Adana'daki kazada, trafik ihlalleri tutanakta yer almasına rağmen sürücü serbest bırakıldı

Adana’da, kamyonetin karşı şeride girip seyir halindeki araca çarpması sonucu 3 kişinin yaşamını yitirmesiyle başlatılan soruşturmada trafik ihlalleri tutanağa geçirildi. Buna rağmen kamyonet sürücüsü serbest bırakıldı.

Mehmet Kızmaz

Adana’da İbrahim Türk’ün (32) kullandığı kamyonetin karşı şeride girip seyir halindeki Menteş ailesinin kullandığı araca çarpması sonucu Yaşar Menteş (60), eşi Dursun Gülay Menteş (58) ve oğlu Ali Emre Menteş (21) yaşamını yitirdi, kızı Esra Yılmaz’ın (30) yaşam mücadelesi ise üç aydır devam ediyor. Trafik kurallarını ihlal ettiği tutanaklara yansımasına rağmen İbrahim Türk’ün serbest bırakılmasına tepki gösteren Menteş çiftinin geride kalan çocukları, “Adalet istiyoruz” diyerek hukuk mücadelesi başlattı. 

Feke-Saimbeyli karayolunun Yeşilvadi mevkiinde geçen 21 Nisan’da meydana gelen kazadan sonra polisin hazırladığı tutanakta, “Kazanın oluşumunda araç sürücüsü İbrahim Türk’ün ‘trafiği aksatacak veya tehlikeye düşürecek şekilde şerit değiştirmek’ kuralını ihlal ettiği, diğer sürücü Yaşar Menteş’in ise herhangi bir kural ihlali yapmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır” ifadelerine yer verildi. Tutanakta kamyonetin 6’ncı viteste olduğu da belirtirdi. Türk, ifadesinde ise “Yaklaşık 50 kilometre hızla gidiyordum. Üçüncü viteste ilerliyordum. Şerit ihlali yapmadım” iddiasında bulunmuştu. İfadeye veren ambulans şoförü ise Türk’ün “Benim gözüm karardı, onu ovalarken bir anda çarptım” dediğini söyledi. Türk, serbest bırakıldı. Mahkemenin kararına altı kez itiraz yapılmasına rağmen kabul edilmedi. Akenerji Elektrik Üretim AŞ’de tekniker olarak çalışan Türk’ün serbest bırakılması adalet arayan Menteş ailesini isyan ettirdi.

‘KAMERA KAYDI NEREDE?’

Kazada anne-baba ve kardeşini kaybeden Ersin Mehmet Menteş (35) ve Eren Menteş, hukuk mücadelesi başlattı. Soruşturmanın eksik yürütüldüğü ve bazı delillerin gizlendiğini söyleyen Mehmet Menteş,  “Sollamanın ve hızın yasak olduğu bir yerde 150-180 km arasındaki bir hızla kendi şeridinde olan ailemin üzerine sürüyor. Firmaya ait olan bu araçtaki kamerayı firmanın başka bir çalışanı söküp götürüyor, bir saat sonra teslim ediyor. Ama 2020’den sonraya dair bir kayıt yok. Türk’e alkolmetre üfletilmedi, ne olay esnasında ne de götürüldüğü iki hastanede kanı alınıyor” dedi. Savcının “Bu bir kaza, herkesin başına gelebilir” diyerek soruşturmayı taraflı yürüttüğünü savunan Menteş, “Bu adaletsizlik. Paralı biri olsaydım Türk tutuklanırdı. Para gücü var. Arkasında Akenerji denilen güçlü elektrik firması var. Taraflı yargı değil, adalet istiyoruz. Eğer bu ülkede adalet bu şekildeyse, bu bizim yüzümüzün karası olacak ve ben bu ülkenin vatandaşı olduğumdan utacağım” dedi. 

SAVCIDAN ŞİRKET UYARISI

Eren Menteş de (30) aracı kullanan İbrahim Türk’ün korunduğunu belirterek, “Polis tutanaklarında kusurlu olduğu yazmasına karşın  tutuklanmıyor. Savcı Bey’e ‘Bu nasıl oluyor?’ diye sorduğumda, ‘Bu bir kaza’ diyerek beni odasından kovdu. Şirketin ismini de dilekçede yazdığımız için ‘Niye bunların isimlerini yazıyorsunuz?’ diye fırça atıyor. Araç şirketin, kişi kaza anında şirketin işini yapıyor. Bizi susturarak ne yapmaya çalışıyorlar. İfadeler, tavırları hepsi çelişkili. Adaletle de bizimle de dalga geçiliyor” dedi. İbrahim Türk’ün çalıştığı Akenerji Elektrik Üretim AŞ, Türkiye’nin en zengini 100 listesinde olan Dinçkök ailesine ait Akkök Holding bünyesinde bulunuyor.