"Adli Tıp Kurumu sistemi bir an önce değişmeli"
Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Derneği, cinsel istismar mağduru çocukların adli değerlendirme raporunun hazırlanması sürecinde, çocuğa olan yaklaşım ve uygulanacak olan ruhsal muayenenin, özel koşullar ve teknikler gerektirdiğini belirterek, Adli Tıp Kurumu sisteminde de buna uygun reformların yapılması gerektiğini bildirdi.
cumhuriyet.com.trÇocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Derneği'nden yapılan yazılı açıklamada, son aylarda basında ve kamu gündeminde yer alan Hüseyin Üzmez vakasına değinilerek, ''Söz konusu cinsel istismar olayını takiben ortaya çıkan yanlış uygulamalar sonucunda küçük bir kızın yaşamının nasıl mağdur edildiğini üzülerek izliyoruz. Bu olay gibi birçok olgu, basına yansımadan aynı acı ve güçlüklere maruz bırakılmaktadır'' denildi.
Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu üyesi Doç. Dr. Ayten Erdoğan'ın, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'na gerekçeli olarak verdiği istifa dilekçesi üzerine, çocuk ve genç psikiyatrisi uzmanlarının meslek kuruluşu olan Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Derneği'nin görüşlerini kamuoyuna iletmek istediği belirtilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi: ''Cinsel istismar mağduru çocukların adli değerlendirme raporunun hazırlanması sürecinde, çocuğa olan yaklaşım ve uygulanacak ruhsal muayene, özel koşullar ve teknikler gerektirmektedir. Yasalarımızla da belirlendiği üzere, bu süreç içinde çocuğun üstün yararının gözetilmesi, değerlendirme sürecinde çocuğun tekrar tekrar fiziksel, duygusal ve ruhsal travmaya maruz kalmasını önleyecek koşulların sağlanmasına özen gösterilmesi gerekmektedir. Ülkemizde halen var olan uygulamalarda, cinsel istismara uğrayan çocuğun, adli sisteme girdiği andan başlayarak, gerek uluslararası sözleşmelerde gerekse Çocuk Koruma Kanunu ile açıkça belirlenmiş değerlendirme yöntemlerinin göz ardı edildiği görülmektedir. Bu çocuklar, uygun olmayan koşullarda, tekrar tekrar, farklı disiplinlerden kişilerce sorgulanmaktadır. Çocuğun ruhsal etkilenme düzeyi ise zaman zaman çocuk ruh sağlığı alanında uzman olmayan kişiler tarafından ele alınmakta ve sağlıklı olmayan değerlendirme raporları düzenlenmektedir.''
''Hatalı rapora dayalı adli karar"
Açıklamada, çocuğun cinsel istismar sonrasında ruh sağlığının etkilenmesinin, çocuk ruh sağlığı, adli durumlar ve istismar konularında deneyimli kişilerden oluşan bir ekip tarafından değerlendirilmesi, çocuk ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı hekimlerin oluşturduğu bir kurul tarafından da raporların düzenlenmesi gerektiği kaydedildi.
Çocuğun ruhsal değerlendirilmesinin, uygun fiziksel ortamda, uygun koşullarda, mahremiyet ilkesine göre, uygun görüşme teknikleri doğrultusunda ve konusunda ehil kişiler tarafından yapılmasının önemine işaret edilen açıklamada, buna özen gösterilmeden yapılan değerlendirmelerin, sağlıksız ve hatalı sonuçların rapor edilmesine neden olduğu vurgulandı.
Açıklamada, ''Bu sağlıksız ve hatalı raporlara dayanarak verilen adli kararlar, cinsel istismara uğrayan çocuğun ruhsal yaşantısı ve geleceğinde onarılması mümkün olmayacak hasarlara yol açma riski taşımaktadır. Bu nedenle, bu gibi kararlar, çocuk ve insan haklarıyla çelişmekte, hukukun üstünlüğü ilkesiyle bağdaşmamakta, kişilerde adalet duygusunun zedelenmesine neden olmakta, kamu vicdanında rahatsızlık yaratmaktadır'' denildi.
''Dosyalar sağlıksız karara bağlanmaya çalışılıyor"
Açıklamada, çocuk adli vakalarının, mahkemeler tarafından bilirkişi kurumu olarak çeşitli üniversitelerin tıp fakülteleri çocuk psikiyatrisi ana bilim dallarına gönderildiğinde, uzman hekimler tarafından çocuğun psikiyatrik muayenesi, psikologlar tarafından çocuğun psikolojik testleri, sosyal hizmet uzmanları tarafından da ailenin sosyal incelemesi yapıldığı ve elde edilen bulguların çocuk psikiyatrisi uzmanları, hatta öğretim üyelerinden oluşan bir kurul tarafından değerlendirilerek çocuğun ruhsal durumuna ilişkin adli rapor hazırlandığı anlatıldı.
Bu kadar titizlikle ve ayrıntılı biçimde hazırlanan adli raporlara, mahkemede karşı tarafın itirazı olduğunda vakaların son karar merci olarak kabul edilen Adli Tıp Kurumu'na gönderildiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: ''Adli Tıp Kurumu sisteminin, kurumu da daha fazla yıpratmadan bir an önce gözden geçirilerek uygun değişikliklerin ve reformların sağlanması, bu kurumun çocuk ruh sağlığı alanında adli olarak son karar merci olmaktan çıkarılması, mahkemeler tarafından çocuk psikiyatrisi uzmanlarından oluşan kurullarda düzenlenen adli raporların geçerli ve yeterli sayılması ve kanunun buna göre yeniden düzenlenmesi gerektiği görüşündeyiz. Başta kanun koyucular olmak üzere tüm yetkililerin bu konuyu dikkate alarak gerekli düzenlemeleri bir an önce başlatmalarını diliyor ve bekliyoruz.''