Ahmet Şık'a Bakanlık izni olmadan 301 sorgusu: Kâğıt işleri zaman alır

Ahmet Şık’ın avukatı Can Atalay, Şık hakkındaki soruşturmayı başlayan savcı Fahrettin Kemal Yerli’nin örgüt propagandası ve Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, devletin kurum ve organlarını aşağılama suçlaması yönelttiğini anımsattı ve “Savcı sorguya önce 301. maddede düzenlenen Türk milletini aşağılama suçlamasından başlamaya heves etti. Bu suçlama yönünden Adalet Bakanlığı’ndan izin alınıp alınmadığı soruldu. Savcı ‘kâğıt işleri zaman alır, tamamlarız’ diyerek ifade aldı.

cumhuriyet.com.tr

Ahmet Şık’ın avukatı Can Atalay da, dosyaya bakıldığında herhangi bir savcının veya hâkiminin tutuklama kararı vermemesi, tensiple tahliye kararı vermesi gerektiğini vurguladı. Atalay, Şık hakkındaki soruşturmayı başlayan savcı Fahrettin Kemal Yerli’nin örgüt propagandası ve Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, devletin kurum ve organlarını aşağılama suçlaması yönelttiğini anımsattı ve “Savcı sorguya önce 301. maddede düzenlenen Türk milletini aşağılama suçlamasından başlamaya heves etti. Bu suçlama yönünden Adalet Bakanlığı’ndan izin alınıp alınmadığı soruldu. Savcı ‘kâğıt işleri zaman alır, tamamlarız’ diyerek ifade aldı. Savcı Emniyet’te ifade alıyor. Olacak iş değil. Adliyede oda bitmemiş. Bunun adil yargılanma hakkının ihlali, yasak sorgu olduğu kanısındayım” dedi.

Şikâyetçi bir gazeteci

İddianamede Şık’a yöneltilen suçlamaların en acı ve eğlenceli olanının Twitter paylaşımları olduğunu kaydeden Atalay, “Biz davet üzerine telefonla Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na gittik. Ahmet, neredeyse burada kullandığı kavramlarla kendisine sorulan soruları yanıtladı. 7 Kasım’da biz yürüyerek Kartal Adliyesi’nden çıktık. 17 Kasım’da savcılık Adalet Bakanlığı’na izin için yazı yazıyor. Rus Büyükelçi eylemi ile ilgili olan hariç hepsi bu dosyada da var o soruların. Şikâyetçi kim? Antep’den bir gazeteci” dedi.

Atalay, dosyaya konulan haberlerin en eskisinin 2.5 yıl, en yenisinin 2 yıl önceki haberler olduğunu vurgulayarak, “Bir tanesi ile ilgili takipsizlik var. Diğerleri ile ilgili soruşturma dahi yok. 2.5 yıl boyunca neden beklemiş savcılık? Kurum olarak açık ve yakın tehdit varsa neden beklemiş? Bu sorunun yanıtını da kararınızda bize söyleyin” dedi.

Emniyet de ‘eylem’ demiş

Şık’ın suçlama konusu edilen savcı Selim Kiraz’ın İstanbul Adliyesi’ndeki makamında öldürülmesine ilişkin eylemcilerle yaptığı “Bu mecbur bırakıldığımız yöntem” başlıklı haberiyle ilgili avukat Atalay, şunları söyledi:

“Selim Kiraz’ın şehit edildiği gün diye Emniyet Müdürlüğü ‘eylem’ demiş dosyada. Eylem demek onun amacını meşru kıldığı anlamına gelmiyor” dedi. Atalay, bu haber nedeniyle daha önce takipsizlik kararı verildiğini ve kesinleştiğini aktararak, “Savcı Fahrettin Kemal Yerli, savcı Umut Tepe’ye diyor ki Ahmet Şık’ın falan numara ile görüşme var, DHKP-C ile bağlantısı var, HTS kayıtları yeni delildir. Takipsizlik kararının kaldırılmasını iste. 27’sinde savcıcık takipsizlik kararını kaldırıyor. Yeni delil nerede? Ahmet ‘telefonla ulaştım’ diyor. Twitter’da ilan edildi telefon numarası. Telefonla konuşulduğu açık olan bir dosyada HTS kaydı çıktı ne demek?”