Adalet göçük altında
Soma'da 301 madenci öldüğü olayla ilgili davada çıkan karar aileleri bir kez daha yıktı.
YUSUF ÖZKANBinbir güçlükle salona girebilen aileler, kararla birlikte öfke seli ve sinir kriziyle kendilerini dışarıya attı. Mahkeme heyeti, tepkiler nedeniyle duruşmaya bir süre ara verdi.
Soma Kömürleri AŞ.’de 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen ve 301 kişinin yaşamını yitirdiği iş cinayetiyle ilgili Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada tutuklu sanıklar, “olası kast” yerine “bilinçli taksir” suçundan 15 ile 22 yıl arasında değişen sürelerde hapisle cezalandırıldı. Yıllar sonra çıkan karar aileler ve avukatları tarafından öfkeyle karşılandı. Sinir krizi geçiren aileler, “Adaleti, oğullarımız gibi tabuta koydular” diye haykırırken, avukatları da “Kararın açıklanmasının neden ertelendiği ortaya çıktı. Ama bu iş burada bitmeyecek” dediler. Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nin önünde 2 gündür nöbet tutanların gözü kulağı, kazadan 1.5 yıl sonra açılabilen davanın karar duruşmasındaydı. Pazartesi günü Mahkeme Başkanı Salih Pehlivanoğlu, heyetteki hâkimlerden birinin “ani rahatsızlığı” gerekçesiyle karar açıklanmasının 11 Temmuz Çarşamba gününe ertelendiği açıklamıştı.
‘Geniş güvenlik önlemi’
Dün de duruşma, polisin geniş güvenlik önlemleri altında gerçekleştirildi. Aileleri, CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, aralarında Ahmet Şık, Barış Atay, Kani Beko, Erkan Baş’ın da olduğu milletvekilleri, KESK, DİSK, TMMOB yöneticileri ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu da yalnız bırakmadı. Duruşmada mahkeme heyeti, savcılık mütalaası doğrultusunda suçun vasfını “olası kast” yerine “bilinci taksire” çevirerek, tutuklu sanıklardan şirket Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan’ı 15 yıl, Genel Müdür Ramazan Doğru’yu 22 yıl 6 ay, İşletme Müdürü Akın Çelik’i 18 yıl 9 ay, Maden Mühendisi, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı’yı 22 yıl 6 ay, maden mühendisi Ertan Ersoy’u 18 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırdı. Şirketin sahibi Alp Gürkan’ın da aralarında olduğu tutuksuz sanıklardan 37’si beraat etti. 9 tutuksuz sanık hakkında ise adli kontrol şartı getirildi.
Adliye önünde öfke seli...
Kararın açıklandığı dakikalarda mahkeme önüne sağlık ekiplerinin geldiği görüldü. Bin bir güçlükle salona girebilen aileler, kararla birlikte öfke seli ve sinir kriziyle kendilerini dışarıya attı. Mahkeme heyeti, tepkiler nedeniyle duruşmaya bir süre ara verdi. Dışarıda isyanını yansıtan madenci yakınlarından Derya Girgin, eşini yitirdiğinde 8 aylık hamile olduğunu söyleyerek “O öldüğünde ellerim gelin kınasıydı hâlâ. Tek başıma çocuk büyüttüm. 4 yıldır adalet için çırpınıyoruz” derken, madende oğlu Uğur Çolak’ı yitiren Gülsüm Çolak da, “Adaleti de çocuklarımız gibi tabuta koydular. Gerekirse tek başıma HSYK’nin önüne kadar yürüyeceğim” diye haykırdı. Çok sayıdaki madenci yakını da görüntü almaya çalışan basın mensuplarına, “Bizi değil, bu adaletsizliği yapanları çekin” diye çıkıştı. Daha sonra yapılan basın açıklamasında da öfke egemendi.
‘Eve gidecek hal kalmadı’
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, 2 gündür mahkeme önünde oturma eylemi yapıldığını anımsatarak, “Çok oturma eylemi yaptık biz. Ama ilk kez şöyle bir şey gördük, hani diyordu ya herkes, ‘unutursak yüreğimiz kurusun’ diye. O unutmamaya söz verdiğimiz 301 evladın analarının o karardan sonra dizinde derman kalmadı. Oldukları yere çöktüler de o yüzden oturma eylemi oldu burada. Eve gidecek halleri kalmadı. Biz bunun hesabını divana bırakmayız. Bunun hesabını görmek bu halkın boynun borcudur” dedi. Ailelerin avukatlarından Can Atalay, “Böyle rezillik olmaz” derken, Nergiz Tuba Aslan da, duruşmanın 2 gün sonraya neden ertelendiğinin ortaya çıktığını vurguladı. Manisa Barosu Başkanı Ali Arslan, faciada yakınlarını kaybedenlerin acılarının bir nebze olsa da dinmesini umut ettiklerini ancak açıklanan kararla beklentilerinin boşa çıktığını söyledi. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Fezyioğlu da, “Sonucun adaletli olup olmadığı tartışmasına girmek istemiyorum” diyerek, kararı temyiz edeceklerini söyledi. Açıklamanın ardından duruşma salonu yakınındaki parkta, bundan sonra nasıl bir yol izleneceğinin tartışıldığı kısa bir forum yapıldı. Aileler, aralarında Ankara’ya yürümenin de olduğu farklı seçenekleri değerlendirecek