"Adımlar tek taraflı atılmaz"

Demokrasi ve Barış Konferansı'nın sonuç bildirgesi açıklandı. Bildiride, çözüm sürecinin ruhuna uygun bir çalışma temposunun, tarzının ve dilinin TBMM'de de geliştirilmesi gerektiğini belirtildi

cumhuriyet.com.tr

Demokrasi ve Barış Konferansı'nın sonuç bildirgesinde, çözüm sürecinin ruhuna uygun bir çalışma temposunun, tarzının ve dilinin TBMM'de de geliştirilmesi gerektiğini belirtildi. Bir grup akademisyen, siyasetçi, sanatçı, yazar ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin katılımı ile dün ve önceki gün Ankara'da düzenlenen "Demokrasi ve Barış Konferansı"nın sonuç bildirgesi açıklandı.

Bildirgede, konferansa katılanların Türkiye'nin çözüm ve barış sürecinin önemli bir aşamasında bulunduğunun saptadığı belirtilerek, konferansın müzakere sürecinin kesintisiz sürdürülmesi için kararlı bir tutum ve çaba içerisinde olacağı ilan edildi. Sürecin kalıcı bir barışa ulaşması için çoğulcu, eşitlikçi ve özgürlükçü bir demokrasiyi bütün kurumlarıyla oluşturmanın ve buna işlerlik kazandırmanın kaçınılmaz olduğu vurgulanarak, şu ifadelere yer verildi:

"Demokrasiyle barışın birbiriyle doğrudan bağlantılı olduğunu bir kez daha saptayarak, demokratikleşme yönünde atılacak adımların barış sürecini de ilerleteceğini belirtiyoruz. Güven sağlayıcı adımların tek taraflılık karakteri göstermemesi, karşılıklı güvenin artırılması, çözüm ve barış sürecinin güçlendirilmesi için hükümeti sorun alanlarını daraltacak adımları gecikmeden atmaya davet ediyoruz. Nefret dilinin değil, barış dilinin yaygınlaşmasının, karşılıklı anlayış ve saygının bu sürecin selameti açısından yaşamsal önemini vurguluyoruz."

Hasta ve çocuk tutsaklar başta olmak üzere, siyasi tutukluların serbest bırakılmasını sağlayacak yasal düzenlemelerin geciktirilmeden ele alınmasının talep edildiği bildirgede, halkların dil, kültür, inanç ve kimlik haklarının evrensel olduğunu, bunların bir pazarlık konusu haline getirilemeyeceğini ve bu hakların eşit yurttaş olmanın gereği sayıldığını kaydedildi.
Gerçek bir barışın sağlanması için bugünden başlayarak geçmişe kadar uzanan tüm katliamlarla, faili meçhullerle, kayıplarla, soykırımlarla yüzleşmenin vazgeçilmez olduğu belirtilerek, şunlar kaydedildi:

"Çözümün yalnızca tek taraflı fedakarlıklarla sağlanamayacağını değerlendirerek, Meclis'te bulunan siyasi partilere çağrı yapıyoruz. İktidar ve muhalefetiyle yasal reform adımlarının, demokratikleşmenin hızlandırılması, yeni anayasa çalışmalarının seçimlerden önce sonuçlandırılması, çözüm sürecinin ruhuna uygun bir çalışma temposunun, tarzının ve dilinin parlamentoda da geliştirilmesi gerektiğini belirtiyoruz."

Konferans katılımcılarının bundan sonraki çalışmalarını "Hakikat, Yüzleşme ve Adalet Komisyonu", "Hukuk, Yol Temizliği ve Yeni Anayasa Komisyonu", "Toplumsal Müzakere ve Demokratik Siyaset Komisyonu" ve bunların koordinasyonu aracılığıyla sürdüreceği bildirildi. "Hukuk, Yol Temizliği ve Yeni Anayasa Toplantısı" Sonuç Raporunda ise başlıca şu talepler dile getirildi:
"Temsilde adaleti engelleyen yüzde 10 barajının değiştirilmesi ve Hazine yardımının bütün partilere yapılmalı, ifade ve örgütlenme özgürlüğü ile ilgili mevzuatta köklü değişikliklere gidilmeli, denge ve denetim mekanizmalarıyla güçlendirilmiş kuvvetler ayrılığı ilkesine yeni anayasada yer verilmeli."