Adana, katliam kurbanlarını uğurladı
Ankara'daki patlamada hayatını kaybeden Emek Partisi Mersin İl Yöneticisi 22 yaşındaki Şebnem Yurtman'ın cenazesi Adana'nın Karaisalı İlçesi'nde, 18 yaşındaki Gökhan Gökbönü'nün cenazesi ise Ceyhan İlçesi'nde toprağa verildi. Şebnem Yurtman'ın arkadaşları mezarına barışı simgeleyen zeytin fidanı ekti.
DHA
DİSK, KESK, TMMOB ile Adana Tabip Odası üyeleri 'Barış şehitlerimiz için yaşamı durduruyoruz' sloganıyla iş bırakma eylemi yaparak işyerine gitmedi, doktorlar ise 'acil' dışında hasta muayene etmedi.
Karaisalı Devlet Hastanesi'nden sabah saatlerinde alınan Mersin Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü 3'üncü sınıf öğrencisi Şebnem Yurtman'ın cenazesi Karaisalı'nın Bucak Mahallesi'ndeki aile mezarlığına getirildi. TCDD'dan emekli olan baba Mehmet Yurtman ile yakınları gözyaşlarına boğulurken üniversiteden ve üyesi olduğu Emek Partisi'nden arkadaşları da törene katıldı. Baba Mehmet Yurtman, kızının arkadaşlarını görünce 'Bir Şebnem gitti, bin Şebnem geldi. Şebnemlerin geldi" diye ağıt yaktı. 3 kızından en küçüğü olan Şebnem'i kaybetmenin acısıyla güçlükle ayakta duran anne Fadime ise yakınları tarafından teselli edilmeye çalışıldı. Genç kızın tabutu, traktörün arkasına konulup cenaze namazı kılındı. Ardından da aile büyüklerinin mezarlarının olduğu aile mezarlığında toprağa verildi. Arkadaşları da toprak attıkları mezara barışın simgesi olan zeytin fidanı dikti, bir arkadaşı da Şebnem'in şalını getirip koklayarak arkadaşlarına 'Şebnem kokuyor' diyerek uzattı. Arkadaşlardı da şalı koklayıp ağladı. "Şebnemler ölmez" sloganı atan grup defin işleminin ardından mezarlıktan ayrıldı.
Şebnem Yurtman'ın annesi
CEYHAN'DA TOPRAĞA VERİLDİ
Üniversite sınavlarına hazırlandığı belirtilen Emek Partisi üyesi Gökhan Gökbönü'nün cenazesi ise Adana'nın Ceyhan İlçesi'ne getirildi. Baba evinde kısa süre bekletilen gencin cenazesi götürüldüğü Yılankale Mahallesi mezarlığında kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi.
Bu sırada Adana Büyükşehir Belediyesi önünde toplanan DİSK, KESK, TMMOB ve Adana Tabip Odası üyeleri, "Barış şehitlerimiz için yaşamı durduruyoruz" sloganıyla 12-13 Ekim'de iş bırakma eylemine başladıklarını duyurdu. Söz konusu sendika ve oda üyeleri, eylem nedeniyle işyerlerine gitmezken, Adana'daki hastanelerde görev yapan doktorlar da 'acil' dışında hastalara bakmadı. Belediye önünde toplanan yaklaşık 2 bin kişi, Atatürk Caddesi üzerinden yürüyerek patlamada hayatını kaybedenleri anmak için Uğur Mumcu Meydanı'na gitti.
ÜZGÜNÜZ, ÖFKELİYİZ, YASTAYIZ VE İSYANDAYIZ
Siyah kıyafetler giyip patlamada ölenlerin fotoğraflarını taşıyan kalabalık, terörü lanetleyerek hükümet ve savaş karşıtı sloganlar attı. Aralarında HDP Adana Milletvekili Rıdvan Turan, CHP Adana Milletvekilleri Zülfikar İnönü Tümer ve İbrahim Özdiş'in de bulunduğu ve kollarına kırmızı kurdele bağlayan kalabalığa seslenen Eğitim-Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca ise, şöyle konuştu:
"Yüreğimiz yanıyor, içimiz kanıyor. Üzgünüz, öfkeliyiz, yastayız ve isyan ediyoruz. Bizler patlama sonrasında canlarımızı kurtarmaya çalışırken, polislerini gaz bombaları ile üzerimize salanlar, yüzümüze sırıtarak 'güvenlik zafiyeti' yok diyorlar. Hiç kimse bize bu katliamın faili meçhul olduğunu söylemesin. Ankara'nın orta yerinde göz göre göre bombaları patlatanları, yakın tarihimizin en vahşi saldırısına göz yumanları biliyor, katillerin hepsini tanıyoruz. Katiller, diktatörlük heveslileri 7 Haziran seçimlerinde kursaklarında kaldığı için, ülkeyi kan gölüne çevirip, yaşanan ölümler üzerinden 'oy avcılığı' yapanlardır. Katiller, yarattıkları şiddet, korku ve katliam atmosferinde 'tek başına iktidar' olmak için ülkeyi ateşe atıp, kendilerini kurtarmaya çalışanlardır. Emek, barış ve demokrasi mitingimizi kana bulayanlara ve katliama seyirci kalanlara sesleniyoruz. Bütün vahşetinize, bütün şiddetinize, bütün katliamlarınıza rağmen eşit, özgür, demokratik bir ülkede bir arada yaşamı ve barışı savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Bizi korkutmaya, yıldırmaya, sindirmeye çalışanlara sesleniyoruz. Ne kadar saldırırsanız saldırın, korkmayacağız, yılmayacağız, unutmayacağız ve asla affetmeyeceğiz. Hepiniz döktüğünüz kanda boğulacaksınız. Kanlı ellerinizle işlediğiniz bütün suçlardan yargılanacak ve hesap vereceksiniz."