Adalet Bakanı: Kılıçdaroğlu kim ki?
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dokunulmazlığının kaldırılması için fezleke hazırlanmasına ilişkin açıklamalarda bulundu.
cumhuriyet.com.trAdalet Bakanı Ergin, NTV yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Ergin, Kılıçdaroğlu hakkında fezleke hazırlanmasını "Siyasilerin özgür platformda eleştiri yapabilmeleri gerekiyor. Ancak eleştiriyle hakaret ve iftirayı birbirine karıştırmamak lazım" sözleriyle değerlendirdi. Kılıçdaroğlu'nun yargıya dönük sistematik bir saldırı içerisinde olduğunu savunan Ergin, "Kılıçdaroğlu Silivri'de cezaevi ziyaretinden sonra 9 Kasım'da konuşma yaptı. Bu soruşturmada savcılar ve hakimlerle ilgili hakaret içeren sözler sarf etti. Eleştiri başka, hakaret başka" şeklinde konuştu. Yıllardan beri CHP grup toplantılarında yargıya eleştiri yapıldığını ama hiçbiriyle ilgili işlem yapılmadığının altını çizen Ergin, "Hakimler, savcılar siyasilerle polemik yapabilecek konumda değiller. Savcı bununla ilgili işlem yapmazsa görevini yapmamış olur. Siyaset kurumuna karşı cevap verme imkanı olmayan savcıların bu şekilde aşağılanmasına ve iftiralara muhatap olması olmaz" dedi.
"Anamuhalefet lideri olmak her lafı söyleme hakkı vermez"
"Herkes konumunu bilecek ve ona göre davranacak" ifadesinde bulunan Ergin, "Sayın Kılıçdaroğlu ana muhalefet partisi genel başkanı. Anamuhalefet partisi lideri olmak her lafı söyleme hakkı vermez size. Burada sorumluluklarımız var, taşıdığımız bir yük var" diye konuştu.
Fezlekenin TCK 125'e göre yapılması gereken bir işlem olduğunu belirten Ergin, "Bu maddelerdeki fiili oluşturan eylem ortaya çıktıysa, savcılar bunun için var. Yapmadığı takdirde sorumlu duruma düşer. Ama böyle bir fezlekenin düzenlenmiş olması bizi memnun etmemiştir. Böyle bir konuma gelmiş olmamız şahsen beni de rahatsız eden bir sonuçtur. Ama Sayın Kılıçdaroğlu da bulunduğu noktada sorumluluklarına uygun hareket etmelidir" dedi.
"Kılıçdaroğlu bu hakkı nereden buluyor"
Anamuhalefet partisi liderinin "hakaret etme, iftira etme hakkı ve yetkisinin olmadığını" söyleyen Ergin, bu tür fezlekelerin sadece Kılıçdaroğlu'na gelmediğini belirtti. Birçok siyasetçiye fezleke düzenlendiğini dile getiren Ergin, "Siyaset kurumu kendi başbakanına ve bakanına fezleke düzenlenmesi için mi talimat veriyor. Bunun mantığı var mı? Dolayısıyla tamamen gerçek dışı, hayali, ayağı yere basmayan ithamlar bunlar. Sayın Arınç'la ilgili fezleke de geldi 10 gün önce. Hakareti içeren bir maddeden dolayı. Savcılar görevini yapıyor. Başbakan Yardımcısı olsa da, genel başkan yardımcısı olsa da, AK partili, CHP'li, BDP'li olsa da yapıyor. Görevini yapan bu savcılara karşı bu hakaretler bu ithamları yapma hakkını Sayın Kılıçdaroğlu nereden buluyor. Başkalarına uygulanan yasalar Kılıçdaroğlu kim ki ona uygulanmayacak. Hangi ayrıcalığı hangi özel sıfatları var ki diğer siyasetçilerin muhatap olduğu maddeler Sayın Kılıçdaroğlu'na uygulanmayacak. Böyle bir ayrıcalık mı talep ediyor" dedi.
Kılıçdaroğlu'yla ilgili birçok dokunulmazlık fezlekesinin olduğunu anlatan Ergin, bugün verilen tepkiyi "Ucuz kahramanlık, bir şov edasında resital yapıyor" sözleriyle değerlendirdi.
"O iddiayı ciddi bulmuyorum"
Kılıçdaroğlu'nun bu günkü açıklamalarında fezlekenin önceden bilindiği yönündeki iddiasını da değerlendiren Ergin, "Bunu önceden bilme şansımız yok. Medyaya düştükten sonra haberimiz oldu. Bu sabah bütün gazetelerde hangi sözler üzerine soruşturmanın yapıldığı yazılıyor. O iddiayı ciddi bulmuyorum" şeklinde konuştu. Fezlekenin kendilerine ulaşmadığını kaydeden Ergin, şu ana kadar Meclis'e giden fezlekelerin komisyonda beklediğini belirtti.
"İnsan olarak etkileniyoruz"
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklanmasıyla ilgili değerlendirmesinde ise Ergin, "Benim de bakanlığım döneminde beraber mesai harcadık. İnsan olarak etkileniyorsunuz, üzülüyorsunuz. Ancak yürümekte olan yargılama süreci var. Bir an önce bu süreç seri şekilde sonuçlanır ve bir an önce açıklığa kavuşur" şeklinde konuştu.