'Ağaç barbarı oldular'
Mimarlar ve tarihçiler Topçu Kışlası projesine karşı çıktılar.
cumhuriyet.com.trBilim ve Teknoloji yazarımız, mimar Prof. Dr. Doğan Kuban, Beyoğlu ve Nişantaşı’nda alışveriş merkezleri olduğunu anımsatarak “İkisinin arasına bir alışveriş merkezi daha dikmek nasıl bir anlayış. Bu hükümet, ordunun otoritesini sivilin altına almak istiyor. O zaman neden İstanbul’un ortasına Topçu Kışlası yapıyorsunuz?” dedi. Tarihçi Cemal Kafadar ise “Kışlayı AKM’nin üstüne yapalım, parkı da büyütelim” diyerek esprili bir çözüm önerisi sundu.
Tarih Vakfı’nın çağrısı ile bir araya gelen mimar, şehir plancıları ve tarihçiler, Taksim Gezi Parkı’na yapılması planlanan Topçu Kışlası projesine neden karşı olduklarını düzenledikleri basın toplantısıyla açıkladılar. Taksim’deki Bağlam Yayınları’nda yapılan toplantıya çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Konuşmacılardan bazıları Skype bağlantısı, bazıları da bildiri göndererek toplantıya katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Tarih Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Erol Köroğlu, Türkiye’de tarihin siyasetçilerin elinde bir istismar alanı olduğunu belirterek “Tarihi mekân politikalarının en çarpıcısı, Taksim Topçu Kışlası projesi üzerinden elle tutulur hale gelmiştir. Tarih Vakfı, kent hakkı ve belleğini hiçe sayan ‘replika fiziki mekân’ üretimine yani Topçu Kışlası’nın yeniden inşasına ya da yeniden inşa edilirmiş gibi yapılmasına karşı olduğu gibi, bu projeyi daha sevimli göstereceği düşünülerek ortaya atılan ‘İstanbul Kent Müzesi’ biçimindeki işlev önerisine de tamamen karşıdır” dedi. Köroğlu, yaşanan olaylarla ilgili istemlerini şöyle sıraladı:
“Hükümet ve devlet ortak yaşam alanlarımız olan kentlere dair karar alma mekanizmalarını gecikmeksizin şeffaflaştırmalı ve katılımcı bir yönetim anlayışına yol açmalıdır. Tarihin ideolojik bir mücadele aygıtı olarak kötüye kullanılmasından vazgeçilmeli ve bundan sonra tarihsel mekân düzenlemelerinin ideolojik planlara göre belirlenmesinden özellikle kaçınılmalıdır.”
Mimar Prof. Doğan Kuban Taksim Gezi Parkı’nda 70 yıllık ağaçların bulunduğunu belirterek “İstanbul’un yüzde biri bile yeşil alan değil. Ağaç barbarı haline geldiler. Yaya alanı yapacağım diye ağaçları yok etmek yanlış. Taksim Meydanı’nda otobüs duraklarını kaldırırsanız çok büyük yaya alanı çıkar, hatta ağaç dikilecek yer de var” diye konuştu. AKP hükümetini eleştiren Kuban, “Bu Kışla’nın ne yeri belli, ne planı var” değerlendirmesini yaptı.
Toplantıda bildirisi okunan tarihçi Cemal Kafadar ise şu öneride bulundu: “Halkın bir kamu hazinesi olarak sayılması gerekirken talan edilen tarih ve tabiat değerlerini korumak adına verdiği sivil ve barışçıl mücadeleyi haklı ve sevimli buluyor, destekliyorum. Emek Sineması’ndan esinlenmiş bir çözüm önerim var. Kışla’yı AKM’nin tepesine yapalım parkı büyütelim.”
Tarih Vakfı Onursal Başkanı İlhan Tekeli de siyasilerin tarihi ideolojik açıdan kullanmasından tarihçilerin rahatsız olduğunu kaydederek “Tarihin anlatısını distorsiyona uğratıp yandaşlarını memnun etmek için kullanıyorlar. Koruma bilinci gibi sahte bir bilinçle başka siyasi hedefler var” dedi.
Mimar Uğur Tanyeli ise tarihte ilk kez mimarlık aracılığıyla itiraz edildiğine dikkat çekerek “Kışla yapılsın mı yapılmasın mı sorusunu en az Kışla Projesi kadar saçma buluyorum. Dünyada böyle bir projelendirme sistemi yok. Önce Kışla, sonra AVM, sonra cami, şimdi de kent müzesi” dedi.
Şehir plancısı İclal Dinçer de bu tür projelerle hukuki süreçlerin by-pass edilmesinden vazgeçilmesi gerektiğini belirterek “Kent yönetiminde esaslı, adam akıllı anlayış değişikliğine ihtiyaç vardır” diye konuştu.