Ahmet Cemal'i kaybettik...

Cumhuriyet yazarı, çevirmen ve edebiyatçı Ahmet Cemal, 75 yaşında yaşamını yitirdi. Alman dili ve edebiyatı denince ilk akla gelen isimlerden olan Cemal’in cenazesi bugün Moda Camii’nde kılınacak ikindi namazının ardından Feriköy Mezarlığı’nda toprağa verilecek.

cumhuriyet.com.tr

Çevirmen, yazar Ahmet Cemal hayata veda etti. Cemal, yarın Moda Camii'nde kılınacak ikindi namazının ardından Feriköy Mezarlığı’nda toprağa verilecek.

Çevirinin ‘nitelikli adam’ı

Türkiye’nin önde gelen çevirmenlerinden ve aynı zamanda gazetemiz yazarı olan Ahmet Cemal (75) dün hayatını yitirdi. Bir süredir Sultan Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde koroner yoğun bakım tedavisi gören Ahmet Cemal önceki gece saat 01.06’da kalp yetmezliği sebebiyle aramızdan ayrıldı. Alman dili ve edebiyatı denince ilk akla gelen isimlerden olan Cemal’in cenazesi bugün Moda Camii'nde kılınacak ikindi namazının ardından Feriköy Mezarlığı’nda toprağa verilecek.
1942 yılında doğan Ahmet Cemal, Avusturya Sankt Georg Lisesi’nden mezun oldu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitiren Cemal, aynı fakültede asistanlık yaptı. İstanbul Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı bölümünde çevirmenlik dersi verdi. Avusturya Kültür Ofisi’nde basın danışmanlığı görevini yürüttü. 1980’de Yazarlar ve Çevirmenler Yayın Üretim Kooperatifi’nde (YAZKO) genel yayın koordinatörü olarak çalıştı; YAZKO Çeviri dergisini kurdu ve yönetti. Anadolu Üniversitesi’nde 19 yıl süreyle “Sanat Tarihi”, “Estetik”, “Kültür Tarihi”, “Metin Yazımı” ve “Metin Çözümleme”, “Temel Sanat Kavramları”, “Dünya Tiyatro Tarihi”, “Çağdaş Tiyatro”, “Tiyatro Edebiyatı” ve “Tiyatro Estetiği” derslerini verdi. İstanbul ve Mimar Sinan üniversitelerinin tiyatro bölümlerinde ve Bahçeşehir Üniversitesi’nde de hocalık yapan Cemal 2013-2014 akademik yılında da Nazım Hikmet Akademisi'nde ders verdi. 2014 Haziran’ında Akademi'den ayrılarak Moda'da öğrencileri ile birlikte Ahmet Cemal Kültür Atölyesi'ni (ACKA) kurdu.

Cumhuriyet gazetesinde “Odak Noktası” başlıklı köşesinde kültür sorunları üzerine düşünsel derinliği olan yazılar yazan Cemal, ilerihaber.org'da da köşe yazarlığı yapıyordu. Cemal, ayrıca “Yeni Ufuklar”, “Gergedan”, “Argos”, “Varlık” ve “Milliyet Sanat”ın da aralarında bulunduğu çok sayıda dergide de yazarlık yaptı. Sıklıkla çevirinin kültürel bir diplomasi işlevini taşıdığını vurgulayan Cemal, “hayatıma eşlik eden çeviriler” diye tanımladığı iki önemli yapıtı uzun yıllar sonunda tamamladı. Hermann Broch’un (1886-1951) “Vergilius’un Ölümü”nü 38 yılda, Robert Musil’in (1880-1942) “Niteliksiz Adam”ını 25 yılı aşkın bir sürede bitirdi. Cemal, çevirmen olarak hayat koşullarını zor sürdürdüğü ve büyük bir kırgınlık yaşadığı dönemde, 1998’te verdiği bir röportajda şunları söylemişti: “Artık iyileştim! Çeviri uğraşını bırakıyorum. Bir ömür boyu o uğraş alanında verdiğim nitelikli adam olma savaşının ardından artık o uğraştan kopup biraz da niteliksiz adam olarak yaşamayı deneyeceğim. Hoşçakalın bir zamanlar çevirmeyi düşündüğüm kitaplar!”

Brecht’ten Musil’e eserleri

Ingeborg Bachmann, Walter Benjamin, Bertolt Brecht, Hermann Broch, Elias Canetti, Paul Celan, Ernst Fischer, E.H. Gombrich, Goethe, Friedrich Hölderlin, Franz Kafka, Heinrich v. Kleist, Georg Lukács, Robert Musil, Nietzsche, E.M. Remarque, Novalis, R. M. Rilke, Anna Seghers, Remarque, Manès Sperber, Georg Trakl ve Stefan Zweig’ın çeşitli eserlerini Türkçeye çevirdi. Deneme ve makaleleri “Yaşamdan Çevirdiklerim”, “Odak Noktasında Yaşananlar”, “Şeref Bey Artık Burada Yaşamıyor”, “Bizi Yaşatanlar ve Öldürenler”, “Aradığımız Tiyatro”, “Oynamak Varken”, “Sanat Üzerine Denemeler”, “Okuyan Gençliğe Mektuplar”, “İnsana Dönmek”, “Giderayak ve Lanetlenmiş Ağustosböcekleri” ve “Önce Şairleri Yaktılar” başlığıyla kitaplaştı. Şiirleri “Geçmiş Bir Dua Kitabından” adıyla yayımlandı. “Kıyıda Yaşamak” başlıklı bir romanı ve “Dokunmak” başlıklı bir hikâye kitabı var.

Ödülleri

1988 yılında Türk kültürüne yaptığı hizmetler nedeniyle Anadolu Üniversitesi Senatosu tarafından kendisine fahri doktora unvanı verildi. 2010 yılında Avusturya cumhurbaşkanı tarafından Avusturya Federal Cumhuriyeti Altın Liyakat Nişanı’na layık görüldü. Aynı yıl, Türkiye Cumhuriyeti ve Federal Almanya Cumhuriyeti tarafından ilk kez düzenlenen Tarabya Çeviri Ödülleri çerçevesinde, Almancadan Türkçeye çeviri dalında büyük ödülü aldı. “Lanetlenmiş Ağostosböcekleri” başlıklı deneme kitabıyla 2012 yılında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından verilen Sedat Simavi Edebiyat Ödülü’nü kazandı. Aynı yıl Dil Derneği tarafından kendisine Türk Dil Kurumu’nun 80. kuruluş yıldönümü nedeniyle ve Türk diline katkılarından ötürü Onur Ödülü verildi. 2013 yılında TÜYAP tarafından on sekizincisi düzenlenen İzmir Kitap Fuarı’nın Onur Yazarı seçildi. 2014 yılında ise Hermann Broch’tan yaptığı Vergilius’un Ölümü başlıklı roman çevirisiyle Avusturya Devlet Çeviri Ödülü’ne layık görüldü.

Ne dediler
 
* Selim İleri: Çeviri edebiyatımızın en önemli adlarından, bir onur insanıydı. Yaşamı boyunca ilkelerine kim bilir neler pahasına bağlı kaldı. Ve benim çok aziz bir dostumdu. Anısı bir hüzün şimdi. 

Can Öz: Tanıdığım en zarif, en birikimli ve en sevgi dolu insanlardan biriydi Ahmet Cemal.

Orhan Alkaya: Celan’ın, Bachmann’ın, derin birikimin, Alman edebiyatının tutkunları için ne acı bir gün: Gertrude Durusoy ve Ahmet Cemal bizi terk etti.

Can Dündar: “Öldürmek peşinde olanlarla dolu dünyada, ölümsüzlük üzerine en güzel şarkıları besteledi.” Çok büyük kayıp. Acılıyız. 

Murathan Mungan: Üç gündür, “Ne zamandır görmüyorum, bir arayıp buluşalım” diye geçiriyordum içimden. Bugün ölüm haberin geldi. Gönlünce dinlen Ahmet Cemal.

Hasan Cemal: Sevgili kuzenim Ahmet Cemal’in ölüm haberini uzaklarda aldım, hepimizin, sevenlerinin başı sağolsun, toprağı bol olsun, hayat böyle işte.

Küçük İskender: Ahmet Cemal’i kaybettik. Güzel ve aydınlık insanların yine canı sıkılacak. Yazık!
*Irmak Zileli: Ahmet Cemal’i kaybetmişiz, üzgünüm. Ama o, olağanüstü çeviri ve denemeleriyle bize hep ışık tutacak. İyi ki yaşamış, onu iyi ki tanımışız.

* Hikmet Altınkaynak: Edebiyatımızda bıraktığı boşluk, asla doldurulamaz. 
Hep özlenecektir. Yazarıyla, okuruyla edebiyat dünyasının, hepimizin başı sağolsun! 
 

Ahmet Cemal Haziran ayındaki köşe yazısında "Bu yıl ölümün kıyılarına yaptığım üçüncü yolculuk. Ve bir geri dönüş daha." diyerek durumunu anlatmıştı.

İşte o yazı;

‘ne garip federico adında olmak…’