'Afet bölgelerinde ilk yardımı mutlaka görevli veteriner uygulamalı'

Türkiye’nin birçok noktasında başlayan orman yangınlarından etkilenen hayvanlarla ilgili İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Veteriner Fakültesi tarafından değerlendirme raporu hazırlandı. Raporda, “Kriz şartları altında yapılabilecek ilk uygulama hastanın soğutulmasıdır, afet bölgelerinde ilk yardımı mutlaka görevli veteriner uygulamalı. Yangınlarda çok sayıda hayvan ve arıcılık faaliyetleri zarar görmüştür. Kovanların yangın bitene kadar yangından etkilenmeyecek yüksek yaylalara taşınması arılar için geçici ama önemli bir fayda sağlayacaktır” denildi.

İHA

28 Temmuz’da başlayan ve Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde yaşanan orman yangınları nedeniyle zarar gören hayvanlara uygulanacak ilk müdahaleler konusunda İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Veteriner Fakültesi, Cerrahi Ana Bilim Dalı öğretim üyeleri tarafından değerlendirme raporu hazırlandı.

Raporda, “Ülkemizin birçok noktasında devam eden yangılarda çok sayıda bitki, ağaç yanmış ve yanan ormanların ev sahipleri konumunda olan çok sayıda hayvan ve arıcılık faaliyetleri zarar görmüştür. Yerleşim alanlarında bulunan büyükbaş ve küçükbaş çiftlik hayvanları ve kaçmayı başaran diğer memeli ve sürüngenler içinde tıbbı yardıma muhtaç olanlar bulunmaktadır. Yanık hastası, beşeri hekimlikte olduğu gibi benzer şekilde veteriner hekimlikte de acil, planlı ve agresif tedavi gerektiren en zorlu hasta profilidir. Yangın gibi doğal afetlerde imkanların sınırlı olması, hastaların kurtarılması, güvenli alanlara nakli ve ilk yardımın ulaştırılması en büyük zorluktur. Yanık hastasının en geç ilk 6 saat içinde acil ve yoğun bakıma alınması şarttır. Hayvanlardaki yanıklar, deri, deri altı, kas tabakalarında hatta kimi zaman kemikte ayrıca birçok metabolik ve organik komplikasyona yol açan geniş lezyonları tanımlamaktadır ve yanık hastaları, travma hastası olarak kabul edilmektedir” ifadelerine yer verildi.

“AFET BÖLGELERİNDE İLK YARDIMI MUTLAKA GÖREVLİ VETERİNER UYGULAMALI”

Raporun devamında yangından etkilenen hayvanlara ilk müdahalenin mutlaka veteriner hekimler tarafından yapılması gerektiğine dikkat çekilerek, “Yanık tedavisinde ilk yardım, sistemik komplikasyon tedavisi ve lokal yanık yarasının tedavisi olmak üzere üç aşamalı iyileştirme prosedürü uygulanmaktadır. Doğal afet bölgelerinde ilk yardım bakımı mutlaka görevli veteriner hekimler tarafından uygulanmalıdır. Kriz şartları altında yapılabilecek ilk uygulama hastanın soğutulmasıdır. 2 derece ila 15 derece arasında değişen ısıda soğuk su (optimum sıcaklık 15C soğuk su olarak görünmektedir ancak 2C’deki soğuk su, deri altı sıcaklığında daha hızlı bir azalma sağlar) doğrudan yanık yarasına en az 20 dakika süreyle uygulanmalıdır. Soğutma ile sağlanan analjeziye ek olarak, çalışmalar yanık yarası iyileşmesi üzerinde de faydalı etkileri olduğunu göstermiştir. Akut soğutma en iyi sonuçları vermesine rağmen, yanma sonrası 3 saate kadar geciktirilen ilk yardımda da ölçülebilir fayda hala görülebilmektedir. Buzla soğutma, kontrendikedir. Soğutulduktan sonra, hasta hastaneye nakledilmeden önce yanık steril, yapışkan olmayan bir pansuman ile kapatılmalıdır. Yanığı örtmek ağrıyı azaltır ve yarayı kontaminasyondan ve daha fazla travmadan korumaktadır. Serum tedavisi en önemli konulardan biridir. İlk 24 saatte kolloid içeren sıvılar çok yararlı olmamaktadır. Sıvı tedavisi sırasında böbrek fonksiyonu zorunludur ve idrar çıkışı takip edilmelidir. Hastanın genel durumu stabilize edildikten sonra, bir sonraki büyük endişe yaygın enfeksiyonun kontrolüdür. Yanık sonrası sepsis, ölümün önde gelen nedenidir. Yanık tedavisinde çeşitli merhemler de kullanılabilmektedir. Kullanılacak olan merhemin su bazlı olması önemlidir; yağlar ve yağlı merhemler doku maserasyonuna neden olur ve iyileşmeyi geciktirmektedir. Ancak hayvansal kökenli yağlardan elde edilen merhemler oldukça faydalı görünmektedir” denildi.

“Yangın sırasında hastaların gözlerinde de değişen derecelerde hasar görülmektedir ve mutlaka kontrol edilmelidir“ denilen raporda, “Belirlenen lezyonlara bağlı değişkenlik göstermekle birlikte akut olarak antibiyotik içeren göz damlaları ve suni göz yaşı solüsyonları ile korunmalıdır. Ancak doğal afet bölgelerinde bu tip tıbbı müdahalenin uygulanabilmesi oldukça güçtür, veteriner hekimler tarafından yapılmalı ve yerinde yapılan akut tıbbı müdahaleyi takiben hastaların tam teşekküllü hayvan hastaneleri ve kliniklere sevki elzemdir. Türkiye’de arıcılık her bölgede yapılan dünya genelinde öneme sahip olan tarımsal bir faaliyettir. Ege ve Akdeniz Bölgesindeki Muğla Arısı (Apis mellifera anatolica) çam balı üretiminin yüzde 45’ini sağlar. Gezici arı kolonilerinden Türkiye’de her yıl 3-3,5 milyon arı Muğla’ya çam balı yapmak için gelmekte doğal yaşamın ve ekosistemin devamlılığını sağlanmasında büyük rol oynamaktadır. Kovanların yangın bitene kadar yangından etkilenmeyecek yüksek yaylalara taşınması arılar için geçici ama önemli bir fayda sağlayacaktır” ifadeleri yer aldı.