Adil Öksüz’e ‘telefonu kapat’ diyen kim?

Öksüz’ün telefonunun yerinin tespiti için 20 Temmuz’da karar çıkarıldı. Öksüz, o gün bir telefon görüşmesi yaptıktan sonra telefonunu bir daha açmamak üzere kapattı.

Alican Uludağ

15 Temmuz darbe girişiminin ardından Akıncı Üssü’nden kaçarken yakalanan ve serbest bırakılan FETÖ’nün Hava Kuvvetleri İmamı Adil Öksüz’ün firarına ilişkin yeni bir skandal ortaya çıktı. Hakkında 19 Temmuz 2016’da yakalama kararı çıkarılan Adil Öksüz’ün bulunması amacıyla 20 Temmuz’da “GSM hattının yerinin tespitine izin verilmesine” karar verildiği anlaşıldı. Bu süreçte elini kolunu sallayarak Ankara’yı terk eden Adil Öksüz, bu kararın alındığı gün, yani 20 Temmuz’da Sakarya’nın Akyazı ilçesindeyken Sakarya Üniversitesi Rektörlüğü’ne ait bir telefonla görüşme yaptı. Öksüz’ün bu kararın alındığı gün bir görüşme yapmasına karşın yakalanamaması ve telefonunu aynı gün tümden kapatması soru işaretine neden oldu. Bu durum, içeriden bir köstebeğin Öksüz’e yer tespiti kararını sızdırdığı şüphesini doğrudu. Diğer yandan Öksüz’ün telefondan yerinin tespiti kararını veren hâkim Çetin Sönmez ise FETÖ’den itirafçı olduktan sonra tutuklandı.

Cumhuriyet, Adil Öksüz’ün skandal bir kararla serbest bırakılması ve ardından göz göre göre kaçmasında yaşanan ihmallere ilişkin yeni bilgilere ulaştı. Anımsanacağı üzere Adil Öksüz, 15 Temmuz darbe girişimi öncesi 11 Temmuz 2016’da ABD’ye gitmiş, 13 Temmuz’da ise geri dönmüştü. Öksüz’ün gidiş-gelişte bindiği uçakta Akıncı Üssü davasının sivil sanığı Kemal Batmaz da vardı. Öksüz ve Batmaz, darbe girişi gecesinin ertesi günü 16 Temmuz sabahında Akıncı Üssü’nden kaçarken yakalandılar. Kışla Jandarma Karakolu’na götürülen Adil Öksüz’ün FETÖ imamı olduğu İstihbarat Daire Başkanlığı sisteminde yapılan sorgulama sırasında ortaya çıktı. Hatta Ankara İstihbarat Şube Müdürlüğü çalışanı Serter Koçak, karakolda jandarma ve polislerin bulunduğu ortamda yüksek sesle, “İmamsın oğlum, bundan sonra sen bizdesin, seninle daha sonra özel ilgileneceğim” diye bağırdı. Bu sırada karakola gelen eski Başbakanlık Müşaviri Ali İhsan Sarıkoca da Öksüz ile konuştu. Hatta Sarıkoca’nın Öksüz’ü bu sırada darp ettiğine ilişkin görüntü kayıtları savcılığın dosyasına girdi. 18 Temmuz’da Sincan’daki Batı Adliyesi’ne çıkarılan ve dosyasında FETÖ imamı olduğu saklanan Öksüz, adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. Öksüz, serbest kalır kalmaz saat 08.00 sıralarında Esenboğa Havalimanı’ndan uçağa binerek, 09.00 sıralarında Sabiha Gökçan Havalimanı’na iniş yaptı. Öksüz, 18 Temmuz’u İstanbul’da geçirdi.

Yargının durumu haber almasının ardından Öksüz hakkında 19 Temmuz’da yakalama kararı çıkarıldı. Kararda, Öksüz darbeye teşebbüs etme ve silahlı terör örgütü yönetmekle suçlandı. 19 Temmuz’da Sakarya’ya geçen Öksüz, Akyazı ilçesindeyken Lale Ceylan adlı kişi ile 12.43’te telefon görüşmesi yaptı. Cumhuriyet’in ulaştığı bilgilere göre, savcılık Adil Öksüz’ü yakalamak için bir gün geçikmeli de olsa dikkat çeken bir karar daha aldı. Ankara Batı Savcılığı, 20 Temmuz 2016’da Adil Öksüz’ün kullandığı 0530 346 36 88 numaralı mobil telefonunun yerinin tespitine karar verilmesini talep etti. Ankara 1. Sulh Ceza Hâkimi Çetin Sönmez, savcılığın talebini 20 Temmuz’da kabul ederek, Adil Öksüz’ün kullandığı anlaşılan GSM hattının 2 ay süreyle yerinin tespitine izin verilmesine karar verdi. Kararda, talebin şüphelinin yakalanması amacına yönelik olduğu, suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı, talebin yasa ve yönetmeliğe uygun olduğu gerekçesiyle kabul edildiği ifade edildi.

Polis izini buldu ama...

Böylece savcılık ve polisin eline, Adil Öksüz’ün izini sürmek için büyük bir fırsat geçti. Öksüz, 20 Temmuz saat 13.02’de Sakarya Üniversitesi Rektörlüğü’ne ait bir telefon ile görüşme yaptı. Öksüz’ün bu sırada baz kaydı Sakarya/Akyazı olarak sisteme düştü. Ancak polisin, yeri belli olan Öksüz’ü neden yakalayamadığı soru işaretine neden oldu.

O gün telefonu kapandı

Öksüz’ün telefonu, telefondan iz sürme kararının alındığı 20 Temmuz’da, bir daha açılmamak üzere kapandı. Bu zamanlama ise Öksüz’ün bir kişi tarafından uyarılarak telefonunun kapatılmasının sağlandığı yorumuna neden oldu. Hatta 21 Temmuz’da Adil Öksüz ABD Başkonsolosluğu tarafından arandı. Ancak Öksüz’ün telefonu bu sırada kapalıydı.

Hâkim FETÖ itirafçısı

Öte yandan Adil Öksüz’ün GSM hattından yerinin tespitine karar veren Çetin Sönmez ise tanıdık bir hâkim. Çetin Sönmez’in adı, ilk olarak Öksüz’ün serbest bırakılması kararına karşı yapılan itirazı reddetmesiyle gündeme geldi.

Bu süreçte açığa alınan Sönmez, HSYK tarafından ihraç edildikten sonra FETÖ üyeliği iddiasıyla Muğla’da gözaltına alındı. 18 Mayıs’ta Ankara Adliyesi’nde sorgulanan ve itirafçı olan Sönmez’e elektronik kelepçe ile ev hapsi kararı alındı. Öksüz, ifadesinde üniversite yıllarında cemaat abisi olduğunu belirtirken, “Fethullah Gülen ile bir okulun üst katında bulunan geniş mekânda çoğunluğu hâkim adayı olan arkadaşların bulunduğu toplantıda yemek yedim” dedi. Çetin Sönmez, savcılığın yaptığı itiraz üzerine ise 23 Mayıs’ta tutuklanarak cezaevine konuldu.

Yanıt bekleyen sorular

Adil Öksüz’le ilgili bu bilgilerin ortaya çıkmasının ardından şu sorular yanıtını bekliyor:

1-) Savcılık, 18 Temmuz’da bırakılan ve 19 Temmuz’da yeniden yakalama kararı çıkarılan Öksüz’ün bulunması için telefonunun izini sürme kararını neden 20 Temmuz’da aldı?

2-) 20 Temmuz’da karar çıkarıldığında Adil Öksüz’ün telefonunun bir süre açık olmasına karşın neden Sakarya’nın Akyazı ilçesinde yakalanamadı?

3-) Aynı gün bir görüşme yaptıktan sonra Adil Öksüz’ün telefonunu kapatması kendisine haber verildiği şüphesini doğurdu? Öksüz’e bu kararı kim sızdırdı?

4-) Adil Öksüz’ü kim veya kimler koruyor?