Ahmet Kaya için çifte gecikme

Ödül ne zaman verilecek diye sabırsızlıkla bekliyoruz. Gece yarısından sonra, mekânın yarısı boşaldığında "o gecenin" görüntüleri yansıtılıyor ekranlara. Ve ödül nihayet Ümit Yılmaz'a takdim ediliyor. "Hadisenin izini silme" hamlesi 13 yıl bekledikten sonra da çok kolay gelmedi.

cumhuriyet.com.tr

“Bu iş MGD’cileri rahatsız ediyordu. Bunu hepimiz biliyorduk. O zamanlar tam dik duramamışlardı.” Kalan Müzik’in sahibi Hasan Saltık’ın “bu iş” dediği malum, 1999’daki Magazin Gazetecileri Derneği (MGD) ödül töreninde Ahmet Kaya’ya “Kürtçe şarkı söyleyip, klip çekeceğim” dediği için yaşatılanlar ve linç girişimi...

Önceki gün 18. MGD Ödül Töreni’ne Neşet Ertaş adına ödül almak için gelen Saltık, “O gece ucuz milliyetçilik yapanlara ve Ahmet Kaya’ya tavır gösterenlere MGD de tavır göstermeliydi” diyor. MGD’nin kararı ve Kaya’nın eşi Gülten Kaya’nın izniyle önceki gün Ümit Yılmaz’a verilen “Ahmet Kaya Özel Ödülü” için ise “Geç kalınmış bir karar ama yine de iyi bir karar” yorumunu yapıyor.

MGD’ye göre ise bu bir “özür ödülü” değil. “Yüreğimizi buran bir hadisenin izini silmek arzusuyla” yola çıktıklarını söylüyorlar açıklamalarında. Ancak, hadisenin izini silme çabası için 13 yıl beklenmeseydi keşke diye düşünmeden edemiyor insan. Bir “gecikme” de törende gerçekleşiyor. Kalabalık muhabir topluluğunun merakla beklediği tek an var, Ahmet Kaya Özel Ödülü’nün takdimi. Öyle ki aynı televizyon kanalının magazin servisi dışında istihbarat, haber servislerinden muhabirler var törende.

Beklemeye başlıyoruz... Basın ödülleri, sinema, dizi, müzik ödülleri, bir de sahneye çıkan grupların konseriyle gece saat 00.30’a geliyor. Gece bitmek bilmiyor. Konukların çoğu mekândan ayrılıyor, havuzbaşındaki masalar boşalıyor... Ve nihayet mekândaki dev ekranlarda 13 yıl önceki “o gecenin” görüntüsü... Kaya’nın ödül alırken söylediği cümleler duyuluyor.

Savaş Ay ödülü Kaya’nın bağlamacısı ve orkestra şefi Ümit Yılmaz ’a takdim ediyor. Konukların mekândan ayrılmasına dikkat çeken Ay, trajikomik bir espri yapıyor: "Hiç olmazsa çatal, bıçak tabağın yanında kaldı”. Ardından ödül almak için çıkan birkaç kişi de o geceye vurgu yapan birkaç söz söylüyor ve cılız alkışlar duyuluyor.

Bu özel ödüle değer görülen Ümit Yılmaz’ın Ahmet Kaya ile yolu, 1993’de “Ahmet Ağabey’in Vapuru” isimli programa bağlamacı olarak katılmasıyla kesişiyor. “2000 yılındaki vefatına kadar albümlerinde, konserlerde bağlama çaldım ve orkestra şefliğini yaptım. Müzik yaşantımız, paylaşımımız bir yana ağabey- kardeş, baba - oğul gibiydik” diyor. Ödülün Ahmet Kaya’nın yaşatılması için verildiğini, kendisinin elçi olduğunu söyleyerek ekliyor: “Ailesi, ona inanmış insanlar için, bir de Ahmet Ağabey’in sazı için alıyorum bu ödülü.”

Yılmaz, o dönem Kaya’nın yaşadıklarının yakın tanığı aynı zamanda. “Şöyle bir gerçek var ki tepki gösteren de göstermeyen de Ahmet Ağabey’i dinliyordu. O akşam tepki gösteren insanların bile bugün düşüncesi değişti” dese de Hasan Saltık’ın önerisi dikkate alınmalı: “Ahmet Kaya’nın yeni kuşaklara yeni baştan tanıtılması lazım. Çünkü sembol bir Ahmet Kaya yaratmaya çalışıyorlar. Gülten’e de söyleyeceğim, asıl şimdi Ahmet Kaya’nın çok iyi bir ‘Best of’ albümü çıkmalı”. Ve ekliyor: "Ben Gülten’e yardım ederim...”