Bildiğim buydu. Ve benim ilkemde tarih en önemli meseledir. Bütün siyasetçiler, özellikle sağ siyasetçiler ‘tarihimiz şanlı, tarihimiz şöyle böyle’ derler. Ama bu tarih onlar için sadece bin yılla sınırlıdır.”

Devam ediyor Ahmet Ümit ve Pergamon’a geliyor söz: “Almanlar kaçak kazı yaptılar burada 1871’de ve çıkanları gördükleri anda anladılar; ‘İşte bu, dünyanın sekizinci harikası, Pergamon Altarı bununla yürüyebiliriz biz’ dediler ve geldiler izin istediler. Aldılar. Bizzat Abdülhamit’in emriyle aldılar. Satış sözleşmesi var. İngilizleri, Fransızları, Almanları emperyalist diye suçlayabiliriz, çok kolay; evet yağmaladılar, yağmalamaya devam edecekler. Biz ne yaptık, biz? Palavrayı bir tarafa bırakalım. Biz ne yaptık! Bugün ne yapıyoruz? Hasankeyf sular altında. Allianio sular altında. Biz ne yapıyoruz! 1071’de… kefenini giydi… Peki bu ülkelerdeki 200 bin yıllık tarihin 199 bin yılı nerede? Almanlar, İngilizler geldiler tarihimizi götürdüler, bırakırsak Göbeklitepe’yi de götürecekler. Bu ülkeyi yöneten zihniyet Yenikapı’da çıkan 8 bin yıllık tarihi eserlere ‘çanak çömlek’ diyor hala. Put diyorlar put, muhteşem heykellere put diyorlar hala. Ama benim içim rahat. Yazdım. Beş roman yazdım ve yazmaya da devam edeceğim.Çünkü ben bu topraklarda doğmuş şanslı bir insanım. Dünya vatandaşıyım ben. Amerikalı dünya vatandaşı değil, İngiliz de dünya vatandaşı değil. Bu topraklarda bu tapınağı yapanlar, aşağıda Zeus Sunağı’nı yapanlar, Dionysos Tapınağı’nı yapanlar, Kızıl Avlu’yu yapanlar, onların mirasçıyım ben. Onların mirasçısı olduğum için, o güçle, o inançla yazmaya devam edeceğim. Türkçemizde çok güzel bir laf vardır; doğduğun yer değil, doyduğun yer derler. Biz yazarlar onu doğduğun yer değil yazdığın yer olarak değiştirdik. Ben artık kendimi Bergamalı hissediyorum.”

‘ZEUS SUNAĞI VATANINA DÖNMELİ’

2014’te UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girerek dünyanın 999’uncu mirası olan Bergama’nın turizmden daha çok pay alabilmesi için kapsamlı çalışmalar yürüttüklerini söyleyen Başkan Tunç Soyer ise şöyle konuştu: “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin İzmir Vakfı ve İzmir Kalkınma Ajansı ortaklığı ile hazırladığı ve İzmir’in tamamını kapsayan turizm stratejimiz bu konuda bize rehberlik ediyor. Bu stratejinin içerisinde Bergama’nın çok önemli bir yeri var. Biliyoruz ki, Bergama’nın turizmde hak ettiği yere gelmesini sağlamadan, İzmir’in bütünü için de hedeflerimize ulaşmak mümkün değil” şeklinde konuştu. Zeus Sunağı’nı Berlin’den ait olduğu yere, İzmir Bergama’ya geri getirmekle ilgili de önemli adımlar atmaya başladıklarını vurgulayan Soyer, “Bunun da şüphesiz ki asıl anahtarı Bergama’nın değerini tüm dünyaya anlatmak. Zeus Sunağı’nı ait olduğu bu topraklara getirmek amacıyla yürüttüğümüz çalışmalardan biri de bugün burada protokolünü imzalayacağımız ‘Bergama Belgeseli’. Yapımcılığını ve yönetmenliğini Nihal Ağırbaş’ın yaptığı, senaryosunu ise Ömer Erbil’in yazdığı Bergama Belgeseli bu çalışmalarımıza değerli katkılar sunacak.”

Bergama Belgeseli, 1800’lü yıllarda parçaları Almanya’ya kaçırılan Zeus Sunağı’nın gerçek hikayesini anlatma hedefi taşıyor.
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi, Zeus Sunağı’nın anavatanı Bergama’ya geri getirilmesi için çalışmaların başlatılmasına 12 Ağustos 2020 tarihli toplantısında oy birliğiyle karar vermişti.

KONSER VE OKUMA ETKİNLİĞİ

Ahmet Ümit’in Yapı Kredi Yayınları etiketiyle basılan (ilk baskı 300 bin adet), Berlin ve Bergama arasında mekik dokuyan bir macerayı konu aldığı ve geçmişe dönerek Zeus’un ağzından anlatılan pasajlarla derinleşen yeni romanı “Kayıp Tanrılar Ülkesinde”nin ilk bölümünü okuduğu etkinlikte dünyaca ünlü arp sanatçımız Şirin Pancaroğlu, bendir sanatçısı Bora Uymaz ve klarnet sanatçısı Tolga Akşin üçlüsünün verdiği konser ise davetlilere büyülü anlar yaşattı.