Adli Tıp Raporu: Cem'in akli dengesi yerinde
Münevver Karabulut cinayetinin zanlısı Cem Garipoğlu'nun yargılandığı davaya Adli Tıp raporu damga vurdu. Cem Garipoğlu'nun cezai ehliyetinin tam olduğu Adli Tıp Kurumu'nun hazırladığı iki ayrı raporuyla tescillendi.
cumhuriyet.com.trBakırköy 4. Ağır Ceza Mahkmesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanık Cem Garipoğlu’nun yanı sıra tutuksuz sanıklar baba Mehmet Nida Garipoğlu, anne Tülay Makbule Garipoğlu, amca Hayyam Garipoğlu ile Garipoğlu şirketleri sorumlu müdürleri Mehmet Karakayalı, Ahmet Batur ve şirket şoförü Habib Kurt katıldı. Cem Garipoğlu’nun cezai ehliyeti ile ilgili Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesi’nin 16 Nisan 2010 tarihli raporu ile 6.İhtisas Kurulu’nun 28 Haziran 2010 tarihli raporların geldiğini belirten mahkeme başkanı, her iki raporda da sanık Cem Garipoğlu’nun cezai ehliyetinin tam olduğunu söyledi.
Raporda Cem’in nadiren alkol kullandığı belirtilerek, “Olaydan 3-4 gün önce kız arkadaşı ile evdeyken ‘Sen de erkek misin’dediğinde alınmadığını ama yineleyince kendini kaybetmiş olduğunu, mutfağa gittiğini hatırladığını, duygularını ifade etmekte zorluk yaşadığını” ifadeleri kullanıldı.
“Cem’in uykuya dalma sorunu var”
Raporda Cem’in uykuya dalma konusunda sorunlar yaşadığı da belirtilerek, kurulun geçmişte kötü bir olay yaşayıp yaşamadığı sorusuna ise Cem’in “Yurt dışına ilk gittiğinde 9-10 yaşında olduğunu, babasının önerdiğini ve kendisinin de istediğini, 5 yabancı dil öğrendiğini, olaydan 11 ay önce Münevver ile tanıştıklarını, 4 ay önce sevgili olduklarını, genel olarak mutlu olduklarını, olayın gözünün önüne geldiğini, hiçbir zaman hiçbir insanın ölmeyi hak etmeyeceğini” söylediği anlatıldı.
“Oy birliği ile cezai ehliyeti tam dendi”
Raporun sonuç kısmında ise, “Garipoğlu’nun Kurulumuzca 16 Nisan 2010’da yapılan muayenesinde ceza sorumluluğuna müessir ve kişide şuur ve hareket serbestisi ile olayları kavrayıp onlardan sağlıklı sonuçlara varabilme yeteneğini ortadan kaldıracak yada azaltacak mahiyet ve derecede herhangi bir akıl hastalığı veya zeka geriliği saptanmadığı, dava dosyasının tetkikinde de sanığın mezkur suçu işlediği sırada fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını idrak etme ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini ortadan kaldıracak boyutta bir akli arıza içinde olduğuna dalalet edecek herhangi bir tıbbi bulgu ve belgeye rastlanmadığı, bu duruma göre Cem Garipoğlu’nun 03.03.2009 tarihinde sanığı bulunduğu suça karşı ceza sorumluluğunun tam olduğu oy birliği ile mütalaa olunur” denildi.
“Kameralar arızalı”
Duruşmada cinayetin işlendiği Başakşehir 2. Etap Şelale Villaları No:73 ile ilgili kamera görüntüleri, Başakşehir İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne sorulmuştu. Gelen cevabi yazıda sorulan kameranın 3 yıldır kırık ve arızalı olduğu kaydedildi. Cem'in olay günü testereyi satın aldığı nalbur dükkanının sahibi tanık Yunus Tahincioğlu da “Cem ,14.00 ile 15.00 arasında marketimize geldi. İş yoğunluğu nedeniyle ben başka işlerle meşgul iken yanımda çalışan İzzettin Babat bir testereyi kağıda sarıp beyaz poşete koyup kendisine verdi. Ben de fişini kesip parasının üstünü verdim” dedi.
Tanık ifadelerinin ardından mahkeme, Karabulut ailesinin avukatının isteği üzerine Burgaz Alkollü İçecekler Fabrikası’nın giriş ve çıkış kapılarında ve katlarında bulunan kameraların bağlı bulunduğu bilgisayarların harddisklerinin incelenmesi için bulundukları yerden alınıp mahkemeye gönderilmesine karar verdi. Bu harddisklerin de incelenmek üzere Tibitak Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araşatırma Enstitüsü’ne gönderilmesine karar vererek duruşmayı 11 Şubat 2011 tarihine erteledi.
“Tek isteğim hakimin tarafsız olması”
Baba Sürreya Karabulut, adliye önünde yaptığı açıklamada “Bu dava bizden çıktı kamuoyunun davası oldu hatta yüzyılın davası oldu. Suçluların bir tanesi içeride hepsi dışarıda annesi babası amcası suçlu ama dışarıda geziyorlar” dedi. Anne Nagihan Karabulut ise “Rabbim mazlumun ahını yerde bırakmaz bırakmadığınada inanıyorum zaten ahımız aheste aheste çıkıyor. Kızımızın kanı yerde kalmayacak, şuan tek istediğim hakimin tarafsız olması” diye konuştu.