Ağız kokusu hastalık habercisi

Ege Üniversitesi (EÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Oral Diagnoz ve Radyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güniz Baksı Şen, bakımına dikkat edildiği halde ağzın kokmasının diyabet, karaciğer, böbrek, üst solunum yolu, mide hastalıkları gibi birçok hastalığın ilk habercisi olduğunu belirtti.

cumhuriyet.com.tr

Prof. Dr. Güniz Baksı Şen yaptığı açıklamada, herkesin bir ağız kokusunun olduğunu ve bunun da fizyolojik ve patolojik olarak ikiye ayrıldığını dile getirdi. Sağlıklı insanlarda bile uzun süre uyku sonrasında ya da yenilen sarımsak, soğan gibi gıdalardan sonra ağızda meydana gelen fizyolojik kokunun oluşabildiğine dikkati çeken Şen, "Bu tür kokular herhangi bir tedavi gerektirmiyor. Sabah uyandıktan sonra diş fırçalama, diş ipi kullanımı ya da sakız çiğneme, su içme gibi faaliyetler bu kokuyu yok eder" dedi.

Ramazan ayındaki ağız kokusuna da değinen Şen, "Ramazan ayında uzun süre gıda, su almamaya bağlı olarak fizyolojik ağız kokusu meydana gelir. Bu herhangi bir hastalık belirtisi değildir ve tedaviye ihtiyacı yoktur. Bu kokunun çaresi yoktur. Çünkü fizyolojik ağız kokusunu gidermenin yolu ağız bakımı yapmaktır. Diş fırçalanabilir, diş ipi kullanılabilir" diye konuştu.


Sakız çiğneyip su içmek kokuyu gideriyor

Patolojik diye tabir edilen ağız kokusunun çeşitli hastalıklara bağlı olduğuna işaret eden Şen, diş çürüğü, diş eti hastalıkları, uzun süre ağız hijyenine dikkat etmemeye bağlı kokuların meydana gelebileceğini vurgulayarak şöyle konuştu:

"Yumuşak dokularda ağız ve diş bölgesinde görülen aftlar, ülserler kokuya neden olabilir. Alınan ilaçlara bağlı veya ağız kuruluğuna bağlı kuruluk da sık görülür. Bunları gidermenin en etken yolu diş etkelerini, dişleri korumaktır. Ağızda varolan dolgular, köprüler, protezler olabilir. Bunlar sağlıklı mı, dolguların altında çürükler var mı gibi kontrol edilmeleri gerekiyor. Diş eti sağlığı hastanın ağız kokusunda önemlidir. Diş etine bağlı hastalık varsa tedavisi gereklidir.

Fizyolojik nedenlerle ağız kokusunu gidermek için sakız çiğnemek öneriliyor. Tarçınlı sakızın ağız kokusunu giderdiği biliniyor. Su tüketmek de başka bir çare olabilir. Su içerek hem suyun yıkayıcı etkisinden faydalanıp kokuyu giderebiliyorsunuz hem de dişler üzerinde oluşan bakteri plağını uzaklaştırdığınız için çürük oluşma riskini de azaltıyorsunuz. Ayrıca en etkili yöntem dişleri fırçalamaktır. Ağız gargarası da kullanılabilir. Ayrıca sigara kullanımı da ağız kokusuna neden olur. Sigaranın bırakılması lazım."


Ağız kokusuyla birçok hastalığı anlamak mümkün

Ağız kokusunun fizyolojik özelliklerin yanı sıra başka sistemlerde bulunan hastalıklardan da kaynaklanabildiğine dikkati çeken Şen, ağız bakımına dikkat edilmesine karşın kokudan kurtulunamıyorsa nedeninin derinlerde aranması gerektiğini söyledi..

Prof. Dr. Şen, şöyle devam etti:

"Bakımına dikkat edildiği halde ağzın kokması, diyabet, karaciğer, böbrek, üst solunum yolu, mide hastalıkları gibi birçok hastalığın ilk habercisidir. Mesela şeker hastalarının metabolizmasına bağlı olarak aseton kokusu meydana gelebiliyor. Böbrek hastalarının ağzı kokabiliyor. Karaciğer yetmezliği olanlarda da ağız kokusu olabiliyor. Üst solunum yolu hastalıklarında ağız kokusu çok sık meydana gelebiliyor. Burun tıkandığında hasta ağızdan nefes alıyor, ağzın içindeki dinamik tamamen bozuluyor. Plak yapımı ağız kuruluğu artıyor. Bunun paralelinde de çürük artıyor, diş etleri etkilenebiliyor ve ağız kokabiliyor.

Sindirim sistemi hastalıkları çok önemli. Gastrit, ülser, reflü gibi hastalıklarda mide içeriğinin ağız ortamına geri gelmesiyle bu tarz hastalarda ağız kokusuna çok sık rastlanabiliyor. Lösemi gibi kan hastalığı bulunanlarda bayağı ciddi ağız kokusuna rastlayabiliyoruz. Ateşli hastalıklarda da kendine has ağız kuruluğuyla gelişen ağız kokusu olabiliyor. Ayrıca hipertansiyon ilaçlarının bazıları da ağız kuruluğuna ve kokusuna neden olur. Ağız bakımında sorun olmamasına karşın koku varsa kişi mutlaka hekime gitmeli ve kokunun nedenini araştırmalı."