Ağca İstanbul'a gidiyor
Gazeteci Yazar Abdi İpekçi'yi öldürmekten hükümlü Mehmet Ali Ağca, tahliye edilmesinin ardından geceyi geçirdiği Ankara Sheraton Oteli'nden bugün öğleden sonra ayrıldı.
cumhuriyet.com.trSincan F tipi Cezaevi'nden dün tahliye olmasıyla başlayan Ağca ile gazeteciler arasındaki köşe kapmaca bugün de devam etti. Ağca'yı tahliye olmasından beri takip edilen gazeteciler bugünde Ağca'nın kaldığı Sheraton Oteli'nde bir dakika ayrılmadı. Saat 15.00 sıralarında otelden ayrıldığı duyumu alınan Ağca ve yakınları ile gazeteciler arasında kovalamaca tüm hızıyla sürdü. Ağca'nın bulunduğu araç ile gazeteciler arasında yaklaşık 1 saat yaşanan köşe kapmaca sonucunda Ağca, İstanbul yolu Eryaman Göksu Parkı virajında gazetecilere yakalandı. Ağca'nın burada gazetecileri atlatmak ve araç değişimi için durduğu belirlendi. Ağca'nın beraberinde bulunan kişilerin yüzlerini gizlemeye çalışması ise dikkat çekti.
Ağca ve yakınları burada 06 TY 309 plakalı ve gri renkli bir Volkswagen'e bindi ve gazetecilerle köşe kapmaca saat 16.00 sularında İstanbul yolu gişelerine kadar sürdü. Burada Kartlı Geçiş Sistemi'ni kullanan Ağca'nın bulunduğu araç bir süre oyalandı.
Gişelerde de herhangi bir açıklamada bulunmayan Ağca'nın bir televizyon programına katılmak üzere İstanbul'a gittiği belirlendi. Öte yandan, Ağca'nın avukatı tarafından dün ifade edilen yarınki basın toplantısının iptal edilip edilmediği hakkında ise herhangi bir açıklama yapılmadı.
Ağca'dan İtalya gazetesine açıklama
İtalya'daki günlük gazetelerden La Repubblica'nın sorularını yazılı olarak yanıtlayan Mehmet Ali Ağca, 27 yıldır kendisinden haber alınamayan Vatikan vatandaşı kızın halen hayatta olduğunu savunarak, "Emanuela Orlandi yaşıyor. Bu yıl içinde Emanuela'yı Vatikan'a götürmeyi umuyorum. Bu, kaçırma olayının yıl dönümünde, yani 22 Haziran 2010'da mümkün olabilir" dedi.
Ağca, tahliyesi arifesinde La Repubblica'nın sorularını İtalyanca olarak yanıtlarken, mesihlik iddiasını da yineleyerek, "Benim, ilahi gerçeği tebliğ için evrensel bir görevim var. Tanrı'nın ete kemiğe bürünmüş, yeniden ete kemiğe bürünmüş yegane sözü, ebedi Mesih olduğumu belgesel kanıtlarla ortaya koyacağım. Halüsinasyon mudur, simülasyon mudur? Ben, Harvard, Yale, Princeton üniversitelerinde psikoloji dersi verebilirim. Ebedi Mesih olduğumu belgesel kanıtlarla ortaya koyamazsam, insanlar beni evrenin en aşağılık insanı saysınlar" ifadelerini kullandı.
Mehmet Ali Ağca, "Papa 16. Benediktus ile görüşmek ister misiniz?" sorusunu, Vatikan'a bir çağrı eşliğinde şu cümlelerle yanıtladı: "Papa Ratzinger'e (16. Benediktus) mümkün olan her türlü iyi dileklerimi sunuyorum. Vatikan'ı Fatima'nın dördüncü sırrını dünyaya açıklamaya çağırıyorum. Aksi taktirde o sırrı ben açıklayacağım. Fatima'nın üçüncü sırrını, 28 Mayıs 1985'te bizzat benim açıklamış olduğumu hiç kimse unutmasın."
Ağca'nın 13 Mayıs 1981'de Aziz Petrus Meydanı'nda kendisine suikast girişiminde bulunduğu Papa 2. Jean Paul'ü şu sözlerle tasvir etmesi de dikkati çekti:
"Polonyalı Papa harika, hatta büyüleyici bir insandı. Wojtyla, sevgi İncilinin örnek insanıydı. O İncil, kin ve öfkelerinin tutsağı olmuş milyonlarca sahte Hristiyanın ihanetine uğramıştır."
"Emanuela kaçırıldı, her şey bilsem de isim veremem"
Mehmet Ali Ağca, 22 Haziran 1983'te henüz 15 yaşındayken Roma'da sırra kadem basan Emanuela Orlandi'nin güçlü bir örgüt tarafından kaçırılmış olduğunu savunarak, "Ortadan kaybolma diye bir şey yok. Emanuela Orlandi kaçırıldı, kesinlikle kaçırıldı. Ben her şeyi bilsem de herhangi bir isim veremem. Ama şunu söyleyebilirim: Emanuela güçlü bir örgüt tarafından kaçırıldı. Bozkurtlar mı, KGB mi, Stasi mi? Hiçbir şey söyleyemem. O, benim özgürlüğe kavuşmamı sağlamak üzere kaçırıldı. Başka bir sebep söz konusu değildir" ifadelerini kullandı.
Ağca, Orlandi'nin Vatikan bankası IOR ile Magliana çetesi arasındaki karanlık ilişkiler çerçevesinde kaçırıldığı, akabinde de öldürülerek bir inşaatın betonuna gömüldüğü biçimindeki tezin doğru olmadığını da ileri sürdüğü açıklamasında, "Emanuela'ya kaçırıldığı günden bu yana insanca davranılıyor. Şu anda gayet iyi. Ancak dışarıyla temasta sınırlamaya tabi tutuluyor. İtalya, Orlandi vakasıyla ilgili olarak Magliana çetesinin itirafçılarının yalanlarına inanmamalıdır. Zira Emanuela yaşıyor ve de gayet iyi" dedi.
Basın toplantısına hazırlanıyor
Cezaevinden bugün tahliye olan Mehmet Ali Ağca'nın kaldığı otel odasına bilgisayar ve yazıcı istediği kaydedildi. Ağca'nın pek çok çeşitte tatlı siparişi verdiği de öğrenildi.
Mehmet Ali Ağca'nın avukatı Gökay Gültekin, ''Bugün yalnızca odasında dinlenecek ve büyük ihtimalle yarın yapacağı basın toplantısına hazırlık yapacak'' dedi.
Gültekin, yaptığı açıklamada Ağca'nın Ankara'dan ne zaman ayrılacağı ve Malatya'ya gidip gitmeyeceğine ilişkin bir soru üzerine ise Gültekin, Ağca'nın Ankara'dan ne zaman ayrılacağının henüz netleşmediğini ancak Malatya'ya gitmeyi düşünmediğini ifade ederek, ''2006'da kaçtığı gibi, saklandığı gibi bir şey olmayacak nereye gidiyorsak size bilgi vereceğiz'' şeklinde konuştu.
"Ağca güçlü bir saptırma yeteneğine sahip"
İtalya'da Papa 2. Jean Paul'ü hedef alan suikast girişimiyle ilgili dosyaya bakmış ön soruşturma yargıçlarından Rosario Priore, Ağca'nın güçlü bir saptırma yeteneğine sahip olduğunu söyledi.
Priore, Ağca'nın tahliyesi sonrasındaki beyanatlarının bir saptırmaca mı yoksa delilik göstergesi mi olduğuna ilişkin soruyu, "Buna bir yanıt verebilmek için Ağca'nın gerçekten nasıl biri olduğuna bakmak lazım: Beşinci İncil'i sunmak için Roma'ya geri dönmek, açıklamalarını paraya dönüştürmek için de en yüksek teklifi sunacak olana 2 milyon dolara satmak istiyor... Ağca, güçlü bir saptırma yeteneğine sahip. Neredeyse içgüdüsel olan bu yeteneğini, parlak bir çılgınlık rehberliğinde kullanıyor" diye yanıtladı.
Yargıç Priore, bugün La Stampa gazetesinde yayımlanan demecinde, Papa suikastinin ardında Doğu blokunun olduğu yönündeki teze inanmadığını ve de "Bozkurtlar" diye adlandırdığı milliyetçi grupların rolü olduğuna inandığını aktardı. Priore, "Papa'ya saldırının, bu grubun Avrupa temsilcisi Abdullah Çatlı'nın emriyle planlandığını" ileri sürdü.
Yargıç Priore, Vatikan'da 1981'deki suikast girişiminin perde arkasında Bulgarların taşeronluğunda Doğu blokunun bulunduğuna ilişkin yaygın bir kanaat bulunmasını ise şu sözlerle değerlendirdi:
"Siyasi düzlemde itibar görmüş, muhtemelen halen de itibar gören talihli bir tez. Hukuki düzlemde ise neredeyse sadece Ağca'nın sözlerine dayanan bir tez. O, süreç içerisinde de ifadelerinde durmadan versiyon değiştiriyordu. Çoğu kez birbirlerine zıt şeyler anlatıyordu. Nitekim o anlattıklarından dolayı herhangi bir ceza verilemedi".
"Ağca bize artık gerçeği söylesin"
Emanuela Orlandi'nin annesi, dün tahliye edilen Mehmet Ali Ağca'nın artık kendilerine "gerçeği söylemesini" istedi.
Anne Maria Orlandi, "Mehmet Ali Ağca bize artık gerçeği söylesin. Bizimle görüşmek isterse ben buna hazırım. Kendisinden nihayet sadece gerçeği söylemesini istemekten başka bir talebim olmayacak. Zira bugüne dek çok yalan söyledi" diye konuştu.
Kızının hayatta olduğunu düşünmek istediğini belirten Maria Orlandi, Ağca'nın bugün La Repubblica gazetesinde yayımlanan sözleriyle ilgili olarak herhangi bir yorum yapmak istemedi.
Maria Orlandi, "Bekliyelim bakalım, (Ağca) hele bir İtalya'ya gelsin. Ondan sonra iyi bir haber getirip getiremeyeceğini göreceğiz. Umarım gerçeği söyler. Aksi takdirde 26 yıldır hep yalan söyledi demektir" diye konuştu.
Roma Savcılığı ifade almayı düşünmüyor
Vatikan yurttaşı Emanuela Orlandi'nin 1983'te henüz 15 yaşındayken esrarengiz bir şekilde kaybolmasını soruşturan Roma Cumhuriyet Savcılığı'nın, Mehmet Ali Ağca'nın ifadesine başvurmayı düşünmediği öğrenildi.
Yargı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Orlandi dosyasına bakan savcıların, bu konuda gerek daha önce gerekse bugün La Repubblica gazetesinde yayımlanan açıklamaları nedeniyle Ağca'yı dinlemek gibi bir planları bulunmuyor.