Af Örgütü'nden Türkiye'ye 'Hrant Dink' çağrısı
Uluslararası Af Örgütü (UAÖ) Türkiye uzmanı Andrew Gardner, Hrant Dink cinayetinde devlet görevlilerinin gerçekleştirdikleri iddia edilen ihlal ve ihmallerin araştırılması çağrısında bulundu.
cumhuriyet.com.trUAÖ Türkiye uzmanı Gardner, yaptığı yazılı açıklamada Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetinin tetikçisi Ogün Samast'ın 23 yıl hapse mahkum edilmesini değerlendirirken "Ogün Samast'ın cezalandırılması iyi haber olsa da, o Hrant Dink cinayetinin sorumlularından sadece biri. Yetkililer, cinayetin perde arkasının tümünü araştırmalı ve sorumluların hepsini, pozisyonları ne kadar güçlü olursa olsun, adalet önüne çıkarmalıdır" dedi.
Hrant Dink'in Türkiyeli Ermenilerin kimlikleri konusunda yazdıklarından dolayı yargılanmasının arkasından cinayetin gerçekleştiğini anımsatan Gardner, "Görünen o ki, cinayet Türkiye kanun uygulayıcı kurumları içindeki unsurların sessiz rızası ile işlenmiştir. Bu, cezasız bırakılmamalıdır" ifadelerini kullandı.
2010 Eylül ayında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin, Türkiye Cumhuriyeti yetkililerinin, Hrant Dink cinayetinin gerçekleşmesini önleyebilecek istihbaratı değerlendirmediklerine ve devlet görevlilerinin cinayetteki rollerini araştırmakta başarısız olduklarına hükmettiğini anımsatan Gardner, Haziran 2011'de Albay Ali Öz ve diğer 7 askeri personelin, Hrant Dink'i öldürme planına dair aldıkları istihbaratı bildirmedikleri gerekçesi ile ihmalden suçlu bulunduklarını kaydederek "Bu bilgi cinayeti engelleyebilirdi" dedi.
Gardner, Haziran 2011'de her ikisi de Agos gazetesi yazarları Etyen Mahçupyan ve Baskın Oran'ın ölüm tehditleri aldıklarını ifade ederek benzer tehditlerin 2004'ten bu yana sürerken, konuyla ilgili hiç kimsenin yargılanmadığını belirtti.
Bu yıl Mart ayında Ergenekon üyesi oldukları iddiasıyla 8 gazetecinin tutuklandığını, bu gazetecilerden Ahmet Şık ve Nedim Şener'in devlet kurumlarının insan hakları ihlallerini ortaya çıkarmakla tanınan gazeteciler olduklarını anımsatan Gardner, "Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri muhalif seslerin yasalar veya şiddet tehditleriyle susturulmamasını sağlamak için harekete geçmeli. Türkiye'deki insanlar, öldürülme veya tutuklanma korkusu olmadan, düşüncelerini ifade etmekte özgür olmalılar" dedi.